Başbakan Erdoğan'ın, "eskiden dini istismar ettik" itirafı kartel medyasını zevke boğdu.
Erdoğan'ın zaman zaman bu tür dindar kitleleri rencide eden çıkışları, keskin dönüşüm alametleri medyayı çok sevindiriyor.
Çünkü bu sayede geçmişte sövdükleri AKP kadrolarını şimdi niçin el üstünde tutuklarını gerekçelendirmiş oluyorlar.
Başbakan Erdoğan, "geçmişte dini istismar ettiğimiz oldu" kabilinden dili geçmiş zaman kipi ile konuşsa da, son günlerde aynı alışkanlıklarına geri dönmüş gözüküyor.
Kıbrıs'ta izledikleri teslimiyetçi ve Annan'cı tutum yüzünden yerel seçimlere doğru başaşağı giden AKP, seçim atmosferini fırsat bilerek gündem değiştirmeye çalışıyor.
Kıbrıs konusunda medyaya, Denktaş'a ve muhalefete karartma uygulayan AKP, bu noktada başarılı olamayınca, başörtüsü ve İHL istismarına başladı.
Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'yi aratmayacak biçimde başörtüsü ve İmam Hatip Liseleri konusunda muhalefet ağzı ile konuşuyor.
Yerel seçimlerden sonra bu işi çözeceklerini yarı kaçamak üslupla seslendirmeye başladı.
Bu politikadan milletimiz bıkıp usandı oysa. Anayasayı değiştirecek bir iktidar gücüne sahip AKP bir buçuk yıldır niçin bu konuya eğilmedi ve seçim meydanlarında bu meseleyi hatırladı?
Bu düpedüz istismar değil mi?
AKP bununla kalsa iyi. Başbakan Erdoğan, başörtüsü istismarına kapı aralarken AKP'li bazı milletvekilleri başörtüsü inkarı ile meşgul.
Dışişleri Bakanı Gül ise, Başbakan'ın tam da meydanlarda başörtüsü ve İHL nutukları attığı dönemde, hanımının başörtüsü yasağı ile ilgili AİHM başvurusunu geri çektirdi.
Ben size ismini saklı tutan AKP'li bir vekilin örtünme ile ilgili zırvalarını aktarmakla yetineyim.
AKP'li vekil bırakın başörtüsünü örtünme ile ilgili Kur'an ayetleri ile ilgili düpedüz alay ediyor.
Bizzat kendi ağzından aktaralım:
"Kur'an çeşitli ayetler içinde örtünmeye ilişkin minimum (asgari) ve maksimum (azami) noktaları ortaya koymuştur. Minimum örtünme; cinsel organların bulunduğu genital bölge ile, karın bölgesi ve göğüs uçları.
Bu üç bölgenin örtünmesi anatomik kriterlerde işaret edilerek istenmiş, sadece erkekteki şehevi duygular için değil, temizlik ve sağlığa dönük ortaya konulmuştur.
Bu zamana ait bir örnekle söyleyecek olursak, tek parçalı bir mayo ile vücudunu örten kadın minimum örtünmenin koşullarını da tamamlamış olur. Benim kadında örtünme içtihadım budur."
Görüyorsunuz AKP'li vekil Kur'an'la alay edercesine zırvalarda bulunuyor ve bu da benim içtihadım diyor.
AKP'li vekil bu noktada Kenan Evren'i dahi sollamış bulunuyor. Hani Evren, "eskiden tarak olmadığı için, kadınlar saçlarını taramadığı için yemeklere saçlarının teli düşmesin diye Kur'an örtünmeyi emretti" demişti de halk yadırgamıştı.
İslam, başörtüsü ve Kur'an hakkında uçuk görüşleri olan AKP'de sadece bir kişi değil. Peki diğerleri kim mi? Yarını bekleyin.
AKP'nin din istismarından dini ölçüleri inkara giden trajik hikayeye devam.