Zavallım eli öpülesi Türk köylüsü bu zor şartlarda üretimde ısrar etmesinden dolayı ödül alması gerekirken, maalesef azar işitmeye devam ediyor sevgili okurlar? Bunun en son örneği Manisa Turgutlu'da yaşandı . AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, kendi parti kongresinde ve kendi partisinden çiftçi Süleyman Aksu'ya yönelik sözleri herkesin malumu.Geçen yıl çiftçi, Sultaniye çekirdeksiz kuru üzümün kilosunu 3 ile 3.5 YTL' den sattı. Bu yıl fiyat neredeyse yarı yarıya düştü. Üretici zor durumda. Musulcalı Köyü'nden Süleyman Aksu, bu zor durumu kendisinin de üyesi olduğu iktidar partisi AKP'nin Turgutlu İlçe Kongresi'nde dile getirdi. TBMM'de başkanlık yapmış, üstelik de çiftçi Süleyman Aksu'nun da verdiği oy ile milletvekili seçilmiş Bülent Arınç, sorunlarını dile getiren çiftçiye "yalan söylüyorsun", "utanmaz" diye hakaret etti. Ardından, "öldük, bittik derseniz, ben sizin Ak Partililiğinizden şüphe ederim" dedi. Çiftçi Süleyman Aksu, "Yüzümüz gülmüyor Başkanım" diyerek sitemde bulunurken, bunun üzerine Arınç, "Neden hayırdır inşallah, kalk ayağa söyle bakayım" dedi. Çiftçi Aksu, "Çiftçi mağdur, haline bakın, piyasanın haline bakın. Bir Ak Partili olarak teessüf ediyorum" dedi.
'Bizim alkışlarımızla yükseldi'Daha sonra Arınç'ın, kendisine yaptığı hakaret nedeniyle kendisinden özür dilediğini basından duyduğunu ifade eden Aksu, şunları söylüyordu: "Ben onu otuz yıldır tanıyorum. Otuz yıldır onu çok alkışladım. Bizim alkışlarımız onu en yüksek mertebeye getirdi. Bizim duyacağımız bu muydu? Ben bunu hak etmedim, onun özrünü kabul etmiyorum Çiftçi çok perişan, sayın Başbakana diyorum, gelsin buraya müfettişler göndersin. Turgutlu'da, Manisa'da mahalle mahalle gezsin, çiftçinin durumunu görsün. Çiftçi hakikaten borcunu ödeyemiyor. 3.5 YTL olan bir üzüm, neden bu sene 1 YTL'ye, 1.2 YTL'ye düştü? Evvela bunun cevabını versin bana. Mısır düne kadar 50 YKr, 45 YKr idi, bugün 37-38 YKr'ye niye düştü? Biz köle miyiz? Ben 5-10 dönüm araziyle evime bakamıyorsam, neden bağırıyorum? Bu çiftçi nereye gidecek? Hangi fabrikada ben iş bulup evime ekmek götüreceğim? Ben sağın, solun verdiği yardımlarla mı evimi idare edeceğim? Bende hiç haysiyet yok mu?"Kendisine yapılan hakaretin tüm çiftçilere karşı yapılmış bir hakaret olduğunu ifade eden Aksu, kongreden kendisi çıkarıldıktan sonra diğer çiftçilerin de çıkması gerektiğini belirterek, "Çiftçi arkadaşlar 'Süleyman abi senin arkandayız' diyor. Fakat ses çıkarmıyor. Kongrede benden başka da çiftçiler vardı. İsterdim ki, benim arkamdan onlarda salondan çıksınlar, kongre öyle kalsın. Hepsi boynunu eğdiler, öyle dinliyorlar. Yazıklar olsun. Ben bir çiftçi olarak, oradaki çiftçileri kınadım. Benim arkamdan kongreyi terk etmeleri lazımdı" dedi ve "demek ki çiftçinin sorunu yokmuş" diye sitemde bulundu.Evet sevgili okurlar çiftçi Süleyman Aksu, Türk köylüsünün hali durumu vaziyetini ortaya koyarken; taşı da gediğine koymayı ihmal etmiyordu: DEMEK Kİ ÇİFTÇİNİN SORUNU YOKMUŞ? Âcizane bizlerde köyleri gezerken ve çiftçimize mikrofon uzatırken aynı manzara ile karşı karşıya kalıyoruz. Çiftçi öldüm, bittim diyor ama seçerek işbaşına getirdiği partiyi hesaba çekemiyor yada cezalandıramıyor. Oy verdiği, seçtiği parti ona zulmettikçe adeta haz alıyor,ara sırada bir imalat hatası Süleyman Aksu çıkıyor? Son yıllarda Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak Manisa'da, Aydın'da, Ordu'da çiftçiler yüzbinlerce bir kalabalıkla mitingler düzenlediler, işbaşına getirdikleri AKP'yi telin ettiler ama değişen bir şey olmadı. Daha büyük bir oy farkı ile AKP'yi yine işbaşına getirdiler. Maalesef sevgili okurlar özelde köylü genelde seçmen; seçmesini ,oy vermesini bilmiyor. Türk halkı Atatürk'ten bu yana tüm partileri denedi ve onları değişik oran ve sürelerde iktidara getirdi,ancak hiçbir dönemde sorunlarına çözüm bulamadı. İktidara gelen her parti söylediğinin tam tersini yaptı. Uyguladığı politikalarla halkın sorunlarına yeni sorunlar ekledi.
Çare yok mu?Gelinen bu noktada artık köylü milleti ve dahi seçmen kendine bir çeki düzen vererek; kendinden olan ve çözümü olan liderle bir ve beraber olmak zorunda ve onu baştacı yaparak iktidara taşımak zorunda. Herkes bir Süleyman Aksu olmalı ve verdiği oyun hesabını sorarak başa çözümü olan tek lider, tek umut Prof.Dr Haydar Baş'ı getirmesi artık farzdan da öte bir durum arzeder olmuştur.Sadece Türkiye değil; 4 tane uluslar arası Milli Ekonomi Modeli kongrelerinde şahit olduğumuz gibi, 45 ülkeden 350'yi aşkın bilim adamının ağzından tüm dünya, "Bizi ancak Prof. Dr. Baş'ın çözümleri ve modeli kurtarır" diye ilan ediyor. İlan etmekle kalmıyor, ABD'sinden Rusya'sına birçok devlet Prof. Dr. Baş'ın modelinin bazı temel esaslarını uygulamaya koyuyor. Türk köylüsü tekrar milletin efendisi olmak istiyorsa seçimden seçime dağıtılan kömür ve makarnaya kanmayacak ve BTP'ye evet diyerek; 'veren el' konumuna gelecektir. Ağa da olmak, paşa da olmak, züğürt de olmak, zılgıt da yemek çiftçinin elinde...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025