Ülkemizde, maalesef pişirilip pişirilip önümüze konulan bazı mevzular vardır. Bunlardan en önemlilerinden birisi de başörtüsü meselesidir.Kimileri başörtüsünü siyaset malzemesi yaparak oy toplamaya çalışırken, diğer bir kesim de bunun karşısında durarak oy kapma telaşında. Maalesef namaz, oruç, hac gibi dini bir ibadet olan ve farz olduğu, yani Allah'ın kesin bir emri olduğu ayetlerle sabit olan başörtüsü ibadeti bu şekilde siyasilerin malzemesi haline getirilmiştir.İster türban deyin, ister başka bir şey, ne denildiği önemli değil, başörtüsü, Müslüman için Allah'ın bir emridir ve Kuranın ayetleri, Peygamber efendimizin hadisleri, sahabenin hayatı, 1400 yıllık İslam tarihi bunun ispatıdır.Nur Suresinin 31. ayetinde Cenab-ı Hak "Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar..." buyurmaktadır.Ahzab Suresi 59. ayette ise Allah (cc), "Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu, onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder" buyurmaktadır.Bu ayeti kerimede bahsi geçen "örtü", yani Kur'an'ın ifadesiyle "cilbab" elbisenin de üzerine giyilen bir dış giysidir.Peygamberimizin hayatı, hadisleri, yorumları Kur'an'ın birer tefsiridir ve en sıhhatlisidir. Peygamberimizin ifade ve uygulamalarıyla tesettür ve başörtüsüne bakalım.Peygamber Efendimiz (SAV), "Kadının, yüz ve iki elinden başka bütün bedeni avrettir" buyurmaktadır.Hz. Esma, ince elbise ile gelince, Resulullah (SAV) baldızına bakmadı. Mübarek yüzünü çevirip "Ya Esma, bir kız namaz kılacak yaşa gelince, yüz ve elleri hariç, vücudunu erkeklere gösteremez" buyurdu. (Ebu Davud)Hz. Âişe validemiz buyurdu ki: ""İlk muhacir kadınlara Allah rahmet etsin! Tesettür âyeti inince, hemen futalarını yırtıp başlarını örttüler". (Buhari, Nesai)Peygamberimizin ve sahabenin hayatından bu konuda yüzlerce örnek anlatabiliriz ama bu kadar kafidir zannediyorum.Önemine binaen tekrar etmemiz gerekirse, burada anlatmak istediğimiz konu şu: Başörtüsü bir ibadettir ve siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Dini meselelerin siyaset konusu yapılması, tartışılması dindar kesimleri rencide etmektedir ve bu durum laikliğin ihlalidir ve yeni TCK'ya göre ciddi bir suçtur.Başörtüsü yasağını ortaya koyanlar Anayasada ifade edilen ve Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden olan laiklik ilkesini delil göstermektedir. Halbuki bu ilke, başörtüsünün yasaklanması için değil, serbest bırakılmasına delildir, hatta bu ibadete müdahale laikliğin ihlalidir. Laiklik ilkesi "Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır". Bu ilkeye göre din, devlet işlerine müdahale edemediği gibi, devlet de vatandaşlarının dini özgürlüklerine, ibadetlerine müdahale edemez.Anayasanın 24. maddesinde "Kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz" ifade edilmektedir.Buna göre başörtüsü ya da türban -ismi ne olursa olsun- ibadetini yerine getiren Müslüman vatandaşlar, ister öğrenci, ister veli, ister memur olsun farketmez laiklik ilkesine ve de anayasanın 24. maddesine göre engellenemez. Engelleyenler konumu ya da görevi ne olursa olsun suç işlemiş olurlar.Başörtüsü ibadetini yerine getirdiğinden dolayı mağdur olanlar TCK'ya göre şu suçların hepsini işlemiş olurlar:Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma: MADDE 109. (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Ayırımcılık: MADDE 122. - (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan, b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden, c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen, kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.Kişilerin huzur ve sükununu bozma: MADDE 123. (1) Sırf huzur ve sükun bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. Hakaret: MADDE 125. (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı gerçekleşirse ceza yarı oranında arttırılır. Kısaca özetlersek, başörtüsü bir dini ibadettir, din ve vicdan hürriyeti kapsamında ele alınmalıdır ve buna müdahale, kişilerin din ve vicdan hürriyetine müdahaledir ve bu, hem anayasaya hem de TCK' ya göre suçtur.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024