Bu hükümet esnafa çare olamaz

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde belli bir miktarın altında geliri olan esnaftan vergi almayacağını ifade etti ve esnaflara kullandırılan kredilerin fazlalığından bahsetti. Tabii, Sayın Başbakana göre esnafın kredi kullanması da ekonomi açısından olumlu bir haber(!)Öncelikle şunun altını çizmek lazım, belirli bir gelirin altında olan vatandaştan vergi almama projesi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın projesidir.Prof. Dr. Baş bu konuda şunları söyledi: "Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partileri, hatta Başbakan bizim ifade ettiklerimize geliyor. Ancak benim söylediklerim ile onların dedikleri arasında dağlar kadar fark var. 'Ben vergi almayacağım' ifadesi güzel bir söz ama bunun içini doldurması lazım. Bizim, 'vergi almayacağız' sözünün içi çok dolu. Bu söz matematik üzerine söylenmiş. Başbakan'ın sonucu doğru, sonuca giderken yapılan işlemleri yanlış. Bu işler kopya çekmekle olmaz."Evet, Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde sadece esnaftan da değil, 100 bin liranın altında geliri olan tüm vatandaşlardan vergi alınmayacağını belirtiyor.Bu bir ekonomi modeli? Modelde, neden vergi alınmayacağı, vergi alınmadığı takdirde devletin nerelerden gelir elde edeceği matematiğine varıncaya kadar detaylı bir şekilde belirtilmiş.Prof. Dr. Haydar Baş, Modeli'nde tam 40 sayfa kaynak açıklıyor, üstelik bunun dışında Model'e göre en önemli kaynak da tüketim. Yanlış duymadınız model öyle bir işliyor ki, vatandaş tükettikçe devlet para kazanıyor.Şimdi Başbakana soruyorum: "Sizin kaynağınız nedir?"Sürdürülebilir borçlanma adı altında borcu borçla çevirmeye çalışıyorsunuz. Karlı kamu kuruluşlarını haraç mezat elden çıkardınız. Madenlerimizi yabancılara devrettiniz. IMF ve AB talimatlarıyla geldiğiniz günden beri emeğimiz ve üretimimiz karşılığı bir kuruş para basmadınız.Şimdi lütfen söyleyin, vergi almayarak oluşacak açığı hangi gelirle kapatmayı düşünüyorsunuz.Faizle borç alarak mı, hazine bonosu satarak mı, AB fonlarıyla mı, köprüleri, santralleri satarak mı?Eğer kaynak bunlarsa bunların faturası yine dönüp dolaşıp vatandaşa, bizim gariban esnafa kesilmeyecek mi?Yakında yapılacak seçimler öncesi esnafın ağzına bir karış bal çalıyorsunuz ama seçimlerin ardından esnaf bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyecek.Mesele seçimlere kadar köprüyü geçmekse milletin bunu bilmesi hakkı değil mi?Kısaca ifade etmek gerekirse Sayın Başbakanın vergi almayacağım ifadesinin alt yapısı yok, içi boş.Kredi mevzuu ise ayrı bir mesele?Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda da uyarıyor: "Eğer esnaf işinden memnun, yatırım için kredi alıyorsa bu doğru. Bugün esnaf borçlarını ödemek için faizli kredi alıyor. Bu esnaf batıyor, demektir."Gerçekten de böyle. Siz kazanamayan bir esnafa kredi imkanı sunarsanız, bu batan gemiyi daha da batırmaya çalışmak anlamına gelir.Prof. Dr. Baş, ne yapılması gerektiği konusunda da şunları söylüyor: "Yapacağın iş 'tüketen kesimi desteklemek; işçinin, memurun, emeklinin ve tarım kesiminin cebine para koymaktır. Onlar para görecek, esnaf kazanacak. Esnaf kazandığı ile borcunu ödeyecek. Yoksa esnaf bankadan aldığı faizli krediyle borcunu verdiği zaman, 2 ay sonra dükkanı kapatmak mecburiyetinde kalacaktır."Evet, çözüm bu. Esnaf para kazanırsa işine devam eder. Öyle bir proje ortaya koyacaksınız ki, esnaf para kazanabilsin, aldığı malın faturasını ödeyebilsin, masraflarını karşılayabilsin. İşte Prof. Dr. Baş, esnafa, vergi almayarak, sosyal devlet projeleriyle tüketimi teşvik ederek, borçlanmaya gerek duymadan işini çevirme imkanı sunuyor.Ve bunu nasıl yapacağını da bilimsel bir eserle açıkça ortaya koyuyor.Bu işler milleti kandırmakla olmaz, proje ister, kafa ister, milletine ait olan bir lider ve kadro ister.Prof. Dr. Haydar bütün bu özellikleri ve fazlasını taşımaktadır.