Ayak seslerini duyuyor musunuz?

YSK nın bir günlük veto kararı neticesinde sokaklara dökülenler, Türk Milletine çok şey anlatmaktadır. Verilen bu mesaj sıradan bir mesaj olmayıp "bizim arzumuz dışında her ne olursa olsun kabul etmemiz mümkün değildir. İstediğimiz taktirde her yeri başınıza yıkarız  haberiniz olsun" kabilindendir. Yani bölünme sürecinin ayak sesleridir. Aksini düşünen varsa buyursun?Seçimden hemen bir gün sonra yani 13 Haziran da Başkanlık sitemini masaya yatıracaklarını dile getiren Sayın Burhan Kuzu'nun vermek istediği mesajı ve satır aralarına sığdırmaya çalıştığı maksatlarını da çok iyi okumak lazımdır. Başkanlık sistemi sayesinde oluşacak federatif yapının nasıl olacağını şöyle bir düşünmenizi istiyorum değerli okurlar? Her fırsatta ayrılık şarkıları söyleyen, sokakları ateş topuna çeviren, işyerlerini ateşe veren, güvenlik güçlerine her türlü sataşmayı yapan, taş atan, molotofkokteyli atan, vatandaşı canından bezdiren, sokaklara çıkmasına, işine bakmasına engel olanların bu yapı içinde neler yapabileceğini bir düşünün bakalım? Bu olaylara sebebiyet verenlerin oluşturacağı eyaletlerin ve diğer eyaletlerin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çatısı altında kalabileceğini, devletin bölünmez bütünlüğünü koruyabileceğini, düşünebiliyor musunuz? Etnik farklılıklarını şimdilik dile getiremeyen, belli bir güce erişemediği için sesini çıkaramayan başka başka kesimlerin, şimdiki gücüne erişenler gibi sokakları ateşe vermeyeceğini, onların da ben Türk değilim, ben şuyum buyum demeyeceklerini, onların da ayrılık şarkıları söylemeyeceğini, böylece aziz vatan topraklarının parça parça edilip yok edilmeyeceğini kim garanti edebilir?Saklı gizli bir şey yok. Bakınız hem Sayın Başbakan, hem iktidar mensubu vekiller, seçimden hemen sonra Başkanlık siteminden bahsediyorlar ancak sistemin nasıl işleyeceğini halkımıza anlatan yok. Bizden hatırlatması; Başkanlık sitemi, yani federatif yapı mutlak manada vatanın bölünmez bütünlüğünü yok edecektir.Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve sözde müttefiklerimizin hararetle destek verdikleri başkanlık sitemine çanak tutan ve hayal eden AKP ye sandıkta öyle bir şamar vurmalısınız ki bir daha bu ve benzeri şeylere cesaret edemesin. Bu konuda yapılması gereken en önemli şey merkez sağı temsil edecek olan 4. partinin, yani Demokrat Parti çatısı altında oluşan milli mutabakatın desteklenmesidir. Çünkü mevcut iktidar gelinen bu süreçte ne kadar suçluysa engel olamadıkları için muhalefet de en az o kadar suçludur.Yüce Allah, devletimizi ve milletimizi bölünmekten parçalanmaktan muhafaza eylesin.