Başbakan yurt dışına gittiğinde yerine kim bakıyor? Bülent Arınç. Bülent Arınç deyince aklınıza ne geliyor? “Abi kalabalıktılar ve silahları vardı” söylemi dimi.
Hani tabirlerimizde kullandığımız “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti” tanımını hatırlayın. İşte koskoca ülkenin yönetimine vekalet eden kişi, hain terörist saldırısı sonrası bu talihsiz olduğu kadar aciz açıklamayı yapmıştı.
Aynı Arınç 1995’lerde (Milli Görüş davası için) Erbakan bile bu davayı bırakıp gitse biz asla davamızdan vazgeçmeyiz, diyerek sadakatini anlatıyordu.
İşte yine aynı Arınç geçen aylarda Samsun’da yine tarihi laflar etti. 35 yıldır siyasette olduğunu belirten Arınç, girdiği her partinin kapatıldığından şikayetçi oldu. (Demek ki, birilerinde sorun var.) Kapatılmayan tek partisinin AKP olduğunu vurgulayan Arınç, AKP’ye de fitne, fesat sokulmaya çalışıldığından bahsetti ve iki ismi hedefe koydu. Erkan Mumcu, Abdüllatif Şener.
Evet, Rahmetli Erbakan’ı yolda bırakan, arkadan vuran zihniyet Mumcu ve Şener için; Bunları biz yetiştirdik, içimizden çıktılar, vekil yaptık, bakan yaptık ama onlar birilerinin gazına gelip davalarını sattılar, diyor Arınç.
Sahi Bülent Bey! Sizi siyasete kim aldı, büyüttü, vekil yaptı ve şimdi nerdesiniz?
Samsun’daki il kongresinde çok şeyler anlattı Arınç. Kafama takılan ise neden bu iki ismi öne sürdü? Birincisi, insanları etkilemenin en kolay yolu birilerini yermek veya övmektir. Arınç’ta bu konuşmasında bol alkışlandığı gibi bu kişilerde yuhalandı.
Sonra Abdüllatif Şener, AKP kurucuları arasındadır. Ayrıldı. Bazı kanallara ve gazetelere, AKP’nin kimler tarafından, niçin ve nasıl kurulduğunu artı kuruluş amacını vs. anlattı, anlatıyor. Haliyle bu birilerine dokunuyor.
Sonra Başbakanın küpleri meşhurdur. MİT başkanı Erdoğan’ın sır küpüdür mesela. Ya Erkan Mumcu? Bence asıl küp orada. Mumcu genç, dinamik ve etkin bir siyasetçi iken bir anda neden ortalıktan artı başlayan bir süreci baltalayarak kayboldu? (DYP, ANAP birleşmesi)
Sonra Arınç’ın, Abdüllatif Şener’i tekrar gündeme alması oldukça manidar! Evet, Şener bir aralar epeyce şeyler söyledi. Ama o zaman cevaplanmayan bu iddiaların sahibi şimdi neden preslenmeye çalışılıyor?
Geçen yıldı sanırım! Gazete A24’ten, Dilek Karagöz ile bir röportaj yapmıştı Abdüllatif Şener ve hiçte yutulur olmayan iddiaları gündeme getirmişti.
İlginçtir kimse bu iddiaları konuşmadı, tartışmadı, cevaplamadı. Kısaca bir daha hatırlayalım o iddiaları…
*İsviçre’deki hesaplar için; Basın, korktuğu için Başbakan Erdoğan’ın İsviçre hesaplarının üzerine gidemedi!
* “Başbakan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin taşeronudur.”
* “Türkiye’de bir siyasi iktidar var. Bu siyasi iktidar nasıl geldi, düşünebiliyor musun?.. 2002 öncesi partilerin, küresel güçlerle uyum tutmadığı ihtimali zaten görülmüştü. Çok da kötü bir konjonktüre geldiler tabii… 2001 krizi, 1999 depremi… Kamuoyunda da itibarları tasfiyeye uğradı ve meclis dışı kaldılar. Onun yerine AKP geldi. Arkasından Irak işgali yaşandı…”
* “…Nasıl bir değişim bu biliyor musun? Başbakan arada bir İsrail ile ağız kavgası yapıyor ya… Ama yaptığı her iş de İsrail’in işine yarıyor. Ağzı ile kavga ediyor ama icraatlar hep İsrail’in menfaatine… Onun için, Başbakan’ın laflarına değil, icraatlarına bakmamız lazım…”
Soru; Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı olarak, Erdoğan’ın niyeti bölgede tek adam olmak mı?
