Gelen meillere cevap vermemek, mektuba cevap vermemek anlamına gelir. Hatta bu, selama mukabele etmemek, "aleykum selam" dememek gibidir diyenler de var.
Bir rivayet yani.
Bana gelen bir kısım meillere cevap veremediğim için meil gönderme zahmetinde bulunan arkadaşlardan özür dilerim.
Daha önce İ.H.M. kısaltmasıyla bana meil yollayanın, ne yalan söyleyeyim, İnsan Hakları Mahkemesi olduğunu sanmış ve helal olsun bana, başı sıkışanın son çare olarak kapısını çaldığı koskoca mini minnacık mahkeme bile bana meil yolluyor, diye biraz da gururlanmıştım.
Sağ olsun arkadaşımız İsmail, beni bu sıkıntıdan kurtardı ve İ.H.M.'nın açılımını lütfetti ve son gönderdiği e- mailde açıktan İsmail Hakkı Mumcuoğlu diye yazdı.
İsmail Hakkı'nın son meili çok manidar. Tarih olmuş "İkiz kuleler" hakkında yolladı e-mailini.
"İkiz kuleler"
Avrupalılar Amerika'ya ayak basmıştır. Kızılderililerle tanışırlar ve ticaret yapmak istediklerini bildirirler. Kızılderililer ticaret denen şeyi bilmemektedir. Avrupalılar yol gösterir. "biz size değerli eşyalar vereceğiz buna karşılık siz de bize kendi değerli eşyalarınızı vereceksiniz. Böylece sizin daha önce hayatınızda hiç görmediğiniz eşyalarınız olacak, biz de bizim evimize sizden aldığımız değerli eşyaları götüreceğiz."
Beyazlar kıyıdaki küçük ada üzerinde bir pazar yeri acarlar ve Kızılderilileri beklemeye başlarlar. Avladıkları hayvan postlarını getiren Kızılderililer karşılığında ayna, tarak gibi beyazların getirdiği gerçektende daha önce hiç görmedikleri eşyalara sahip olmaktadırlar. (bir de düdük. S.Y.)
Derken iki sarhoş beyaz, pazar yerine gelen bir Kızılderili'yi öldürür ve mallarına el koyar. Kızılderililer şaşırır. "Sizler neden arkadaşımızı öldürdünüz? Buna gerek yoktu ki!.. O zaten elindeki eşyaları sizlere vermeye gelmişti..." (helalinden yemek adamlara dokunuyor. S.Y.) Gerçekten de böyle bir ticareti anlayamazlar. Pazar yeri lanetlenir.. Bu olaydan sonra hiç bir Kızılderili buraya gelmez ve bu bölgeye "iki büyük sarhoş adam" adı verilir.Yani Kızılderili dilinde "Man-hot-tan"; derken bu bölge NewYork ve Amerikan ticaretinin merkezi olur ve iki koca gökdelen dikilir (Dünya ticaret merkezi)(Şimdi anlatınız mı ABD'nin teröre olan düşmanlığı taa nerelere dayanır? S.Y.)
İsmail Hakkı Mumcuoğlu kardeşimizin yolladığı e-mail böle.
Bana ilginç geldi, size de ilginç gelirse okuyun.
İlginç gelmediyse okumayın.
Tabi okumadan nasıl anlayacağız diyorsanız, o zaman önce okuyun, sonra yorumlayın.
Terör böyle önlenirmiş meğerİsrail 1947 savaşıyla Filistin'in yarısını işgal etti.
1969 bu işgal %75'e ulaştı.
2000 yılında %90'a ulaştı.
2002 yılında Filistin'in tamamı İsrail işgali altında ve Filistin'e metre karesini tam bilmediğimiz bir bodrum kaldı.
Koskoca bir millet, vatanını 55 senede kaybetti.
Her seferinde bir bahaneyle Filistin topraklarını işgal eden İsrail, sebepler kalktığı halde eski yerine çekilmedi, işgal ettiği yanında kâr kaldı.
Bundan da ilginç ve dehşet olanı, top yekun Hıristiyan Batı hala bütün vatanını kaybeden Filistinlileri terörist, İsrail'i nefsi müdafaa yapan ülke olarak ilan ediyor.
Bunun bir başka benzeri de, ayni gaye ile bir ülkeyi işgal eden ABD.
