Omurgası kırık veya özürlü olan bir insan ne kadar güçlü, ne kadar güzel, ne kadar zeki vs. olursa olsun, kendini istediği gibi anlatamaz, varlığını istediği gibi hissettiremez, güzelliği veya güçlülüğü hak ettiği övgü ve değeri göremez?Ordu da, bir devletin omurgasıdır. Hele hele bu devlet, Türkiye Cumhuriyeti gibi asırlara damgasını vurmuş bir milletin ve kıtalararası bir coğrafyada bulunuyorsa ordusunun önemi kat ve kat daha fazla önem arz eder?Bu millet, bu coğrafyada yüzlerce (çoğu haçlılarla olmak üzere) savaşmak durumunda kaldı. Bunun yanında, belki binlerce kez içimizdeki hainlerin kışkırtmasıyla ayaklanmalar yaşadı. Ne zaman ordumuz güçlüydüyse, o zaman bu haçlı seferlerini ve ayaklanmaları yenip, bastırıp, iç istikrarı sağladık. Dış güçlere karşı da, "biz hep buradayız" mesajını verdik. Zor bir coğrafyada yaşadığımıza tarih şahit? Ama akılsızların aklı ermiyor. Yunan, Ermeni, itilaf devletleri planlarını yırtıp, atmadılar. Sadece şartların olgunlaşmasını bekliyorlar. Bu şartları olgunlaştıracak olan ise PKK, Alevi-Sünni çatışmaları, ekonomik darboğazda yeniden çıkarılmak istenen sağ-sol vs. gibi çatışmalar ve de Büyük Ortadoğu Projesidir.Yaşadığımız bu tabloda ülkemiz, hem içerden, hem de dışarıdan adeta her tarafına benzin dökülmüş, bir kıvılcım bekleyen odun kümesi haline getirilmiştir. Birileri hemen bu benzine kibrit çakmak istiyor ama şartlar oluşmadığı için büyük ağabeyleri ellerini tutuyor. İktidar pembe tablolar çizerek yoluna devam etme gayretinde. Oysa devlet ve milletimizin omurgası kaydı (ordu ve ekonomi. Aile ve ahlakın ne hale geldiğini dün yazmıştım.)Ordu'dan devam edersek? Hükümetin AB'ci bakanı, Türkiye'de huzur ortamı oluşturduklarını ve profesyonel orduya geçmeleri gerektiğini vurguladı. Bu sözlere, benim yorumum RTÜK'lük olduğu için değerli abimiz Muharrem Bayraktar'ın tarihten aldığı tarihi cevabını aktarmak istiyorum; "? Balkan Savaşları başlamadan önce, Balkanlar alev alev yanarken, Bulgarlar, Yunanlar, Sırplar, Makedonlar, Karadağlılar isyan için hazırlık yaparken dönemin Hariciye Bakanı Asım Bey, 15 Temmuz 1912'de Meclis-i Mebusan'da yaptığı konuşmada "Balkanlar huzur içindedir, burada bir isyan çıkmayacağına imanım gibi eminim" diyordu.Bu da yetmiyor huzur içindeki(!) Balkanlardan çok iyi eğitilmiş 75 bin askerimizi terhis ediyor, Balkanları korumasız bir hale düşürüyordu.Balkanlardan imanı kadar emin olan ve oradaki huzur ortamına kefil olan Asım Bey'in konuşmasının üzerinden 3 ay bile geçmeden, 8 Ekim'de Balkanlarda isyan başladı. Ordusunu tasfiye etmiş olan Osmanlı tam anlamıyla bir felaket yaşadı. Nerdeyse bütün cephelerde hezimete uğradık. Selanik'te Yunan hayranı Tahsin Paşa, askerleriyle birlikte "ben bu güzel şehri savaşla harap edemem" diyerek tek kurşun atmadan Yunan'a teslim oldu.Sonuçta "her yer huzur içinde, askere gerek yok, terhis edelim," diyen bakanın ihanet ve istihbarat zaafı Balkanları kaybetmemize yol açtı? Bir vatanı, bir bakanın ihaneti yüzünden kaybettik?" (09-10-2013 Yeni Mesaj)Balyoz kararlarını soruyorlar? Bu karar 2003 yılında verilmişti. Hani medyamız geçen haftalarda "flaş haber" olarak, bizlerin yıllardır gündem ettiği, Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Powell arasında imzalanan, anlaşma sonrası Gül'ün "daha bilmediğiniz o kadar çok şey var ki" dediği, değerli hukukçu yazarımız Ahmet Erimhan'ın "Çuvaldaki Müttefik" adlı eseriyle bu konuyu işlediği 9 maddelik anlaşma.Bu 9 maddeden biri de; "Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim" yapılacak şartıydı. İşte şimdilerde verilen karar budur. Ordu içerisindeki ulusalcı ve ya Tayyipçe "ulusalcı mulusalçı" komutanlar, iktidarın kurduğu özel mahkemelerde yargılandı ve yine iktidarın kanun değişiklikleriyle atadığı Yargıtay üyelerince bu karar onandı. Bu karar aşamasında, askerliğin 12 aya düşürülmesi de, hem bu anlaşmaya uygun, hem de seçim için iyi bir yatırımdı. Bu seçim yatırımından pay almak isteyen CHP'de kısa dönem askerliğin 4 aya indirilmesi için teklif verdi. Devletin omurgasına sahip çıkmak ise her zaman ki gibi Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosuna kaldı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025