* “Hayır. Görevini yapıyor. Ne tek adam olacakmış… Oradan bir kahraman çıkmaz. Görev bittiği zaman atarlar insanı çöpe… Kahraman olamayacağı bir yerde, taşeronluk üstleniyor… Küresel güçlerin çıkarları ile özellikle de İsrail ile uyumlu politika, uygulamayan ülkelerin yönetimleri tasfiye oluyor.”
* “Türkiye’de, bu mevcut iktidar yapısı nedeniyle İslami duyarlılık yok edilmiştir…”
* “Suriye ile sınırları, vizeleri kaldıran bu mevcut iktidar değil mi? ‘Kardeşim dostum Esad’ diyen… Ortak bakanlar kurulu toplantısı düzenleyen… Aradan bir ay geçmeden de, kim yönlendirdi, kim talimatı verdi bilmiyoruz, Suriye’de, mevcut yönetim aleyhtarı, daha önceden oluşturulmuş bir grup, Türkiye’de organize edilmeye başlandı. Türkiye, Suriye’yi karıştıran ülke konumuna geldi.”
* “Esad dedi ki, “Kendileri 30 yıldır bir sivil anayasa yapamıyorlar, benden bir ayda tüm Suriye’yi değiştirmemi bekliyorlar. Böyle bir şey olmaz.” Peki ne oldu da, eski dostlarınızı bu kadar hızlı terk ettiniz?..”
Ne oldu da kardeş ülkeler düşman edildi?
Hani tabirlerimizde kullandığımız “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti” tanımını hatırlayın. İşte koskoca ülkenin yönetimine vekalet eden kişi, hain terörist saldırısı sonrası bu talihsiz olduğu kadar aciz açıklamayı yapmıştı.
Aynı Arınç 1995’lerde (Milli Görüş davası için) Erbakan bile bu davayı bırakıp gitse biz asla davamızdan vazgeçmeyiz, diyerek sadakatini anlatıyordu.
İşte yine aynı Arınç geçen aylarda Samsun’da yine tarihi laflar etti. 35 yıldır siyasette olduğunu belirten Arınç, girdiği her partinin kapatıldığından şikayetçi oldu. (Demek ki, birilerinde sorun var.) Kapatılmayan tek partisinin AKP olduğunu vurgulayan Arınç, AKP’ye de fitne, fesat sokulmaya çalışıldığından bahsetti ve iki ismi hedefe koydu. Erkan Mumcu, Abdüllatif Şener.
Evet, Rahmetli Erbakan’ı yolda bırakan, arkadan vuran zihniyet Mumcu ve Şener için; Bunları biz yetiştirdik, içimizden çıktılar, vekil yaptık, bakan yaptık ama onlar birilerinin gazına gelip davalarını sattılar, diyor Arınç.
Sahi Bülent Bey! Sizi siyasete kim aldı, büyüttü, vekil yaptı ve şimdi nerdesiniz?
Samsun’daki il kongresinde çok şeyler anlattı Arınç. Kafama takılan ise neden bu iki ismi öne sürdü? Birincisi, insanları etkilemenin en kolay yolu birilerini yermek veya övmektir. Arınç’ta bu konuşmasında bol alkışlandığı gibi bu kişilerde yuhalandı.
Sonra Abdüllatif Şener, AKP kurucuları arasındadır. Ayrıldı. Bazı kanallara ve gazetelere, AKP’nin kimler tarafından, niçin ve nasıl kurulduğunu artı kuruluş amacını vs. anlattı, anlatıyor. Haliyle bu birilerine dokunuyor.
