Dününü unutanlar, tarihini unutanlar, ülkemiz ve milletimiz üzerindeki bin yıllık hesapları unutanlar bir süreç daha başlattı. Adına da 'barış' dediler.
Oysa adı bölünme idi ve bunun son itirafı 10 yıl önce 6 Mayıs 2015'te, ABD'ye giden Mesut Barzani o dönem Trump'ın yardımcısı plan Joe Biden ile görüşmesinde yapılmıştı.
O görüşmede Joe Biden; "İkimizin de ömrü̈ Kürdistan'ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek" cümlesi ile adeta bugünün haberini vermişti.
6 Mayıs tarihine dikkat ettiniz mi?
Devlet Bahçeli malum çağrıyı yapmış ve 3 Mayıs Türkçülük gününü ertesi 4 Mayıs yani Atatürk'ün TBMM'de, Dersim isyanına harekat kararı aldığı gün PKK'nın Malazgirt'te yani Anadolu'nun kapılarının açıldığı yerde kongre yapmasını istemişti.
Kongre yapılacak mı, yapılmayacak mı diye beklerken öğrendik ki, bahsi geçen kongre yapılmış. Ne zaman 5-7 Mayıs. Yani 6 Mayıs'ta.
Her şey şeffaf olacak, denilirken bu gizliliğin sebebi Türk'ün öfkesinden dolayı mı?
Bu kongre nerede yapıldı? Kimler katıldı? İdam mahkumu İmralı canisi kongreye bağladı mı yoksa bir fiilen gizlice götürüldü mü?
Açıklananlar dışında ne kararlar alındı, neler istendi, neler vaat edildi gibi nice soruların cevabı çok yakında ortaya çıkacak!
Şaşırdık mı?
Bildiğimiz halde şaşırdım. Merhum Haydar Baş Hocamız yıllar önce "Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve HADEP bir olup Türkiye'yi bölecekler. Cumhuriyet Halk Partisi ise göstermelik muhalefet yapacak. Bu bir tiyatro" sözlerine inanmıştık.
Ama belki dönerler diye de umutta etmiştik. Meğer o yola girenlerin dönüşü yokmuş, umudumuz boşunaymış.
Siyaseti hazırlamışlar
Tarihler 2013 idi ve bugünün İmralı heyeti üyesi son DEM'li Pervin Buldan: "Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye'de elde edilen statü çok yakında Türkiye'de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir."
Aynı kadın son PKK toplantısından sonra diyor ki: "Geçmişte barış sürecinde toplum hazırdı, siyaset hazır değildi; bugün ise siyaset hazır ama toplumun hazırlanması gerek".
Ama sorsan sürecin sahibi 'bilge şahsiyet' Devlet Bahçeli. Unutmayın! Bu ve diğer süreçlerin sahibi asla içeride değil. İçeride olan sadece oyunculardır.
PKK'nın fesih bildirgesi
Zafer kazanmış edasıyla bir sözde fesih bildirgesi yayınladılar. Hala PKK güzellemesi yapanlara diyorum ki, bu bölücüler, milletimizin gözünün içine baka baka; 'Türkiye Cumhuriyetini yendik ve dize getirdik' diyorlar.
İnanmıyorsanız açın okuyun! Lozan'da haklarımız elimizde alındı, diyorlar. 100 yıldır soykırıma uğradık, diyorlar. 100 yıldır asimile ediliyoruz, diyorlar.
Devletimize baş kaldıran, Mehmetçiğimize kurşun sıkarken can verenleri 'şehit' olarak tanımladılar.
İstekleri
"Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır."
Nasıl olacağını ise iktidarın medyadaki gayri resmi sözcüsü Abdulkadir Selvi açıkladı: DEM Parti, Öcalan'ın partisi olacak. DEM Parti üzerindeki PKK gölgesi de kalkmış olacak. DEM Parti'nin Türkiye partisi olmasının önü açılacak.
3 bin eyleme katılmayan (!) terörist ülkemize gelip, halkın arasına katılacak
PKK'nın üst düzey 300 yöneticisinin yani elinde kan olan militanlar ise bizzat Sayın Erdoğan'ın, 'teröristlerin ev sahibi' olarak nitelendirdiği Finlandiya, Norveç, İsveç, Danimarka gibi ülkelere gideceği şeklinde.
Gittiler, diyelim! Bu katiller kim besleyecek? Tarım ile mi uğraşacaklar? Yoksa kendilerini sanata mı verecekler?
Yoksa Avrupa'da 300 tane daha Sakine Cansız mı olacak?
Sürecin sarhoşluğu geçtikten sonra gündeme ana dilde eğitim, vatandaşlık tanımı ve yerel yönetimlerin güçlenmesi başlıkları geldiğinde AKP-MHP ne yapacak? CHP ne diyecek?
Suriye'de Mazlum Kobani özerklik ilan ettiğinde (ki, Şara bunu kabul edecek) Trump'ta ikna için ülkemize gelecek. AKP-MHP ne yapacak, diyecek?
Gerek Irak ve gerekse Suriye'nin kuzeyinden ülkemize yönelik provokasyonlar ve 2015'teki Kobani olayları gibi olayların ortaya çıkması durumunda bedel, kime ödetilecek?
Toprağa düşen canların hesabı kimden sorulacak?
AKP-MHP liderleri bedel öderler mi yoksa yine 'pardon mu' derler?
Unutmayın! Bu yol, yol değildir. Bizim işimiz ya yeni bir yol bulmak ya da yeni bir yol yapmaktır. Muhtaç olduğumuz kuvvet damalarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Unutmayın! "Cumhurbaşkanımıza, PKK'nın kurucu önderi Abdullah Öcalan'a ve DEM Parti'ye teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum." Devlet Bahçeli.
