Libya'da olayların patlak vereceği çok önceden belli olmasına rağmen Türkiye'nin bu ülkede bulunan 25 bin Türk vatandaşını tahliye etmeye geç başlaması oldukça düşündürücü?Kimse, "Türk dışişlerinin haberi yoktu" demesin, Başbakanı Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanı olan Türkiye nasıl olur da Libya'da ortalığın karışacağını bilmez. Türk siyasilerin bunu bilmemesinin imkanı yok.Fakat çok ilginçtir, halk isyanları Mısır'da ve Tunus'ta başlayınca ve diğer Ortadoğu ülkelerine de yayılınca Libya'daki Türk vatandaşlar Türkiye büyükelçiliğine giderek, olayların Libya'ya sıçrayıp sıçramayacağını soruyorlar. Büyükelçilikten "Herhangi bir sorun yok, durum kontrol altında" cevabını alarak huzur içinde evlerine dönüyorlar. Ama ne var ki, ortalık bir anda karışıyor ve Türk vatandaşları namlunun ucunda hedef tahtasında kalıyor.Hatırlarsanız, Mısır olayları devam ederken, Başbakan Erdoğan'ın günde 6 kez ABD Başkanı Obama ile telefon görüşmesi yaparak durumu istişare ettiği belirtilmişti.BOP'un planlayıcılarıyla bu kadar içli dışlı olan ve belirttiğimiz gibi eşbaşkan da olan siyasilerimizin Libya'dan habersiz olması asla mümkün değil. Bazı Avrupa ülkelerinin olaylardan çok önce vatandaşlarını tahliye etmeye başladıkları dikkate alındığında demek ki bugünkü Libya gerçeği perde arkasında biliniyor.Soru şu: Peki, neden Türkiye, BOP'un uygulaması şeklinde cereyan eden olaylar öncesi vatandaşlarını çekmeye başlamadı? Bu soruya cevap vermeden önce, Libya'daki olaylarla, Tunus ve Mısır'daki halk isyanlarının farklı olduğunun altını çizmek isterim.Tunus ve Mısır'da ABD'nin ve İsrail'in razı olduğu bir yönetim vardı ama halk yaşadığı yoksulluk ve yoksuzluklar sebebiyle bu yönetime baş kaldırdı, "yeter, bıktık" dedi.Libya'da ise böyle bir isyan yok. Daha ziyade dış güçlerin kurguladığı bir senaryo doğrultusunda yönetime karşı muhaliflerin başkaldırısı var. Dış destek olduğu her halinden belli, çünkü Mısır'da halk Tahrir meydanında toplanıp protesto eylemleri yaparken, Libya'da isyancılar bir şekilde silahlanıp askeri karakolları ve polis noktalarını bastılar ve askerleri ve polisleri etkisiz hale getirdiler. Polisleri asan, askerleri kafalarından kurşuna dizen bir isyanı halk hareketi demek mümkün değildir.Libya'da olan hadiselere hangi açıdan bakılırsa bakılsın ABD ve İsrail'in BOP kapsamında Libya'yı bölme ve parçalama faaliyetlerinden başka bir şey olmadığını görürsünüz. Eğer Türkiye BOP'un eşbaşkanı olarak haberdar olduğu bu konuda vatandaşlarını erken çekmiş olsa, ABD'nin ve İsrail'in planları suya düşecek. Çünkü 25 bin Türk'ün erken tahliyesi demek, Kaddafi yönetiminin plandan haberdar olması ve çıkabilecek olaylara önceden el koyması demek.Türk dışişleri olaylardan haberdar olmasına rağmen 25 bin Türk'ü tehlikenin kucağında bekletirken, ardından durumu kurtarmak için tahliye şovları yapması hiç de inandırıcı değildir.Bu aynen İsrail'in Gazze katliamı sonrası Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta şov yapmasına benziyor. Çünkü İsrail Başbakanı binlerce Filistinlinin acımasızca katledildiği Gazze katliamından birkaç gün önce Ankara'ya gelmiş ve Başbakan Erdoğan ile görüşmüştü. İster istemez, "Acaba İsrail Gazze'yi vurmadan önce Türk siyasilerle istişare mi etti?" sorusu gündeme gelmişti. Ve ardından durumu kurtarmak için Davos tiyatrosu sergilenmişti. Bugün de siyasilerimiz BOP misyonunu gizlemek için tahliye şovu sergiliyor.Bunlar bir iddia gibi gözükse de ABD'nin Irak ve Afganistan işgalinde AKP hükümetinin açıktan desteği dikkate alındığında "neden olmasın" demekten başka çare kalmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025