Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Suriye'de, DAEŞ bahanesiyle yürütülen güç mücadelesi, at izinin, it izine karıştığı trajik bir oyuna, bir tiyatroya dönüştü. Herkes rol yapıyor. Herkes rol çalmanın peşinde koşuyor" diyordu.
Çok doğru ama eksik... Sayın Erdoğan'ın eksik bıraktığı yani at izi ile it izinin karıştığı coğrafyayı Suriye ile sınırlı tutması. Bu iz karışıklığı ülkemiz dahil bütün İslam coğrafyasında görülmektedir.
Suriye'den gidelim! Sayın Erdoğan, "terörün iyisi kötüsü olmaz." Diyordu. Hatta "akrebe benzerler. Bir anda seni ısırır" diye de ekliyordu. Artı ve artı "PYD de, IŞİD gibi terör örgütüdür" de demişti.
Ama PYD lideri ülkemize geldi, yedi, içti, gitti. Haliyle merak ettim; Bu ne izi?
Suriye'de meşru yönetime karşı oluşturulan terör örgütleri, ülkemizden destek aldıklarını açıkladılar.
Hükümet bizzat bazı terör örgütlerinin (ÖSO gibi) isimlerini bile zikrederek destek verdiklerini duyurdular.
Yine karıştırdım! Bu ne izi?
Barzani'den duyulan gururu biliyoruz. Davutoğlu'nun yanına Kürdistan bayrağı koydurduğunu da gördük. Peşmerge militanlarının, Suriye'ye transferini de gerçekleştirdik.
Artı bu militanları biz eğitiyoruz. (Erdoğan; "Eğit-donatta çalışmalarımız devam ediyor, vazgeçmemiz söz konusu değil.")
Şimdi de bu militanların, "Fırat'ın batısına geçmelerine asla müsaade etmeyiz" diyoruz.
Bu nasıl bir iz? Bu ne izi?
Dolmabahçe'de, "öz yönetime" evet, deniliyor. Şimdi "öz yönetim isteriz," diyenler hain ilan ediliyor.
Gerçekten büyük bir iz karışıklığı var.
* * *
NATO
R.T Erdoğan; "Türkiye, NATO toprağıdır"
NATO Genel Sekreterliği görevine gelmeden önce Danimarka başbakanı Rasmussen; "Hazreti Peygambere ilişkin yayınlanan çirkin karikatürlere sahip çıkmış, "Eğer karikatürleri savunmasaydık, Avrupa demokrasisinin prensiplerinden vazgeçmek zorunda kalırdık(!)" demişti İşte bu kişi, AKP'nin olur, vermesiyle NATO genel sekreteri oldu.
NATO'nun şimdiki genel sekreteri Stoltenberg ise DAEŞ'e karşı savaşmak bahanesiyle Suriye'ye asker göndermeyeceğini açıklarken, "Bu savaşta Müslümanlar ön cephede, kurbanlar Müslüman. Bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz" diyordu.
AKP'nin, kendini Katolik nikahı ile bağladığı AB'nin üyelerinden Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Milos Zeman, "Türkiye'nin asla AB üyesi olamayacağını" belirtip, Müslümanları aşağılamak için şu örneği veriyordu; "Roma İmparatorluğu yıkılma döneminde barbarlara, topraklarına saldırmamaları için para ödüyordu. Şimdi bizi rahat bırakmaları için biz de aynı şeyi yapıyoruz."
İz, karışıklığı mı dersiniz, dost karışıklığı mı yoksa yeni bir aldatılmışız, filmi mi bilmem. Ama kaybeden Türkiye. Kaybeden İslam Coğrafyası. Katledilen Müslümanlardır.
* * *
Ne işin var?
Bu sorunun sahibi Sayın Erdoğan. Rusya'ya soruyor; "(sizin) Suriye'de, Irak'ta ne işiniz var?"
Son 15 yılını insanlardan, medyadan uzak, yalnız geçiren bir kişi yandaş medyaya bakıp, bu soruyu duysa, "evet, Sayın Erdoğan çok haklı. Rusya'nın ne işi var İslam Coğrafyasında" diye, hak verir.
Ama Irak işgali ve 1.5 milyon Müslüman'ın katlini gören, tecavüze uğrayan Müslüman kadınların çığlıklarını duyan bir insan, bir Müslüman, "ABD'nin, Irak'ta ne işi var" sorusunu sorardı.
Hele hele o ABD'nin, "biz, Irak'a girme konusunda tereddüt yaşıyorduk. Sayın Erdoğan, bize cesaret verdi" itirafını duyarsa soracağı çok daha fazla şeyler olurdu.
Yine bir insan düşünün! "NATO'nun, Libya'da ne işi var," çıkışını delicesine alkışlamış olsun. Sonra Amazon ormanlarına gidip, 5 yıl sonra geri gelmiş olsun.
İşte bu kişi, "Rusya'nın, Suriye ve Irak'ta ne işi var, sorusunun duyduğu anda aynı sevinci yaşıyorken, birisi kalkıp, "kardeşim! NATO'nun Libya'da ne işi var, sorusundan sonra Türkiye, NATO'ya üst yapıldı ve Libya, ülkemizden yerle bir edildi" dese, bu adamın ruh hali nasıl olurdu?
