Kriz vardır-yoktur tartışmaları sürerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den ilginç itiraf ve savunmalar geldi. İktidarın ekonomik politikalarını eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi ve şunları söyledi: "Sarımsağın yüzde 89, salçanın yüzde 90, benzinin yüzde 40, zamlandığını söylüyorsunuz da, terörle mücadelenin artan maliyetlerini, bombaya, mermiye, askeri operasyonlara harcanan paraları hiç duydunuz, hiç hesap ettiniz mi? Mutfakta ateş varsa söner, söndürülür. Bugün az yediysek yarın çok yeriz, bugün kaybettiysek kısa sürede tekrar kazanırız. PKK-FETÖ ihanetinin açtığı derin yaraları, kazdığı dipsiz kuyuları nasıl kapatacağız?"
"Kriz-miriz yok, her şey manipilasyon" derken "kaybettiysek..." ifadesiyle üst kademeden itiraf geldi. Gözü kara yandaşlara kapak olsun. Nihayet kaybettiğimizin farkına varan biri çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan duymasın…
"Gökten ne yağmış ta yer kabul etmemiş" diyerek, yabancı sermayeye güzelleme çekenler, yabancı parayı içeri alıp, ekonomiyi ele geçirmesine imkân tanıyan programların kaybettirdiğini görüp anladı mı sahi?
Yabancı sermayeye mecbur edilen, yüksek vergi ve maliyetler sebebiyle rekabet gücünü kaybeden, pazarını ithal ürünlere kaptıran, takati kalmayıp borca esir edilerek tezgahı elinden alınan iş insanları, dünyanın 3. en yüksek reel faizini ödemek mecburiyetinde bırakıldığı piyasada kaybettiklerini yeniden nasıl kazanacak?
Nasıl olacak bu?
Kaybetmemize sebep olan uygulamalar hâlâ ortada ve hatta daha ağırlaşan şartlar altında nasıl olacak?
Neden kaybettiğimizin sorgulamasını yapmayacak mıyız?
İktidarın 17 yıldır dayattığı ''DÜŞÜK KUR YÜKSEK FAİZ'' politikasının ekonomiyi mahvettiğini hâlâ göremedik mi?
İSO500 2018 inceleme raporunda, geçen yılın faaliyet kârının yüzde 88.9'unun faize gittiğini ibretle okuduk. Şirketlerin toplam varlık içinde öz sermayesini yüzde 33'e düşüren, Türkiye'nin sanayi devlerini cüceleştiren program yürürlükte Sayın Bahçeli.
17 yıldır özelleştiriyoruz, suyu, elektriği, hastaneyi, üniversiteyi vs vs... Yandaşların ele geçirdiği her nesnenin fiyatı katlanarak bize yükleniyor.
Dünyanın en vahşi vergilerini zorunlu olarak ödemek zorunda bırakıldık.
Her türlü sebeple cebimizden para çekiliyor. Düşük kur avantajı sebebiyle ithal ürünler için 17 yılda cebimizden 3 trilyon 54 milyar dolar çıktı. 3 trilyon dolar tutarında vergi ödedik.
Cepler boşalınca, kazanamayınca, paraya ulaşmak için banka kapısında kuyruğa sokulduk. Dünyayı eşek edip binen at edip süren finans ustalarının amacı gerçekleşti.Borç batağına düşürülenlere e yüksek faizler ödettirilir/ödettiriliyor.
Ama bütün bunlar senin sorunun değil, öyle değil mi? Nasılsa maaşın aybaşında banka hesabına yatıyor Sayın Bahçeli.
4 milyon 212 bin kayıtlı işsiz, iş umudunu kaybetmişlerle birlikte 8 milyon kimden iş, aş ve çözüm beklesin?
PKK-FETÖ terör örgütünü besleyip semirtenler, güç ve enerjimizin boşa akıp gitmesine sebep olurken, acı ve sefalete katlanmamız gerektiğini telkin ediyor.
Çok yazık...
Çaresiz, çözümü olmayan, vurdumduymaz, günü kurtarmaya yönelik ucuz polemiklerden başka bilgi ve sermayesi olmayan kişilere yüzde 18.81 oy veren milletin yüzü güler mi.?
Gülmedi, gülmeyecek, ehlini bulmadıkça…
Resesyon sinyalleri veren kapitalizmin kaleleri bir bir çatırdarken, Baş Hoca'mı dinleyen BRICS ülkeleri büyüme rekorları kırıyor, halkının yüzünü güldürüyor.
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020