Gürcistan'da dengeyi Kadife Devrim adı verilen bir süreçte Saakaşvili eliyle sağlayan Bush yönetimi, Transkafkasya'nın iki önemli aktörü Azerbaycan ve Ermenistan'da da dengenin sarsılmaması için çaba harcıyor.
Haydar Aliyev'in ölümünden sonra Oğul İlham Aliyev'le sıkı temasa geçilerek ve Petrol güzergahı-Hazar'ın statüsü gibi konularda ortak zemin arayışlarında kafa yorulmaya başlandı.
Eşzamanlı olarak Ermenistan'daki barış yanlısı(!)siyasiler devreye sokuldu ve Azeriler'le Karabağ sorunu masaya yatırılıp Azeri-Ermeni uzlaşı süreci canlı tutulmaya başlandı.
Bush yönetimi, Kafkaslar'da palyatif çözümlerle soluk alacak.
Aynı soluk, Ortadoğu'nun tam göbeğinde Irak'ta ve Suudi Arabistan'da da alınmak isteniyor.
Suudi Arabistan, Amerikancı bir çizgide görünse de ülkede Amerika'ya karşı içten içe tırmanan bir muhalefet var.
Irak'ta ise önümüzdeki aylarda sancılı geçmesi beklenen genel seçimler yapılacak ve rahat bir soluk alınacak.
Ortadoğu'nun göbeğinden Kuzey Afrika'nın uçlarına, oradan Güney Asya ve Kafkaslar'a genişleyen bir coğrafyada Amerikan yönetimi soluk boruları döşüyor.
Bu borulardan biri de Libya ve İran.
İran'da reformcu kanatla temasa geçilerek yeni ve alternatif bir siyasal süreçe kapı aralanmak isteniyor. İran'da yakın planda bir soluklanma görünmüyor ama orta vadede bir gelişme olacak .Başlayan kıpırdanma bunun sinyallerini veriyor.
Libya'da da Kaddafi yönetimi ile girişilen gizli pazarlıklar sonucu otokontrol sağlandı.
Soluk borularının kenar kuşağında olmasına rağmen etkili ülkesi Türkiye.
Türkiye ana üs konumunda.
New York'a giden Türk hükümete bu projede roller verildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ve Erdoğan'ın Ankara'daki temaslarında basına yansıtılmasa da yukarıda sözünü ettiğimiz soluk boruları gündem edildi.
Mısır ve Türkiye de birer soluk borusu.
Pakistan ile Hindistan arasında hafta başı estirilen barış havasının temelinde de bu projenin payı var.
Amerika, Kesmir sorunu nedeniyle Hindistan ve Pakistan'daki soluk borularının tıkanmasını istemiyor.
Kıbrıs'ta Denktaş ve Papadopulos'un zorlandığı gibi.
Tıkanık durumdaki Kıbrıs borusuna neşter atıldı.
Soluk boruları bir bir açılırken, Şaron'un İsrail-Filistin sorununu germesi es geçiliyor.
Amerika'nın soluk soruları açıldıkça Türkiye'nin sesi kısılıyor.
İsrail'e kendi bölgesinde sübap rolü veren Bush yönetiminin İstanbul patlamalarından sonra bu projeye soyunması oldukça anlamlı.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)nin soluk boruları 22 ülkenin ciğerini etkileyecek.
Haydar Aliyev'in ölümünden sonra Oğul İlham Aliyev'le sıkı temasa geçilerek ve Petrol güzergahı-Hazar'ın statüsü gibi konularda ortak zemin arayışlarında kafa yorulmaya başlandı.
Eşzamanlı olarak Ermenistan'daki barış yanlısı(!)siyasiler devreye sokuldu ve Azeriler'le Karabağ sorunu masaya yatırılıp Azeri-Ermeni uzlaşı süreci canlı tutulmaya başlandı.
Bush yönetimi, Kafkaslar'da palyatif çözümlerle soluk alacak.
Aynı soluk, Ortadoğu'nun tam göbeğinde Irak'ta ve Suudi Arabistan'da da alınmak isteniyor.
Suudi Arabistan, Amerikancı bir çizgide görünse de ülkede Amerika'ya karşı içten içe tırmanan bir muhalefet var.
Irak'ta ise önümüzdeki aylarda sancılı geçmesi beklenen genel seçimler yapılacak ve rahat bir soluk alınacak.
Ortadoğu'nun göbeğinden Kuzey Afrika'nın uçlarına, oradan Güney Asya ve Kafkaslar'a genişleyen bir coğrafyada Amerikan yönetimi soluk boruları döşüyor.
Bu borulardan biri de Libya ve İran.
İran'da reformcu kanatla temasa geçilerek yeni ve alternatif bir siyasal süreçe kapı aralanmak isteniyor. İran'da yakın planda bir soluklanma görünmüyor ama orta vadede bir gelişme olacak .Başlayan kıpırdanma bunun sinyallerini veriyor.
Libya'da da Kaddafi yönetimi ile girişilen gizli pazarlıklar sonucu otokontrol sağlandı.
Soluk borularının kenar kuşağında olmasına rağmen etkili ülkesi Türkiye.
Türkiye ana üs konumunda.
New York'a giden Türk hükümete bu projede roller verildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ve Erdoğan'ın Ankara'daki temaslarında basına yansıtılmasa da yukarıda sözünü ettiğimiz soluk boruları gündem edildi.
Mısır ve Türkiye de birer soluk borusu.
Pakistan ile Hindistan arasında hafta başı estirilen barış havasının temelinde de bu projenin payı var.
Amerika, Kesmir sorunu nedeniyle Hindistan ve Pakistan'daki soluk borularının tıkanmasını istemiyor.
Kıbrıs'ta Denktaş ve Papadopulos'un zorlandığı gibi.
Tıkanık durumdaki Kıbrıs borusuna neşter atıldı.
Soluk boruları bir bir açılırken, Şaron'un İsrail-Filistin sorununu germesi es geçiliyor.
Amerika'nın soluk soruları açıldıkça Türkiye'nin sesi kısılıyor.
İsrail'e kendi bölgesinde sübap rolü veren Bush yönetiminin İstanbul patlamalarından sonra bu projeye soyunması oldukça anlamlı.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)nin soluk boruları 22 ülkenin ciğerini etkileyecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005