Sonra Başbakanın küpleri meşhurdur. MİT başkanı Erdoğan’ın sır küpüdür mesela. Ya Erkan Mumcu? Bence asıl küp orada. Mumcu genç, dinamik ve etkin bir siyasetçi iken bir anda neden ortalıktan artı başlayan bir süreci baltalayarak kayboldu? (DYP, ANAP birleşmesi)
Sonra Arınç’ın, Abdüllatif Şener’i tekrar gündeme alması oldukça manidar! Evet, Şener bir aralar epeyce şeyler söyledi. Ama o zaman cevaplanmayan bu iddiaların sahibi şimdi neden preslenmeye çalışılıyor?
Geçen yıldı sanırım! Gazete A24’ten, Dilek Karagöz ile bir röportaj yapmıştı Abdüllatif Şener ve hiçte yutulur olmayan iddiaları gündeme getirmişti.
İlginçtir kimse bu iddiaları konuşmadı, tartışmadı, cevaplamadı. Kısaca bir daha hatırlayalım o iddiaları…
*İsviçre’deki hesaplar için; Basın, korktuğu için Başbakan Erdoğan’ın İsviçre hesaplarının üzerine gidemedi!
* “Başbakan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin taşeronudur.”
* “Türkiye’de bir siyasi iktidar var. Bu siyasi iktidar nasıl geldi, düşünebiliyor musun?.. 2002 öncesi partilerin, küresel güçlerle uyum tutmadığı ihtimali zaten görülmüştü. Çok da kötü bir konjonktüre geldiler tabii… 2001 krizi, 1999 depremi… Kamuoyunda da itibarları tasfiyeye uğradı ve meclis dışı kaldılar. Onun yerine AKP geldi. Arkasından Irak işgali yaşandı…”
* “…Nasıl bir değişim bu biliyor musun? Başbakan arada bir İsrail ile ağız kavgası yapıyor ya… Ama yaptığı her iş de İsrail’in işine yarıyor. Ağzı ile kavga ediyor ama icraatlar hep İsrail’in menfaatine… Onun için, Başbakan’ın laflarına değil, icraatlarına bakmamız lazım…”
Soru; Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı olarak, Erdoğan’ın niyeti bölgede tek adam olmak mı?
* “Hayır. Görevini yapıyor. Ne tek adam olacakmış… Oradan bir kahraman çıkmaz. Görev bittiği zaman atarlar insanı çöpe… Kahraman olamayacağı bir yerde, taşeronluk üstleniyor… Küresel güçlerin çıkarları ile özellikle de İsrail ile uyumlu politika, uygulamayan ülkelerin yönetimleri tasfiye oluyor.”
* “Türkiye’de, bu mevcut iktidar yapısı nedeniyle İslami duyarlılık yok edilmiştir…”
* “Suriye ile sınırları, vizeleri kaldıran bu mevcut iktidar değil mi? ‘Kardeşim dostum Esad’ diyen… Ortak bakanlar kurulu toplantısı düzenleyen… Aradan bir ay geçmeden de, kim yönlendirdi, kim talimatı verdi bilmiyoruz, Suriye’de, mevcut yönetim aleyhtarı, daha önceden oluşturulmuş bir grup, Türkiye’de organize edilmeye başlandı. Türkiye, Suriye’yi karıştıran ülke konumuna geldi.”
* “Esad dedi ki, “Kendileri 30 yıldır bir sivil anayasa yapamıyorlar, benden bir ayda tüm Suriye’yi değiştirmemi bekliyorlar. Böyle bir şey olmaz.” Peki ne oldu da, eski dostlarınızı bu kadar hızlı terk ettiniz?..”
Ne oldu da kardeş ülkeler düşman edildi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Erdoğan-Bahçeli şimdi ne diyecek? / 31.07.2025
- Suriye-Kandil-İmralı çukuru / 30.07.2025
- Unuttuklarımız çocuklarımızın geleceğine mal oluyor / 28.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Suriye-Kandil-İmralı çukuru / 30.07.2025
- Unuttuklarımız çocuklarımızın geleceğine mal oluyor / 28.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025