Ankara'nın "ılımlı havası"

Küresel ısınma tüm hızıyla sürüyor. "Bölgesel ısınma" da en az onun kadar ciddi.İsrail, yarayı kaşıyor. Suriye'ye çimdik atıyor. Hem de Türkiye üzerinden? BOP'da yeni dolaplar dönüyor.Amerika Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Michael Hayden, "namı dünyayı tutmuş" Usame bin Laden'in El Kaide'sinin ABD'yi hedef alan "büyük çapta saldırı" hazırlığında olduğu uyarısı yapıyor dün.Gömleklerimizin yaka numaralarını uzaydan gözetleyip okuyabilen ABD, yıllar geçiyor bin Laden'i bulamıyor. Ol Laden ki, zat-ı şahane-i bahane ve atraksiyonları ile Amerika, Afganistan'a çöreklendi, Irak'ı tarümar edip yerleşti.Amerika, Laden'i bulamıyor; fakat Laden'in kardeşleriyle Bush'un kardeşlerinin ve Dick Cheney'in, 20 yıldan bu yana "bölgemizde petrol ortakçısı" olduklarını dünya biliyor.Dünya bütün bu gelişmelere şahit olurken, Bin Laden, 3 yılın aradan sonra "yeni kasetiyle" arz-ı endam eyliyor, Amerika'nın beşparalık vaziyetini ilam ediyor.Türk askerinin başına çuvallar geçirdikten sonra, başına çuval geçirmedik asker ve "işgal iştahı"nı kabartmadık devlet bırakmayan ABD, Bin Laden'in "son kaset"ini hazmeder mi?! Şimdi bu vaziyet karşısında gel de ABD köpürmesin, birkaç ülkeyi daha işgal etmesin? İşte "yeni konjonktür" bu.CIA Başkanı, sanki kendi yuvarlak masası üstünde planlamış gibi, yeni "el Kaide saldırısı"ndan dünyayı haberdar ederken; belli ki, gerçekte "Amerika'nın muhtemel tepki ve işgal niyeti"ni anlatıyor. Bilmem anlatabildim mi?! Evet, dünya ısınıyor, bölgemizin ateşi yükseliyor? Fakat ne mutlu Türk milletine ki, Ankara "ılımlı", Türk demokrasinin kalbi Çankaya "ılımlı" ve TBMM "ılımlı".  "Ilıman atmosfer" basıncı hakim Ankara'da? Dolayısıyla ABD memnun, AB, IMF ve İsrail memnun Ankara'nın bu "ılımlı atmosfer"inden?Suriye gibi "komşularımız" ve Irak'taki Amerikan işgaliyle anaları ağlayanlar ise, bölgemize yönelik olan-bitenlerden ve "muhtemel tezgah"lardan rahatsızlar?O kadar olacak diyor Ankara? Ilımlı, ılımlı ama o kadar da uzun boylu ılımlı değil tabi; herkesi memnun edecek vaziyetimiz yok dercesine.   Tam bu noktada bazıları, güya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Genelkurmay Başkanı arasında "gerginlik" tezgahlayarak, ABD ve AB'nin oldukça memnun kaldığı "ılımlı hava"yı bozmaya çalışıyor.Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile R. T. Erdoğan arasında fısıldanan "genç subaylar" senaryosunu ve Özkök'ün "bir orkestra misali şiir gibiyiz" beyanatını hatırlayın? "Askerin hükümetiyle iyi işbirliği içinde olması kötü bir şey mi?" diye de çıkışmıştı Özkök. Benzer durum, Gül ile Büyükanıt için sözkonusu.Halbuki vatan satılsa da, ekonomi batsa da, millet aç da kalsa, ülkenin eyaletlere bölünmesi konuşulsa da Türk demokrasisi "ılımlı" biçimde ilerliyordu.Seçimlere ramak kala Kenan Evren bile, "üniter yapı" bağlamında Zanagillerin seslendirdiği gibi "8 eyalet"ten söz açmıştı netekim? "Asker, Gül'ün davetine katılmadı, Köşk'e çıkmadılar? filan" türünden haberler üreten toplum mühendisleri; halkın tamamını Sayın Gül'ün "demokratik ve ılımlı saf"ında cem etmek üzere manevra yapıyorlar.Toplum mühendisleri şu tecrübeyi sürdürüyor? Sanal bir "e-muhtıra", "birkaç meydan nümayişi" ve "CHP'nin aşık atışması"yla AKP'nin yüzde 25'lik oyunu yüzde 47'lere patlattıysak; bundan sonra her türlü benzer manevra, "demokratik pirim" yapar. Bu "ılımlı ve demokratik pirim", ABD'ye de yeter, AB'ye de?Türk demokrasisinin ortaya koyduğu tablo açık iken; Gül'ün Çankaya'ya çıkışına dair spekülasyonlar, olsa olsa bu "mühendislik manevraları" cümlesinden.Halbuki Gül ile Büyükanıt arasında ayrılık-gayrılık yok. Nitekim Büyükanıt, dün Çankaya Köşkü'nde Gül'e tebrik ziyaretinde bulundu. Bunun böyle olacağı, zaten 30 Ağustos resepsiyonundan belliydi.Bombayı Nazlı Ilıcak, 1 Eylül günü köşesinden patlattı? Ilıcak, aynen şunları yazdı: "Sürpriz?  30 Ağustos resepsiyonunda komutanlar dans ettiler. Gecenin sürprizi ne olurdu biliyor musunuz? Abdullah Gül'ün Büyükanıt'ın eşini dansa kaldırması."Şimdi anladınız mı Ankara'nın "ılımlı" havası nasıl?!Ankara'nın bu "ılımlı havası" ile; PKK'nin kümelendiği Kandil'in, Gabar'ın, Kuzey Irak'ın, karton Kürdistan'ın, sınırımızdan İsrail'in dadandığı komşumuz Suriye'nin ve BOP'un havası uyuşuyor mu?!Onu da öncelikle demokrat büyüklerimiz ve demokrat halkımız görecektir? Hep beraber göreceğiz.