Filistin seçimlerinin galibi Ebu Mazen olarak bilinen Mahmut Abbas oldu.
Arafat'ın ölümünün ardından popüleritesini artıran Abbas, başkanlık seçimlerinden yüzde 62 oranda oy alarak zaferini ilan etti.
Şimdi gözler Abbas'ın Arafat sonrası nasıl bir politika takip edeceğinde.
Mahmut Abbas'ın açıklamalarına baktığımızda onun Arafat çizgisini sürdüreceğini görüyoruz.
Yıllardır İntifada davasını Arafatla kolkola sürdüren Abbas, 1967'deki Filistin kazanımlarının yeniden iadesini istiyor. İsrail ise işgal ettiği bu alanlardan çıkmak niyetinde değil.
Ilımlı ve pragmatik bir çizgi takip edeceklerini beyan eden Abbas'a İslami Cihad ve Hamas'tan da kısmi destek var.
Hamas seçimler öncesinde Abbas'a muhalif bir görüntü sergiledi ama seçim sonrası yeni bir çıkış yaparak dava ortaklığına vurguda bulundu.
Filistin'in yeni liderine İngiltere, Fransa, ABD ve AB'den tebrik ve destek geldi.
Başkan Bush'un maddi ve manevi destekte bulunma vaadi ise en parlak olanıydı.
Bush yönetiminin bu desteğine Filistinliler hemen atlamadılar.
Filistinli yaşlı insanları ve çocukları gözünü kırpmadan katleden İsrail'e ABD'nin ciddi bir baskıda bulunacağı beklenmiyor.
Avrupa Birliği temsilcilerinin tavsiyeleri ise bağlayıcı bir anlam teşkil etmiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurul tavsiye kararları ve Güvenlik Konseyi'nin bağlayıcı kararları ortada dururken uluorta İsrail şiddetinin yaşanıyor olması Filistin idaresinin dışarıya olan güvenini sarsmış durumda.
"Bundan sonra İsrail-Filistin sorunu merkezli Ortadoğu'da nasıl bir siyasal tablo ortaya konacak?" sorusuna şu aşamada pozitif bir cevap vermek güç.
Bölgede Filistin merkezli estirilen barış havasının İsrail tarafından nasıl bir sonuç vereceği kestirilemiyor.
AB-Rusya-BM ve ABD (Guarted)dörtlüsünün çözüm bulma amacıyla Orratoğu'ya sundukları barış projesinin İsrail tarafından her defasında baltalanması yeni dönemin sancılı konularından.
Filistin'in Yol Haritası bağlamında Devlet kurup kuramayacağı ise çözümün siklet merkezini oluşturuyor.
Filistin Yönetimi, Arafat sonrası siyasal konjonktürü barış adına sürdürmeye niyetli; fakat bu niyetin tek taraflı bir anlamı yok.
Filistin için Başkanlık seçimleri ne derece anlamlı ise bu anlamın İsrailce anlam bulması asli önceliklerden.
Uluslararası camianın gözü şimdi İsrail'de olmalı.
Barış adına, barıştan yana olanlar adına.
Arafat'ın ölümünün ardından popüleritesini artıran Abbas, başkanlık seçimlerinden yüzde 62 oranda oy alarak zaferini ilan etti.
Şimdi gözler Abbas'ın Arafat sonrası nasıl bir politika takip edeceğinde.
Mahmut Abbas'ın açıklamalarına baktığımızda onun Arafat çizgisini sürdüreceğini görüyoruz.
Yıllardır İntifada davasını Arafatla kolkola sürdüren Abbas, 1967'deki Filistin kazanımlarının yeniden iadesini istiyor. İsrail ise işgal ettiği bu alanlardan çıkmak niyetinde değil.
Ilımlı ve pragmatik bir çizgi takip edeceklerini beyan eden Abbas'a İslami Cihad ve Hamas'tan da kısmi destek var.
Hamas seçimler öncesinde Abbas'a muhalif bir görüntü sergiledi ama seçim sonrası yeni bir çıkış yaparak dava ortaklığına vurguda bulundu.
Filistin'in yeni liderine İngiltere, Fransa, ABD ve AB'den tebrik ve destek geldi.
Başkan Bush'un maddi ve manevi destekte bulunma vaadi ise en parlak olanıydı.
Bush yönetiminin bu desteğine Filistinliler hemen atlamadılar.
Filistinli yaşlı insanları ve çocukları gözünü kırpmadan katleden İsrail'e ABD'nin ciddi bir baskıda bulunacağı beklenmiyor.
Avrupa Birliği temsilcilerinin tavsiyeleri ise bağlayıcı bir anlam teşkil etmiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurul tavsiye kararları ve Güvenlik Konseyi'nin bağlayıcı kararları ortada dururken uluorta İsrail şiddetinin yaşanıyor olması Filistin idaresinin dışarıya olan güvenini sarsmış durumda.
"Bundan sonra İsrail-Filistin sorunu merkezli Ortadoğu'da nasıl bir siyasal tablo ortaya konacak?" sorusuna şu aşamada pozitif bir cevap vermek güç.
Bölgede Filistin merkezli estirilen barış havasının İsrail tarafından nasıl bir sonuç vereceği kestirilemiyor.
AB-Rusya-BM ve ABD (Guarted)dörtlüsünün çözüm bulma amacıyla Orratoğu'ya sundukları barış projesinin İsrail tarafından her defasında baltalanması yeni dönemin sancılı konularından.
Filistin'in Yol Haritası bağlamında Devlet kurup kuramayacağı ise çözümün siklet merkezini oluşturuyor.
Filistin Yönetimi, Arafat sonrası siyasal konjonktürü barış adına sürdürmeye niyetli; fakat bu niyetin tek taraflı bir anlamı yok.
Filistin için Başkanlık seçimleri ne derece anlamlı ise bu anlamın İsrailce anlam bulması asli önceliklerden.
Uluslararası camianın gözü şimdi İsrail'de olmalı.
Barış adına, barıştan yana olanlar adına.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005