O da tıpkı İsrail gibi, terör bahanesiyle Afganistan'ı aylarca bombalayıp, çoluk-çocuk demeden dinlerce masumun kanına girdi.
Sebep terörü önlemek.
11 Eylül saldırısını ne kadar Usame bin Laden yaptıysa, İsrail'deki intihar saldırılarını da o kadar Filistinliler yaptı.
Bir millet ki, kendisine en modern silahlarla saldıran düşmanına taş ile mukabele yapıyor, bunlar mı yapacak bu saldırıları?
Bu intihar saldırıları kimlerin işine yaradıysa, onlar yapmış olamaz mı?
Bir başka tuhaflık daha var, meşhur 11 Eylül saldırısında bir şeye çok işaret edildi; İsrail'in yaptığı katliamlara.
Saklandığı mağaralardan karınca misali dünyaya mesajlar yayan Usame b. Laden hep bunu işledi.
"İsrail Filistin'e kan akıttıkça biz de ABD hedeflerine saldıracağız".
İşte bunun için Afganistan'ın ABD tarafından işgali ile, Filistin'in başına gelenler aynı senaryo diye düşünüyorum.
Medeni dünyada zalime, yaptığı zulüm kâr kalıyor.
BasındanEmniyet kemeri kullanmıyoruz.
(Medya)
Millet, yıllarca sıkılacak kemerden çok yandı. Takılacak kemeri de sevmiyor. Can pahasına da olsa.
Adı hep isyanlarla anılan Bayrampaşa Cezaevi'nde bu sefer tiyatro oynandı.
(Medya)
İsyanlar da tiyatroydu, fakat senarist ve yönetmeni bir türlü öğrenemedik.
İsrail Arafat'ı sürgüne göndermek istiyor. (Medya)
Ya da kiracı olarak Filistin'de kalacak.
Hükümet afet kararnamesini geri çekti.
(Medya)
Doğrusunu yaptı. Bu koalisyondan daha büyük afet mi olur?
AKP'li Gazioğlu yumuşadı. (Medya)
Ne de olsa "gazi", yaralarını tedavi etmişler anlaşılan.
Düşman gençler TBMM'nde. (Medya)
İyi de, TBMM'ndekileri nereye
yolladınız?
Bir rivayet yani.
Bana gelen bir kısım meillere cevap veremediğim için meil gönderme zahmetinde bulunan arkadaşlardan özür dilerim.
Daha önce İ.H.M. kısaltmasıyla bana meil yollayanın, ne yalan söyleyeyim, İnsan Hakları Mahkemesi olduğunu sanmış ve helal olsun bana, başı sıkışanın son çare olarak kapısını çaldığı koskoca mini minnacık mahkeme bile bana meil yolluyor, diye biraz da gururlanmıştım.
Sağ olsun arkadaşımız İsmail, beni bu sıkıntıdan kurtardı ve İ.H.M.'nın açılımını lütfetti ve son gönderdiği e- mailde açıktan İsmail Hakkı Mumcuoğlu diye yazdı.
İsmail Hakkı'nın son meili çok manidar. Tarih olmuş "İkiz kuleler" hakkında yolladı e-mailini.
"İkiz kuleler"
Avrupalılar Amerika'ya ayak basmıştır. Kızılderililerle tanışırlar ve ticaret yapmak istediklerini bildirirler. Kızılderililer ticaret denen şeyi bilmemektedir. Avrupalılar yol gösterir. "biz size değerli eşyalar vereceğiz buna karşılık siz de bize kendi değerli eşyalarınızı vereceksiniz. Böylece sizin daha önce hayatınızda hiç görmediğiniz eşyalarınız olacak, biz de bizim evimize sizden aldığımız değerli eşyaları götüreceğiz."
Beyazlar kıyıdaki küçük ada üzerinde bir pazar yeri acarlar ve Kızılderilileri beklemeye başlarlar. Avladıkları hayvan postlarını getiren Kızılderililer karşılığında ayna, tarak gibi beyazların getirdiği gerçektende daha önce hiç görmedikleri eşyalara sahip olmaktadırlar. (bir de düdük. S.Y.)
