Azınlıkları bu ülkenin sahibi mi yapıyoruz?

AKP hükümeti, AB’nin hazırlamış olduğu 2012 raporunu beğenmeyince AB uğruna verdiği tavizleri içeren kendi ilerleme raporunu yayımladı. “Siz görmüyorsunuz ama biz bu kadar iş yaptık, AB için, yabancılar için, azınlıklar için az zamanda, kelle koltukta çok işler başardık” anlamında… Milletimizin asli unsurları, bu ülkenin asıl sahipleri, memuru, işçisi, işsizi, emeklisi, esnafı, tüccarı borç ve vergi yükü altında inim inim inlerken bakın siyasilerimiz kendi ifadeleriyle milletten topladığı vergilerle neleri başarmakla(!) meşgulmüş. AB Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan raporun “Farklı İnanç Gruplarıyla Diyalog” başlıklı bölümünde, AB’nin hatırına, dini azınlıklara yapılan bitmek bilmeyen jestlerden bahsediliyor. Bunlardan bazılarını aktaralım: “Mülkiyet haklarına ilişkin olarak, 2008 yılında yürürlüğe giren Vakıflar Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca 181 taşınmaz, başvuruları üzerine cemaat vakıfları adına kaydedilmiştir.” “29 Kasım 2010 tarihinde Büyükada Rum yetimhanesi, AİHM kararına uygun olarak Fener Rum Patrikhanesi’ne devredilmiştir. “28 Şubat 2012 tarihinde yayımlanan Basın İlan Kurumu Genel Kurul Kararı çerçevesinde, azınlıklara ait gazetelerin yazılı olarak başvurmaları halinde resmi reklam yayımlayabilmeleri mümkün olmuştur.” “4 Haziran 2012 tarihinde, yaklaşık elli yıllık bir aradan sonra bir Rum yayınevi faaliyetlerine başlamıştır.” “2011 yılı Ekim ayında, Diyarbakır’da, yaklaşık 2 yıldır restorasyon çalışmaları süren Surp Giragos Kilisesi ayine açılmıştır.” “Kumkapı Meryemana Kilisesi ve Mektebi Vakfına ait olan Vortvoks Vorodman Kilisesi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti programı kapsamında başlayan restorasyon çalışmalarının sonucunda 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen törenle açılmıştır.” (Böylece İstanbul 2010 Avrupa Başkenti programının ne olduğunu, hangi amaçla yapıldığını ve Avrupa Başkenti olmanın ne anlama geldiğini pratik olarak öğrenmiş oluyoruz.) “15 Ağustos 2010, 15 Ağustos 2011 ve 15 Ağustos 2012 tarihlerinde Trabzon’un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı’nda; 19 Eylül 2010, 11 Eylül 2011 ve 9 Eylül 2012 tarihlerinde Van Akdamar Adası’ndaki Surp Haç Ermeni Kilisesi’nde; 28 Mayıs 2011 tarihinde İzmir’in Çeşme İlçesi Beldesi’nde 88 yıl önce kilise olan Pazar Yeri Camii’nde; 3 Ekim 2011 tarihinde Diyarbakır ili Sur ilçesinde bulunan Surp Giragos Ermeni Ortodoks Kilisesi’nde dini törenler gerçekleştirilmiştir.” Raporda aynen böyle ifade ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Yeşilköy’de Rum kilisesi yapımı için bol keseden arazi tahsis etmesi ise herhalde bu rapora yetişmedi, onu da biz ilave edelim. Dikkat edin, 15 Ağustos Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethettiği tarihtir. Bu tarih tesadüfi belirlenmemiştir. Gerek Sümela Manastırı, gerek Akdamar’daki kilise, gerekse İstanbul’daki Patrikhane ve Heybeliada Rum Okulu Kurtuluş Savaşı öncesi işgallerin organizasyon merkezleriydi. Haçlı ayinine açılan yerlerden biri de Pazar Yeri Camii… Dün Türk toprağı olan Avrupa ülkelerinde neredeyse bütün camiler yerle bir edildi, adamlar Türklere ait hiçbir değer bırakmadılar, bugün o coğrafyalarda yaşayan azınlık Türklere de yapmadıklarını bırakmıyorlar, bizim buna rağmen asla giremeyeceğimiz, parçalanan bir AB uğruna yaptıklarımıza bakın. AKP’li yetkililere göre AB bir medeniyet projesiymiş, doğru da hangi medeniyetin? Siyasilerimizin kendi itiraf ettikleri icraatlarına baktığımızda Türkiye coğrafyası Haçlı batı medeniyetine hazırlanıyor. Yani Türklere bu coğrafyada hayat hakkı tanımayan Şark Projesi’ne…