Taksim saldırısı davasında Ahlam Albashır savunma yapmadı
İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashır'ın de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşmada olay yerine bombayı bırakan sanık Ahlam Albashır 'Diyecek bir şeyim yok' diyerek savunma yapmadı.
15.04.2024 18:00:00 / Güncelleme: 15.04.2024 18:01:05
İhlas Haber Ajansı
Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashır'ın da bulunduğu 6 tutuklu sanık ve avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar ile avukatları ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Savunma yapmadı
Duruşmada, önceki celse açıklanan mütalaaya karşı savunması sorulan tutuklu sanık Ahlam Albashır 'Diyecek bir şeyim yok' diyerek savunma yapmadı.
'Herhangi bir örgüt veya kimseyle bir alakam yoktur'
Mütalaaya karşı savunmasında, 2002'den beri Edirne'de yaşadığını söyleyen tutuklu sanık olan taksi şoförü Hüseyin Güneş, 'İnşaatlarda çalışır, mekan işletirim. Herhangi bir örgüt veya kimseyle bir alakam yoktur. Bu ülkeye düşman olsam çocuklarımı okutmazdım' şeklinde konuştu. Sanık Güneş, duruşmada tahliyesini ve beraatını talep etti.
'Karnımdaki bebeğimi kaybettim'
Savunmasında sanık Fatma Bergel ise, saldırının faili Ahlam Albashır ile çok iletişiminin olmadığını, Albashır'ın geceleri eve uyumaya geldiğini belirterek, 'Karnımdaki bebeğimi kaybettim. Yetim olarak büyüdüm ve buralara geldim. Tahliyemi talep ediyorum' ifadelerini kullandı.
Duruşmada, bir kısım sanıklar ile avukatlarının da mütalaaya karşı savunmaları alındı.
Tutukluluk halinin devamına hükmetti
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 10 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Firari 10 sanık hakkında çıkarılan yakalama kararının devamını kararlaştıran heyet, duruşmaya mazeret sunan taraf avukatlarının talebini kabul ederek karar çıkması beklenen duruşmayı erteledi.
Mütalaadan
Sanık Ahlam Albashır'ın YPG/PYD terör örgütünün özel istihbarat elemanı olduğu belirtilen mütalaada, Albashır'ın kamu düzenini bozma ve toplumda kargaşa meydana getirmek amacının bulunduğu, toplumun kutuplaşmasına yol açtığı, örgüt tarafından özel eğitime tabi tutularak talimatlandırıldığı, patlayıcılar ile Suriye'den Türkiye'ye getirildiği, İstanbul'da eve yerleştirildiği, eylem sonrası yurt dışına kaçış planı yaptığını ve eylemi riske etmeyecek yöntemler kullandığı aktarıldı.
Mütalaada, sanık Albashır'ın 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, 'tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme' suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı 'tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi' suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Albashır'ın 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, 'tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme' suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı 'tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi' suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapsi istendi.
İddianamede, aralarında firari sanık örgüt elebaşlarından Cemil Bayık'ın da bulunduğu diğer şüphelilerin ise 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 938 yıldan 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Türkiye'nin 209 adet hudut kapısı var
Türkiye, stratejik konumu ve coğrafi özellikleriyle dikkat çeken bir ülke. Toplamda 30 karayolu, 8 demiryolu, 105 deniz ve 66 havayolu olmak üzere 209 adet hudut kapısına sahip
15.04.2024 15:06:00
Yenal Arman
Türkiye, stratejik konumu ve coğrafi özellikleriyle dikkat çeken bir ülke. Toplamda 30 karayolu, 8 demiryolu, 105 deniz ve 66 havayolu olmak üzere 209 adet hudut kapısına sahip. Bu kapılar, Türkiye'nin komşu ülkeleriyle olan ilişkilerinin can damarı niteliğinde.
Türkiye'nin 8 komşu ülkesi ile toplam 29 sınır kapısı bulunuyor.
Bu kapılar şu şekilde sıralanıyor:
Yunanistan ile 3 sınır kapısı: İpsala, Uzunköprü, Karaağaç
Bulgaristan ile 3 sınır kapısı: Kapıkule, Hamzabeyli, Dereköy
Suriye ile 13 sınır kapısı: Cilvegözü, Öncüpınar ve diğerleri
Irak ile 2 sınır kapısı: Habur ve Gülyazı
İran ile 3 sınır kapısı: Gürbulak, Esendere ve Kapıköy
Gürcistan ile 3 sınır kapısı: Sarp, Posof-Türkgözü ve Çıldır-Aktaş
Ermenistan ile 2 sınır kapısı: Akyaka ve Alican
Azerbaycan ile 1 sınır kapısı: Dilucu
En işlek sınır kapıları İpsala ve Kapıkule
Türkiye'nin en işlek sınır kapıları arasında İpsala, Kapıkule, Sarp ve Habur yer alıyor. Bu kapılar, hem ticari hem de turistik açıdan büyük önem taşıyor ve yoğun bir geçiş trafiğine sahne oluyor.
Türkiye'nin sınır kapıları, sadece komşu ülkelerle olan bağları güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kültürel ve ekonomik etkileşimler için de önemli rol oynuyor. Bu kapılar, Türkiye'nin dünyaya açılan yüzü olarak kabul ediliyor ve ülkenin jeopolitik önemini pekiştiriyor.Yargıtay Başkanı 16. turda da belirlenemedi
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 16. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı
15.04.2024 11:53:00 / Güncelleme: 15.04.2024 12:02:34
AA
Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçildi, 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.
Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.
Seçimin ilk 15 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün 16. tur oylaması yapıldı.
Oylama sonucu Mehmet Akarca 109, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 88, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 105 oy aldı. Seçime katılım 318 olarak kayıtlara geçerken, 4 boş oy kullanıldı, oylardan 12'si de geçersiz sayıldı.
Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 17. tur oylamayla yarın devam edilecek.
Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.
Bakırköy-Kayaşehir Metro Hattı'nda arıza
Bakırköy-Kayaşehir Metro Hattı'nda arıza nedeniyle seferlerde aksamalar yaşandı, bazı yolcular tünelde yürümek zorunda kaldı
15.04.2024 11:27:00 / Güncelleme: 15.04.2024 11:33:17
AA
"M3 Metro Hattı"nın Mahmutbey durağı yakınlarındaki teknik arıza nedeniyle seferler durduruldu.
Duraklarda uzun süre beklemek zorunda kalan yolcular bu duruma tepki gösterdi. Vagonlardan inen bazı yolcular durağa ulaşmak için tünelde yürüdü, bazıları ise bekledi.
Yolculardan Selçuk Erdoğan, metronun önce yavaşlayıp sonra durduğunu söyledi.
Metronun daha sonra geri geri gitmeye başladığını anlatan Erdoğan, "Metronun içinde bir saate yakın kaldık. Sonra görevliler geldi, ayarını yaptı, öyle devam etti. Bu durağa kadar ağır ağır geldi, burada durdu. Raylardan yürüyen çoktu" dedi.
Metro İstanbul'un sosyal medya hesabından bir süre sonra arızanın giderildiği, seferlerin normale döndüğü duyuruldu.
Cep telefonu kamerasınca kaydedilen görüntülerde, bazı vatandaşların arıza nedeniyle metrodan inerek tünelde beklemesi ve yürümesi yer aldı.