Ama bizim milletimize nedense hiç bir şey olmuyor? Ya aklımız yerinde değil. Ya da ruhumuz kelepçelenmiş. Başka şıkkı olan?
Çok doğru ama eksik... Sayın Erdoğan'ın eksik bıraktığı yani at izi ile it izinin karıştığı coğrafyayı Suriye ile sınırlı tutması. Bu iz karışıklığı ülkemiz dahil bütün İslam coğrafyasında görülmektedir.
Suriye'den gidelim! Sayın Erdoğan, "terörün iyisi kötüsü olmaz." Diyordu. Hatta "akrebe benzerler. Bir anda seni ısırır" diye de ekliyordu. Artı ve artı "PYD de, IŞİD gibi terör örgütüdür" de demişti.
Ama PYD lideri ülkemize geldi, yedi, içti, gitti. Haliyle merak ettim; Bu ne izi?
Suriye'de meşru yönetime karşı oluşturulan terör örgütleri, ülkemizden destek aldıklarını açıkladılar.
Hükümet bizzat bazı terör örgütlerinin (ÖSO gibi) isimlerini bile zikrederek destek verdiklerini duyurdular.
Yine karıştırdım! Bu ne izi?
Barzani'den duyulan gururu biliyoruz. Davutoğlu'nun yanına Kürdistan bayrağı koydurduğunu da gördük. Peşmerge militanlarının, Suriye'ye transferini de gerçekleştirdik.
Artı bu militanları biz eğitiyoruz. (Erdoğan; "Eğit-donatta çalışmalarımız devam ediyor, vazgeçmemiz söz konusu değil.")
Şimdi de bu militanların, "Fırat'ın batısına geçmelerine asla müsaade etmeyiz" diyoruz.
Bu nasıl bir iz? Bu ne izi?
Dolmabahçe'de, "öz yönetime" evet, deniliyor. Şimdi "öz yönetim isteriz," diyenler hain ilan ediliyor.
Gerçekten büyük bir iz karışıklığı var.
* * *
NATO
R.T Erdoğan; "Türkiye, NATO toprağıdır"
NATO Genel Sekreterliği görevine gelmeden önce Danimarka başbakanı Rasmussen; "Hazreti Peygambere ilişkin yayınlanan çirkin karikatürlere sahip çıkmış, "Eğer karikatürleri savunmasaydık, Avrupa demokrasisinin prensiplerinden vazgeçmek zorunda kalırdık(!)" demişti İşte bu kişi, AKP'nin olur, vermesiyle NATO genel sekreteri oldu.
NATO'nun şimdiki genel sekreteri Stoltenberg ise DAEŞ'e karşı savaşmak bahanesiyle Suriye'ye asker göndermeyeceğini açıklarken, "Bu savaşta Müslümanlar ön cephede, kurbanlar Müslüman. Bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz" diyordu.
AKP'nin, kendini Katolik nikahı ile bağladığı AB'nin üyelerinden Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Milos Zeman, "Türkiye'nin asla AB üyesi olamayacağını" belirtip, Müslümanları aşağılamak için şu örneği veriyordu; "Roma İmparatorluğu yıkılma döneminde barbarlara, topraklarına saldırmamaları için para ödüyordu. Şimdi bizi rahat bırakmaları için biz de aynı şeyi yapıyoruz."
İz, karışıklığı mı dersiniz, dost karışıklığı mı yoksa yeni bir aldatılmışız, filmi mi bilmem. Ama kaybeden Türkiye. Kaybeden İslam Coğrafyası. Katledilen Müslümanlardır.
* * *
Ne işin var?
Bu sorunun sahibi Sayın Erdoğan. Rusya'ya soruyor; "(sizin) Suriye'de, Irak'ta ne işiniz var?"
Son 15 yılını insanlardan, medyadan uzak, yalnız geçiren bir kişi yandaş medyaya bakıp, bu soruyu duysa, "evet, Sayın Erdoğan çok haklı. Rusya'nın ne işi var İslam Coğrafyasında" diye, hak verir.
Ama Irak işgali ve 1.5 milyon Müslüman'ın katlini gören, tecavüze uğrayan Müslüman kadınların çığlıklarını duyan bir insan, bir Müslüman, "ABD'nin, Irak'ta ne işi var" sorusunu sorardı.
Hele hele o ABD'nin, "biz, Irak'a girme konusunda tereddüt yaşıyorduk. Sayın Erdoğan, bize cesaret verdi" itirafını duyarsa soracağı çok daha fazla şeyler olurdu.
Yine bir insan düşünün! "NATO'nun, Libya'da ne işi var," çıkışını delicesine alkışlamış olsun. Sonra Amazon ormanlarına gidip, 5 yıl sonra geri gelmiş olsun.
İşte bu kişi, "Rusya'nın, Suriye ve Irak'ta ne işi var, sorusunun duyduğu anda aynı sevinci yaşıyorken, birisi kalkıp, "kardeşim! NATO'nun Libya'da ne işi var, sorusundan sonra Türkiye, NATO'ya üst yapıldı ve Libya, ülkemizden yerle bir edildi" dese, bu adamın ruh hali nasıl olurdu?
Ama bizim milletimize nedense hiç bir şey olmuyor? Ya aklımız yerinde değil. Ya da ruhumuz kelepçelenmiş. Başka şıkkı olan?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025