Bir devletin iki resmi dili olmaz

Bugün gündeme sürülen "iki dil", "iki bayrak", "öz savunma", "eyalet sistemi" gibi konular Türkiye'nin ve milletimizin birlik ve beraberliğini ortadan kalkmasına yol açacak girişimlerdir. Bir devletin özellikle de Ortadoğu coğrafyasında varlığını devam ettirebilmesi için kendi içinde birliği temin etmiş olması şart ve de zaruridir.Birliğin temini içinse güçlü bir devlet, güçlü bir asker önemli olduğu kadar tek bir bayrağın dalgalanması, resmiyette tek dilin olması ve çoğunluğun aynı inancı paylaşması çok önemlidir.Anayasamızın temel maddelerinde de ifade edildiği gibi ülkemizin resmi dili Türkçedir. Bu demek değildir ki Türkiye coğrafyasında sadece Türkçe konuşulur. Bugün Kürtçe, Lazca, Çerkezce, Arnavutça, Arapça, Farsça, Boşnakça ve daha nice dilleri vatandaşlarımız konuşabildiğine göre demek ki böyle bir kısıtlama bugüne kadar zaten olmadı.Ama resmi dil olayı farklıdır. Resmi iki dil olursa bunun anlamı o devletin çok kısa zaman içerisinde ikiye bölüneceğidir. Resmi dil arttıkça, arttığı nispette bölünme sayısı da artar.Bugünün güçlü devletlerine baktığımızda dil birliğini sağlamış ülkelerdir.ABD'nin resmi dili İngilizcedir, İngiltere'nin İngilizcedir, Almanya'nın Almancadır, Fransa'nın Fransızcadır, Rusya'nın Rusçadır?Belçika 3 farklı resmi dile sahip, hiçbir zaman tek bir devlet gibi davranamadı, şimdi de bölünmenin eşiğinde?ABD de ilginç bir örnek. ABD'yi sadece İngilizler oluşturmadı, İspanyol'u, Portekizlisi binbir çeşit farklı milletin birleşiminden oluştu. Ama bütün bunlar bir araya geldi ve İngilizceyi resmi dil olarak benimsediler.   ABD, bırakın kendi ülkesinde dil birliğini sağlamayı, bütün dünyanın tek resmi dilinin İngilizce olması için elinden geleni yapmakta?Bütün ülkeler kendi dillerini bir şekilde dünyaya ihraç ederek etkinlik sahasını genişletmeye çalışırken, ülkemizin sınırları içinde bile kendi dilimizi tartışma konusu yapabiliyoruz.Yaşanan bu süreç esasen AKP hükümetinin açılım projelerinin bir neticesidir.Sizler açılım adı altında ecnebilerin ülkemiz üzerindeki menfur hesaplarına paralel politikaları hayata geçirirseniz, sonuç onların Türkiye için hedefledikleri sonuç olur.Onlar bu coğrafya için her zaman Sevr'i planladılar, bu coğrafyayı milletimize çok gördüler, bizi bu topraklardan çıkarıp atmak istediler.Bu millet kavramının içinde Türk'ü de var, Kürt'ü de var, Laz'ı da, Çerkez'i de?Onlar için Türk, yutulması gereken bir lokma ise, Kürt de öyledir, Laz da Çerkez de?Yalnız adamlar bugün strateji gereği birilerini sözde yanlarına alarak bölünmeyi hızlandırıyor, bütün haldeyken amacına rahat ulaşamıyor.O halde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu tavsiyelerini mutlaka dikkate almalıyız:"Bu coğrafyada kalmak ve yaşamak zordur. Bu coğrafyada kalanlar hayatını mücadeleyle geçirmeye mecburdur. Eğer gerekli mücadeleyi vermezsen, seni yıkıp atarlar. Evvela bütün şartlara rağmen, birliğimizi ve beraberliğimizi temin etmeliyiz. Sivilimiz askerimiz, devletimiz milletimiz bir ve beraber olmalıyız."