"Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." Bakara suresi 183. ayeti kerimesi ile oruç, hicretin ikinci senesinde kıblenin Mescid-i Aksa'dan, Mescid-i Haram'a döndürülmesinden, yaklaşık bir ay sonra, Ramazan-ı Şerif ayından da, bir ay önce Müslümanlara farz kılındı.
Ramazan-ı Şerif, müminlerin kendilerini, Allah-ü Teâlâ'ya affettirmeleri için bir fırsat iklimidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: "Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğim zaman bana salat okumayan kimsenin de burnu sürtülsün!" (Tirmizi, Daavat 110)
Kuran-ı Kerim bu aydaki Kadir gecesinde lehv-i mahfuz'dan gök semaya bu gece nazil olmuş ve gök semadan Efendimize (s.a.a.) yirmi üç sene boyunca inzal olmuştur. Cebrail (a.s.), Efendimiz (s.a.a.) ile Ramazan-ı Şerifte, Kuran-ı Kerim'i karşılıklı mukabele ederlerdi. Günümüzde, İslam âleminde Ramazan-ı Şerifte yapılan mukabele geleneği bu olaydan kaynaklanmaktadır.
Ramazan-ı Şerif'te oruç gibi bir ibadet yanında namazlarda bir azalmanın aksine fazlalaşma vardır. 'Teravih' mana olarak rahatlamaktır. Efendimiz (s.a.a.), teravih namazını teşvik ederek, şöyle buyurmuştur; "Kim inanarak ve sadece Allah'ın rızasını düşünerek Ramazan gecelerinde Teravih namazını kılarsa geçmiş günahları affolunur."(Buhari salat-ül teravih:1 Müslim, Salat-ül Misafirin:25)
Ramazan-ı Şerif Oruç ibadetiyle, Kuran-ı Kerim'in bu ayda nüzul olmasıyla, Teravih namazıyla bedeni ibadetlerin yapıldığı bir aydır. Bunun yanında Fıtır Sadakasının vacip olması, Ramazan-ı Şerifin ortasında, zekâtın farz kılınması ise, mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru olmuştur.
İçinde bin aydan daha değerli Kadir gecesinin yer aldığı, bedeni ve maddi ibadetlerle dolu bu ayı kendi dostları ile doyasıya yaşamayı Rabbimiz hepimize ve İslam ümmetine nasip eylesin, Âmin.
Ramazan-ı Şerif, müminlerin kendilerini, Allah-ü Teâlâ'ya affettirmeleri için bir fırsat iklimidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: "Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğim zaman bana salat okumayan kimsenin de burnu sürtülsün!" (Tirmizi, Daavat 110)
Kuran-ı Kerim bu aydaki Kadir gecesinde lehv-i mahfuz'dan gök semaya bu gece nazil olmuş ve gök semadan Efendimize (s.a.a.) yirmi üç sene boyunca inzal olmuştur. Cebrail (a.s.), Efendimiz (s.a.a.) ile Ramazan-ı Şerifte, Kuran-ı Kerim'i karşılıklı mukabele ederlerdi. Günümüzde, İslam âleminde Ramazan-ı Şerifte yapılan mukabele geleneği bu olaydan kaynaklanmaktadır.
Ramazan-ı Şerif'te oruç gibi bir ibadet yanında namazlarda bir azalmanın aksine fazlalaşma vardır. 'Teravih' mana olarak rahatlamaktır. Efendimiz (s.a.a.), teravih namazını teşvik ederek, şöyle buyurmuştur; "Kim inanarak ve sadece Allah'ın rızasını düşünerek Ramazan gecelerinde Teravih namazını kılarsa geçmiş günahları affolunur."(Buhari salat-ül teravih:1 Müslim, Salat-ül Misafirin:25)
Ramazan-ı Şerif Oruç ibadetiyle, Kuran-ı Kerim'in bu ayda nüzul olmasıyla, Teravih namazıyla bedeni ibadetlerin yapıldığı bir aydır. Bunun yanında Fıtır Sadakasının vacip olması, Ramazan-ı Şerifin ortasında, zekâtın farz kılınması ise, mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru olmuştur.
İçinde bin aydan daha değerli Kadir gecesinin yer aldığı, bedeni ve maddi ibadetlerle dolu bu ayı kendi dostları ile doyasıya yaşamayı Rabbimiz hepimize ve İslam ümmetine nasip eylesin, Âmin.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023