Almanya'nın Münih şehrine gittik. Taziye, ziyaret ve mevlid-i şerif programlarımız vardı. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ilim, kültür faaliyetlerini yürüten Zehra Hanımefendi'nin vefatı dolayısıyla taziyede bulunduk. Kur'an-ı Kerim ve mevlid-i şerif okuduk.
Zehra Hanımefendi'nin yıllar süren çalışmaları, cesareti, sabrı, sebatı, anneliği, ikramı ve misafirperverliği, gurbetteki vatandaşlarımıza olan ilgisi ve örnek ahlakına şahit olduk. Ne büyük bir nasiptir. Allah'ın ismini yüceltmek için kilometrelerce uzak diyarlarda sorumluluk bilmek.
Uzak bir şehre sohbet etmek için gider. Geç olmuştur. Ev sahibi yatacakları yerleri hazırlamaktadır. Zehra Hanım der ki: "Zahmet etmeyin. Yerde yatarız."
Gerek Almanya'da, gerek Türkiye'de hayatını hep iyilikleri anlatmak, yaşatmak, kötülüklerden uzaklaştırmak için geçirmiş. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in fikirlerinin yılmaz temsilcisi olarak öncülük yapmış.
Mahallesinde bayanları evine davet eder, onlara nasihat eder bir mektep gibi eğitmenlik yapar, yol gösterirmiş.
Derviş denince hep erkek akla gelir. Öyle kadınlar var ki dervişleri adam eder. Önde gider. Kur'an-ı Kerim ifadesi ile; "Hayırda yarışanlar" vardır. Kadın ve erkek kim iyilikte, Allah'ın rızanı kazanmakta, cömertlik ve vefada, kısaca takvada öne geçerse Allah katında en değerli olan onlardır.
Mevlid-i şerif ve ilahiler okunurken gurbetçilerimizin, kadını ve erkeği ile içtenlikle katılımları oldu. Kimi zaman yürekler, kimi zaman gözler doldu taştı.
Gördük ki, insanın irşadı, hayrı görmesi, "kendi yararına Hak hesabına" kazanılması için gayret gösterenlerin ardından minnet, şükran, rahmet ve dualar okunuyor.
Avrupa İcmal Gençliği'nin okuduğu ustaca ilahiler ile mest olduk. Gençlik başkanımız Engin Bey'in duaları çok duyguluydu.
Tevbe Suresi 111. ayet-i kerimede buyrulur: "Allah, kendi yolunda çarpışırken öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cennet vermek üzere satın almıştır. Bu, Allah'ın Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da yer almış gerçek bir vaadidir. Kim Allah'tan daha fazla sözüne bağlı olabilir! O halde yaptığınız bu alışverişten ötürü sevinin. İşte büyük bahtiyarlık da budur."
Canı ve malı ile Allah yolunda olanlar, cennetler ile sevinir. Cemalullah'a ve Allah'ın rızasına ererler.
"Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturup kalanlar, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad etmekte olanlara eşit olamazlar. Allah, malları ve canlarıyla cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah bütün müminlere o güzel geleceği vaad etmiştir ama mücahidleri -çok büyük bir karşılıkla- oturanlardan üstün kılmıştır. (Nisa, 95).
Bu meydan er meydanıdır. Allah yoluna baş koymak adam işidir. Hani bir yürekli annenin sözü vardı: "Ben adamım adam…" Adam denince yüreklidir gözü pektir. Kahramandır.
O cesaret ve iman cinsiyet gözetmez. Yine korkaklık da cinsiyet gözetmez.
Nene Hatun'u meraklı turistler görmek ister. Yaşlıdır. Haber verirler. Der ki: "Nacağımı getirin. Demek onlar hala burada dolaşıyor."
Benim de annem olmak üzere bütün vefat eden annelerimize rahmetler diliyor ve bir meydan şiiri ile yazımı tamamlıyorum
"Bugün başını merdane koyan gelsin bu meydane
Semadan sırr-ı tevhidi duyan gelsin bu meydana
Derun içre bugün Allah diyen gelsin bu meydane
Bilenler Nuru Gaffarı duyanlar Sırrı Settarı
Cihanda şişeyi arı kıran gelsin bu meydane
Saladır ehl-i imana götürsün canu kurbane
Bugün başını merdane koyan gelsin bu meydane
Kamunun Rabbi birdir niçin bazısı kafirdir
Bu ne hikmet bu ne sırdır bilen gelsin bu meydane."
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021