Derken iki sarhoş beyaz, pazar yerine gelen bir Kızılderili'yi öldürür ve mallarına el koyar. Kızılderililer şaşırır. "Sizler neden arkadaşımızı öldürdünüz? Buna gerek yoktu ki!.. O zaten elindeki eşyaları sizlere vermeye gelmişti..." (helalinden yemek adamlara dokunuyor. S.Y.) Gerçekten de böyle bir ticareti anlayamazlar. Pazar yeri lanetlenir.. Bu olaydan sonra hiç bir Kızılderili buraya gelmez ve bu bölgeye "iki büyük sarhoş adam" adı verilir.Yani Kızılderili dilinde "Man-hot-tan"; derken bu bölge NewYork ve Amerikan ticaretinin merkezi olur ve iki koca gökdelen dikilir (Dünya ticaret merkezi)(Şimdi anlatınız mı ABD'nin teröre olan düşmanlığı taa nerelere dayanır? S.Y.)
İsmail Hakkı Mumcuoğlu kardeşimizin yolladığı e-mail böle.
Bana ilginç geldi, size de ilginç gelirse okuyun.
İlginç gelmediyse okumayın.
Tabi okumadan nasıl anlayacağız diyorsanız, o zaman önce okuyun, sonra yorumlayın.
Terör böyle önlenirmiş meğerİsrail 1947 savaşıyla Filistin'in yarısını işgal etti.
1969 bu işgal %75'e ulaştı.
2000 yılında %90'a ulaştı.
2002 yılında Filistin'in tamamı İsrail işgali altında ve Filistin'e metre karesini tam bilmediğimiz bir bodrum kaldı.
Koskoca bir millet, vatanını 55 senede kaybetti.
Her seferinde bir bahaneyle Filistin topraklarını işgal eden İsrail, sebepler kalktığı halde eski yerine çekilmedi, işgal ettiği yanında kâr kaldı.
Bundan da ilginç ve dehşet olanı, top yekun Hıristiyan Batı hala bütün vatanını kaybeden Filistinlileri terörist, İsrail'i nefsi müdafaa yapan ülke olarak ilan ediyor.
Bunun bir başka benzeri de, ayni gaye ile bir ülkeyi işgal eden ABD.
O da tıpkı İsrail gibi, terör bahanesiyle Afganistan'ı aylarca bombalayıp, çoluk-çocuk demeden dinlerce masumun kanına girdi.
Sebep terörü önlemek.
11 Eylül saldırısını ne kadar Usame bin Laden yaptıysa, İsrail'deki intihar saldırılarını da o kadar Filistinliler yaptı.
Bir millet ki, kendisine en modern silahlarla saldıran düşmanına taş ile mukabele yapıyor, bunlar mı yapacak bu saldırıları?
Bu intihar saldırıları kimlerin işine yaradıysa, onlar yapmış olamaz mı?
Bir başka tuhaflık daha var, meşhur 11 Eylül saldırısında bir şeye çok işaret edildi; İsrail'in yaptığı katliamlara.
Saklandığı mağaralardan karınca misali dünyaya mesajlar yayan Usame b. Laden hep bunu işledi.
"İsrail Filistin'e kan akıttıkça biz de ABD hedeflerine saldıracağız".
İşte bunun için Afganistan'ın ABD tarafından işgali ile, Filistin'in başına gelenler aynı senaryo diye düşünüyorum.
Medeni dünyada zalime, yaptığı zulüm kâr kalıyor.
BasındanEmniyet kemeri kullanmıyoruz.
(Medya)
Millet, yıllarca sıkılacak kemerden çok yandı. Takılacak kemeri de sevmiyor. Can pahasına da olsa.
Adı hep isyanlarla anılan Bayrampaşa Cezaevi'nde bu sefer tiyatro oynandı.
(Medya)
İsyanlar da tiyatroydu, fakat senarist ve yönetmeni bir türlü öğrenemedik.
İsrail Arafat'ı sürgüne göndermek istiyor. (Medya)
Ya da kiracı olarak Filistin'de kalacak.
Hükümet afet kararnamesini geri çekti.
(Medya)
Doğrusunu yaptı. Bu koalisyondan daha büyük afet mi olur?
AKP'li Gazioğlu yumuşadı. (Medya)
Ne de olsa "gazi", yaralarını tedavi etmişler anlaşılan.
Düşman gençler TBMM'nde. (Medya)
İyi de, TBMM'ndekileri nereye
yolladınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024