Biz gazeteciler yeni bir gazetede yazı yazmaya başladığımızda okuyucularımıza merhaba deriz? Ben de otuzbeş yıllık gazeteci Ahmet Sevinç Yeni Mesaj Gazetesi'nin çok değerli okuyucularına "merhaba" diyorum?Bursa'dan tüm okuyucularımıza "selam ve sevgilerimi" gönderiyorum.Veee, hemen "Gündem"e geçiyorum.Sayın Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan son günlerdeki söylemlerinde sıkça üç kelimeden bahsediyor...Ne diyor, Sayın Başbakanımız? Bir bakalım..."Ben 2002-2007 arası "çırak"tım.Daha sonra 2007-2011 arası "kalfa" oldum.Bundan sonraki dönem, yani 2011-2014 arası için ise, benim "usta"lık dönemim olacak, diyor.Öyle ustalık kolay iş değil. Sayın Başbakan'ın iki dönem karnesi de zayıf.. Son sınıfta çaktı. Halkımız Sayın Başbakan'a "ustalık diplomasını" oylarıyla vermeyecek.Ey sevgili vatandaşlarım, bu acemi "çırak" kendisini sekiz yılda "kalfa" oldum zannediyor ve yanılıyor. Peki bizi 2002'de ustayım diye niye kandırdın?Madem çıraktın "Türkiye" otobüsünün direksiyonuna niye oturdun? Otobüsü usta olmadan, ehliyetsiz niye kullandın?Adaletsizlik, hukuksuzluk, terör, işsizlik ve dış borç aldı başını gitti.Her şeyimiz yabancılaştı. Sigortacılıktan bankacılığa, telekomünikasyondan gayrımenkullerimize kadar hepsi yabancıların eline geçti.Ülkemiz acemi kaptan Recep Tayyip Erdoğan iktidarı ile birlikte freni patlamış otobüs gibi sağa sola vura vura o hep bahsettiği otobanlarda yol aldı. Eğer "Türkiye" otobüsünü oylarımızla durduramazsak hep beraber parçalanıp, bölüneceğiz!Bu freni boşalmış otobüs hepimizi uçuruma doğru götürüyor.Acemi kaptana vakit geç olmadan dur diyelim. Dur!..O, her ne kadar "Durmak yok, yola devam" dese de? Otobüsün önüne oylarımızı taş yapıp koyalım, parçalanmaya ve bölünmeye giden otobüsü uçuruma gitmekten kurtaralım.Acemi kaptan Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kaporta, boya, rot-balans bırakmadığı, ayrıca motorunu patlattığı "Türkiye" otobüsünü halkımız seçimlerde tamir edecek. Ve yeniden Türkiye'yi şahlandıracak.Otobüsümüzü tamir edip, motoru rektefiye edip, rot-balans ayarı yapıp yolumuza koyulalım. Bu yolda ancak ehliyetli, dirayetli, usta kaptanlar yol alabilir..İşçimizin, emeklimizin, memurumuzun, esnafımızın, çiftçimizin ve sanayicimizin, hepsinin tok olduğu, aşı-işi olduğu, huzurlu ve mutlu olduğu bir "ülke" istiyoruz!Ülkeyi bu refah yolculuğuna ancak usta kaptanlar götürebilir. Bu usta kaptanlar uzakta değil, çok ama çok yakınımızda!Haydi Türkiye! Haydi vatandaşlarım! Bu defa oylarınızı "gerçek usta" kaptanlar Namık Kemal Zeybek ve Prof. Dr. Haydar Baş'a, yani "işe, aşa" kullanalım.Hep beraber ileri medeniyetler seviyesine gidelim.Hayırlı yolculuklar Türkiye... "Usta" kaptanlarınıza güvenin?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012