Oysa adı bölünme idi ve bunun son itirafı 10 yıl önce 6 Mayıs 2015'te, ABD'ye giden Mesut Barzani o dönem Trump'ın yardımcısı plan Joe Biden ile görüşmesinde yapılmıştı.
O görüşmede Joe Biden; "İkimizin de ömrü̈ Kürdistan'ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek" cümlesi ile adeta bugünün haberini vermişti.
6 Mayıs tarihine dikkat ettiniz mi?
Devlet Bahçeli malum çağrıyı yapmış ve 3 Mayıs Türkçülük gününü ertesi 4 Mayıs yani Atatürk'ün TBMM'de, Dersim isyanına harekat kararı aldığı gün PKK'nın Malazgirt'te yani Anadolu'nun kapılarının açıldığı yerde kongre yapmasını istemişti.
Kongre yapılacak mı, yapılmayacak mı diye beklerken öğrendik ki, bahsi geçen kongre yapılmış. Ne zaman 5-7 Mayıs. Yani 6 Mayıs'ta.
Her şey şeffaf olacak, denilirken bu gizliliğin sebebi Türk'ün öfkesinden dolayı mı?
Bu kongre nerede yapıldı? Kimler katıldı? İdam mahkumu İmralı canisi kongreye bağladı mı yoksa bir fiilen gizlice götürüldü mü?
Açıklananlar dışında ne kararlar alındı, neler istendi, neler vaat edildi gibi nice soruların cevabı çok yakında ortaya çıkacak!
Şaşırdık mı?
Bildiğimiz halde şaşırdım. Merhum Haydar Baş Hocamız yıllar önce "Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve HADEP bir olup Türkiye'yi bölecekler. Cumhuriyet Halk Partisi ise göstermelik muhalefet yapacak. Bu bir tiyatro" sözlerine inanmıştık.
Ama belki dönerler diye de umutta etmiştik. Meğer o yola girenlerin dönüşü yokmuş, umudumuz boşunaymış.
Siyaseti hazırlamışlar
Tarihler 2013 idi ve bugünün İmralı heyeti üyesi son DEM'li Pervin Buldan: "Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye'de elde edilen statü çok yakında Türkiye'de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir."
Aynı kadın son PKK toplantısından sonra diyor ki: "Geçmişte barış sürecinde toplum hazırdı, siyaset hazır değildi; bugün ise siyaset hazır ama toplumun hazırlanması gerek".
Ama sorsan sürecin sahibi 'bilge şahsiyet' Devlet Bahçeli. Unutmayın! Bu ve diğer süreçlerin sahibi asla içeride değil. İçeride olan sadece oyunculardır.
PKK'nın fesih bildirgesi
Zafer kazanmış edasıyla bir sözde fesih bildirgesi yayınladılar. Hala PKK güzellemesi yapanlara diyorum ki, bu bölücüler, milletimizin gözünün içine baka baka; 'Türkiye Cumhuriyetini yendik ve dize getirdik' diyorlar.
İnanmıyorsanız açın okuyun! Lozan'da haklarımız elimizde alındı, diyorlar. 100 yıldır soykırıma uğradık, diyorlar. 100 yıldır asimile ediliyoruz, diyorlar.
Devletimize baş kaldıran, Mehmetçiğimize kurşun sıkarken can verenleri 'şehit' olarak tanımladılar.
İstekleri
"Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır."
Nasıl olacağını ise iktidarın medyadaki gayri resmi sözcüsü Abdulkadir Selvi açıkladı: DEM Parti, Öcalan'ın partisi olacak. DEM Parti üzerindeki PKK gölgesi de kalkmış olacak. DEM Parti'nin Türkiye partisi olmasının önü açılacak.
3 bin eyleme katılmayan (!) terörist ülkemize gelip, halkın arasına katılacak
PKK'nın üst düzey 300 yöneticisinin yani elinde kan olan militanlar ise bizzat Sayın Erdoğan'ın, 'teröristlerin ev sahibi' olarak nitelendirdiği Finlandiya, Norveç, İsveç, Danimarka gibi ülkelere gideceği şeklinde.
Gittiler, diyelim! Bu katiller kim besleyecek? Tarım ile mi uğraşacaklar? Yoksa kendilerini sanata mı verecekler?
Yoksa Avrupa'da 300 tane daha Sakine Cansız mı olacak?
Sürecin sarhoşluğu geçtikten sonra gündeme ana dilde eğitim, vatandaşlık tanımı ve yerel yönetimlerin güçlenmesi başlıkları geldiğinde AKP-MHP ne yapacak? CHP ne diyecek?
Suriye'de Mazlum Kobani özerklik ilan ettiğinde (ki, Şara bunu kabul edecek) Trump'ta ikna için ülkemize gelecek. AKP-MHP ne yapacak, diyecek?
Gerek Irak ve gerekse Suriye'nin kuzeyinden ülkemize yönelik provokasyonlar ve 2015'teki Kobani olayları gibi olayların ortaya çıkması durumunda bedel, kime ödetilecek?
Toprağa düşen canların hesabı kimden sorulacak?
AKP-MHP liderleri bedel öderler mi yoksa yine 'pardon mu' derler?
Unutmayın! Bu yol, yol değildir. Bizim işimiz ya yeni bir yol bulmak ya da yeni bir yol yapmaktır. Muhtaç olduğumuz kuvvet damalarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Unutmayın! "Cumhurbaşkanımıza, PKK'nın kurucu önderi Abdullah Öcalan'a ve DEM Parti'ye teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum." Devlet Bahçeli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025