Günümüzde arabesk ile rekabet etmek çok zor.
Rock da yapsan caz da, pop da söylesen türkü de, para kazanmak istiyorsan patlatacaksın arabeski.
"Ayağında kundura" ile çıkagelen İbrahim Tatlı (sanatçı soyadı Tatlıses), on yıllar önce türküde kazandığı şöhretini arabeskle sürdürmeye karar verdiğinde ilk karşı çıkan Arif Sağ olmuştu. Tatlıses'e, "sen türküde bir numarasın, arabeskle bunu gölgeleme" şeklinde itirazda bulununca iş tartışmaya kadar vardı. İbrahim Tatlıses arabeskte ısrarını sürdürdü ve bu alanda da şöhrete ulaştı.
Sanatçının arabesk okumaya karar verdiği toplantıda ben de vardım. Doğrusu arabesk konusunda Arif Sağ gibi düşünüyor ve Tatlıses'in türküde yakaladığı şöhreti arabesk ile gölgelemesini arzu etmiyordum. Toplantıda bulunuş sebebim sanatçının bağlı olduğu müzik yayınevinin hukuk danışmanı olmamdı. Neyse sonunda İbrahim Tatlıses haklı çıktı… Ve şöhretini bu alanla da perçinlemiş oldu.
Arabesk her zaman popüler bir türdü ama son yıllarda ve günümüzde yegâne lider haline geldi. Sadece müzikle kalmadı… Popüler sanatların diğer alanları da aldı nasibini arabeskin zaferinden.
Bugün reytingi en yüksek diziler olaya en "damardan" girenler. En çok ağlatanlar, yüreğimizi dağlayanlar.
Arabesk yıllarca televizyonlarda ve radyolarda yasak olmasına rağmen direndi… Hor görülmelere, aşağılanmalara karşın pes etmeyerek, hatta bunlarla beslenerek zafere ulaştı.
Tabii halk müziğine yeni yorum ve sentez getirenlerin zamanla azalmasının da etkisi var.
Yeni nesillerden Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Selda Bağcan gibi çağdaş halk ozanları az çıkınca boşluğu sokaklardan gelen arabesk dolduruverdi.
Sezen Aksu'nun "damara" girmesi, Müslüm Gürses'in Açıkhava Tiyatrosu'nda konser vermesi, entellerin Etiler'e Yıldız Tilbe dinlemeye gitmesiyle falan da aradığı prestije kavuşmuş oluyordu.
Günümüzde de süreç değişik versiyonlarla devam edip gidiyor.
Arabeskin yükselişi aslında Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin yükselişiyle paralel.
AKP de yok sayılmış, hor görülmüş, varoşlara sıkışmış "arabesk" kesimlerin tepkisiyle doldurdu yelkenini.
Nitelikli çağdaş siyasetçilerin azalması, "devlet adamı" yoksunluğuyla, sistemin çürümesiyle oluşan boşluğa yayıldı yavaş yavaş.
Tabii kendisine "acıların partisi" havası vermeyi de ihmal etmedi. Hatta 21 yıllık iktidarın ardından bile öyleymiş gibi yapabiliyor.
Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazanamamış olsa da parlamentoda seçim ortaklarıyla birlikte çoğunluğu sağladı.
Sonuçta, arabeskin kültür alanında kazandığı zaferin bir benzerini AKP siyasette kazandı.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023