Bu bahsettiğimiz; kurşungeçirmez yelek veya kurşungeçirmez zırhlı araçtan daha dirençli bir yapı. Türkiye'de öyle bir insan grubu var ki bunlara hiçbir bilimsel veri işlemez. Batmakta olma bir gemide olsalar bile geminin battığına inandıramazsınız.
4 yıldır dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de yükseliyor dersiniz, halkın yüzde 78'i yoksulluk sınırının altında, icra borçlu sayısı 40 milyona yaklaştı dersiniz, iç ve dış borç rakamlarını resmi verilerle önüne koyarsınız, bırak bunlar bir yana kendi haline bak kardeşim dersiniz... Ne derseniz deyin, hangi bilimsel verileri önüne koyarsanız koyun. Ekonomik olarak hala güçlendiğimizi, istikrarın devam ettiğini söyler size. Ne ekonomi bilimi, ne istatistik bilimi ne de diğer bilim dalları ile bu kişilere etki etmez. Tam bir bilim geçirmezdirler. Her türlü tecrübe, deneme yanılma, sürünme, yalvarma, deneysel ve bilimsel tekniklerle ispat edilse bile bunlar tam bir bilim geçirmezdirler.
Milli Ekonomi Modeli'ni yüzlerce bilim adamı 9 uluslararası kongrede tasdik eder; üstüne üstlük Nobel'e aday gösterir. Bütün bilim adamlarının onayladığı eser bizim zevatlara işlemez. Modeli; yabancı bir devlet meclisinde dünyaca ünlü iktisat profesörleri 5 saat pür dikkat dinler; ama bizim zevatların ekranlarından geçemez. Basın da bilim geçirmez olmuştur çünkü.
Dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisi kabul edilen Prof. Dr. Lebedev: "Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım" der. Bizim zevatlar, kitabı defalarca okuyan dünyaca ünlü iktisat Prof.'undan daha bile uzman oldukları için kitabı okumadan eleştiri yağmuruna tutarlar. Hiçbir iktisat bilimcisi onlara işlemez.
Evet, yıllarca özenle yetiştirilmiş bu zevatlara içlerindeki egoları nedeniyle, bilim geçirmez. Ama zina serbest olur; arsızlık geçirir. Domuz eti kasapa konulur; haram geçirir. Madenleri talan edilir; enayilik geçirir. Hazinleri soyulur; yolsuzluk geçirir, hırsızlık geçirir, iltimas geçirir, kayırmacılık geçirir, hainlik geçirir, ahlaksızlık geçirir...
Bu kadar hastalığın geçtiği toplumun üzerine tabi ki onu aydınlatacak tek bir ışık bile geçirmez. Çevresindekilerle birlikte zifiri karanlık içinde sürüklenir dururlar.
4 yıldır dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de yükseliyor dersiniz, halkın yüzde 78'i yoksulluk sınırının altında, icra borçlu sayısı 40 milyona yaklaştı dersiniz, iç ve dış borç rakamlarını resmi verilerle önüne koyarsınız, bırak bunlar bir yana kendi haline bak kardeşim dersiniz... Ne derseniz deyin, hangi bilimsel verileri önüne koyarsanız koyun. Ekonomik olarak hala güçlendiğimizi, istikrarın devam ettiğini söyler size. Ne ekonomi bilimi, ne istatistik bilimi ne de diğer bilim dalları ile bu kişilere etki etmez. Tam bir bilim geçirmezdirler. Her türlü tecrübe, deneme yanılma, sürünme, yalvarma, deneysel ve bilimsel tekniklerle ispat edilse bile bunlar tam bir bilim geçirmezdirler.
Milli Ekonomi Modeli'ni yüzlerce bilim adamı 9 uluslararası kongrede tasdik eder; üstüne üstlük Nobel'e aday gösterir. Bütün bilim adamlarının onayladığı eser bizim zevatlara işlemez. Modeli; yabancı bir devlet meclisinde dünyaca ünlü iktisat profesörleri 5 saat pür dikkat dinler; ama bizim zevatların ekranlarından geçemez. Basın da bilim geçirmez olmuştur çünkü.
Dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisi kabul edilen Prof. Dr. Lebedev: "Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım" der. Bizim zevatlar, kitabı defalarca okuyan dünyaca ünlü iktisat Prof.'undan daha bile uzman oldukları için kitabı okumadan eleştiri yağmuruna tutarlar. Hiçbir iktisat bilimcisi onlara işlemez.
Evet, yıllarca özenle yetiştirilmiş bu zevatlara içlerindeki egoları nedeniyle, bilim geçirmez. Ama zina serbest olur; arsızlık geçirir. Domuz eti kasapa konulur; haram geçirir. Madenleri talan edilir; enayilik geçirir. Hazinleri soyulur; yolsuzluk geçirir, hırsızlık geçirir, iltimas geçirir, kayırmacılık geçirir, hainlik geçirir, ahlaksızlık geçirir...
Bu kadar hastalığın geçtiği toplumun üzerine tabi ki onu aydınlatacak tek bir ışık bile geçirmez. Çevresindekilerle birlikte zifiri karanlık içinde sürüklenir dururlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021