Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu aziz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca çok sayıda savaşa bizzat katılmış ve komuta etmiştir.
Bu savaşları şu şekilde sıralayabiliriz:
31 Mart Vakası, 13 Nisan 1909
Arnavutluk İsyanı, 15 Ocak 1911
Trablusgarp Savaşı, 29 Eylül 1911
İkinci Balkan Savaşı, 1912-1913
Çanakkale Savaşı, 18 Mart 1915
Doğu (Kafkas) Cephesi, 1916-1917
Suriye-Filistin Cephesi, 1917-1918
Kurtuluş Savaşı, 1919-1923
Sakarya Savaşı, 20 Ekim 1921
Büyük Taarruz, 4 Mart 1922
Bu kadar büyük mücadelelerle bir ömür geçiren yüce önderimizin Cumhuriyeti kurma fikri ne zaman ve nerede oluşmuştur.
Bu konuda en çarpıcı bilgilere, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş geldin Atatürk" eserinde yer verilmiştir.
Gerçek Atatürk kimdir sorusuna, tüm detayları ve bilinmeyen yönleriyle bu eserde ulaşabilirsiniz.
Çok rahatlıkla diyebiliriz ki, bu zamana kadar "Hoş geldin Atatürk" eseri gibi bir kaynakça, hiçbir kesim ve isim tarafından kaleme alınmamıştır.
Bu eserde Haydar Baş Bey, Cumhuriyet fikrinin ne zaman ve nerede oluştuğunu şu şekilde izah etmektedir:
"Atatürk üç gün boyunca Hacıbektaş'ta Cemalettin Çelebi'nin evinde misafir oldu.
Yanlarında Cemalettin Çelebi'nin oğlu Hamdullah Efendi'den başka kimseyi almazlar.
Atatürk ile Cemalettin Çelebi üç gece neler yapabileceklerini konuşurlar.
Hamdullah Efendi de konuşulanları tek tek yazar. Atatürk oradan ayrılırken Cemalettin Çelebi "Atam Cumhuriyeti ne zaman kuruyoruz?" diye sorar.
Cumhuriyet kelimesini duyan Atatürk heyecanlanır ve Cemalettin Çelebi'ye yaklaşarak "Aramızda kalmak şartıyla en yakın zamanda" cevabını verir. Cumhuriyetin ismi ilk olarak orada zikredilir.
Yine bu görüşme sırasında Atatürk, Cemalettin Çelebi'ye annesi Zübeyde Hanım'ın gördüğü bir rüyayı anlatır.
Zübeyde Hanım'a rüyasında Peygamber Efendimiz'in altın tepsi içinde Kur'an ve kılıç getirdiğini söyleyince Cemalettin Çelebi, Atatürk'e, 'Sen de rüyaya yat bakalım bugün. Yarın konuşalım' der.
Atatürk o gece rüyasında Deliktaş'a girdiğini ve kollarının dirseklerine kadar kanla dolduğunu görür ve sabah rüyasını Cemalettin Çelebi'ye anlatır.
Cemalettin Çelebi rüyaları şu şekilde yorumlar: 'Peygamberimizin getirdiği Kur'an annene, kılıç ise sanadır. Aslında o kılıç sana verilmiştir ama annenin sütü sana helal olduğu için onun duasıyla sana gelecektir, senin savaşacağının işaretidir.
Deliktaş'a girince kollarının kanla dolması ise bu savaşın zaferle sonlanacağını gösterir. Zaferin mübarek olsun.
Atatürk bu görüşme sonrası Hacıbektaş'tan ayrılmadan Cemalettin Çelebi ile birlikte Hacı Bektaş Veli Türbesi'ni ziyaret eder. Atatürk, Hünkâr Hacı Bektaş Veli Hazretleri'nin kabrine kapanır ve Evladını önüme rehber eyledim. Meydana çıkıyorum. Yüzümü utandırma" diye dua eder.
(Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş geldin Atatürk, sayfa 211-212)
Atatürk olmasaydı, Cumhuriyet olamayacaktı.
Cumhuriyet olmasaydı, kaderimiz Filistin gibi olacaktı.
Atatürk hakkında konuşurken, bin kere düşünüp, bir kere konuşmak lazım geldiğini hatırlatırım.
Böyle bir deha yüz yılda değil, hayatta bir kere gelir.
İşte Türk milletini diğer milletlerden faklı kılan en özel husus, Atatürk'tür ve Atatürk'ün, Türk olmasıdır.
Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.
"Ne Mutlu Türküm Diyene."
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025
- İstanbul’un nüfusu beka sorunu olmuştur! / 27.04.2025
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025