logo
24 NİSAN 2024

Dinlerarası Diyalog'un kokusunu ne yapacağız?

26.04.2016 00:00:00
Önceki gün hükümete yakın bir TV kanalında Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinin ne kadar kötü faaliyetler olduğu konusu işlendi. Batılı ülkelerin İslam ülkelerindeki direnci kırmak için bu Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini devreye koyduğundan falan bahsedildi.
Anlaşılan siyasilerimiz Dinlerarası Diyalog kapsamında yapılanları da yıllarca beraber yürüdükleri paralel yapıya havale edip, günah çıkartma yoluna girdiler.
Şu da bir gerçek ki, Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini Türkiye'ye transfer eden elbette ki paralel yapıydı ama bu kapsamda yapılan icraatları onlar değil, siyaset yaptı.
Yapılan bu icraatlar ve de etkileri devam ederken, bu faaliyetlerin sadece çıkış noktasını ve bunu Türkiye'ye ithal eden paralel yapıyı eleştirmek bu günahı temizlemek için yeterli midir? Elbette ki hayır?
Affınıza sığınarak konuyla alakalı bir fıkra aktarmak istiyorum. 
Öğrencinin biri dersteyken gaz çıkartıyor. Çıkan sesi örtmek için sandalyesini gıcırdatmaya başlıyor. Durumu anlayan öğretmen öğrencisine yaklaşarak şöyle diyor: "Evladım, sesini hallettin ama kokusunu ne yapacaksın?"
Biz de Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinin icraatlarını ortaya koyan siyasilerimize sesleniyoruz: "Hadi sesini paralel yapıya yüklediniz de, kokusunu ne yapacaksınız?"
Şimdi bir hatırlama babından bu icraatları yerimiz yettiğince sıralamaya çalışalım:
İstanbul müftüsü, Papa ile huzur duruşunda bulundular, yeni bir ibadet şekli icat ettiler ve ardından da Müftü, teslis inancına sahip Papa'ya "Allah kabul etsin" dedi.
Siyasiler, müftüler ehl-i kitabın din temsilcileriyle iftar sofralarına katıldılar. Papazlara bu sofralarda iftar duası yaptırıldı, amin denildi. Bunun hükmünü akaid kitaplarından araştırın.
19 Temmuz 2003'te İmar Yasası'nda "cami" ifadesi yerine "ibadet yeri" ifadesi yazılarak, 70 bin kilise evi açılması sağlandı. Buralarda yapılan misyonerlik faaliyetlerinde on binlerce Müslüman Türk gencinin Hıristiyan olmasına sebep olundu.
Karanlık tarihi olan ve tecavüz adası olarak bilinen Akdamar adasındaki Ermeni kilisesi devlet bütçesinden restore edilerek ayine açıldı, Trabzon'da bulunan Sümela manastırı da Pontus haritalarının eşliğinde ayine açıldı.
Antalya'nın Belek beldesinde içinde kilise, havra ve caminin bulunduğu Dinler Bahçesi (Başbakan) Erdoğan tarafından açıldı. Burada kılınan Cuma namazında cami yeterli olmayınca cemaat kilisede namazını kıldı. Ayrıca uygulamalı din dersi adı altında ilköğretim öğrencileri buraya getirilerek, Hıristiyanlık kilisede papaz tarafından, Yahudilik de havrada haham tarafından bu Müslüman Türk öğrencilerine öğretildi.
İzmir'in Çeşme ilçesi Alaçatı'da bulunan Pazaryeri Camii'nde namazdan sonra Fener Rum Patriği Bartholomeos tarafından ayin düzenlendi. Dönemin Kültür Bakanı da "neden olmasın" diyerek hadiseyi onayladı.
Mardin Kasımiye medresesinde üç dinin temsilcileri ortak ayin düzenledi. Ortadaki havuzun üzerine sembolik olarak bir sırat köprüsü kuruldu ve hahamlar, papazlar ve de müftüler buradan geçerek sembolik olarak cennete(!) girdiler.
Siyasilerimiz besmele ile kilise açılışları yaptılar.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ücretsiz olarak dağıttığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan "Muhammedü'r-Rasulüllah" çıkartıldı. Hıristiyanlığı kilisede papazlardan, Yahudiliği ise havrada hahamlardan öğrenen ilköğretim öğrencilerimiz, kendi dinlerinin en temel konusu olan Kelime-i Tevhid'i dahi eksik ve yanlış öğrendiler. 
Dikkat ederseniz, devlet televizyonunda yayınlanan "Yunus Emre" dizisinde hala ısrarla bu şekilde ifade edilmeye devam ediliyor. Hem de Taptuk Emre gibi sevilen karakterlerin ağzından? Yani Dinlerarası Diyalog konusunda günah çıkartılırken, bu kapsamda yapılan yanlışlar, tahrifatlar aynen, hatta artarak ve de süslenerek devam ediyor.
Din ve Ahlak Bilgisi kitaplarında "Dört büyük kutsal kitap" başlığı altında Allah'ın peygamberlerine kitaplar gönderdiği ifade edilerek, Kur'an dışında hepsi tahrif olmasına ve de hükmü kalkmasına rağmen, "Bunlardan dört tanesi, günümüze kadar gelmiştir ve bir bütün olarak elimizdedir" safsatasına yer verilmiş ve bunlar sıralanırken de önce Tevrat, sonra Zebur ve İncil, en sonda da Kur'an sayılmıştır.
Yine bu kitaplarda, konular anlatılırken, Kur'an ayetlerinin yanı sıra İncil'den, Zebur'dan ve Tevrat'tan da kaynaklar gösterilerek alıntılar yapılmıştır.
Bu, inancımıza göre tahrif olmuş olan kitaplardan alıntılar yapılıp Müslüman Türk gençlerine öğretilirken, Peygamber Efendimizin (s.a.v) Veda Hutbesi'nde ciddi tahrifatlar yapılmış; "size iki şey emanet bırakıyorum, Allah'ın Kitabı Kur'an ve Ehl-i Beyt'im" ifadesi değiştirilerek, "size bir emanet bırakıyorum, Allah'ın Kitabı Kur'an" şeklinde yazılmış ve ilginçtir "faiz bölümü" hutbeden çıkartılmıştır.
AB ve ABD büyükelçilerinin baskısıyla hutbelerden "Allah katında tek din İslam'dır" ayetinin okunmasından vazgeçildi.
Kültür Bakanlığı'nın İznik'in tanıtımı için hazırlanan broşürde, besmelenin üstüne Hz. İsa ve haç figürü konuldu.
Siyasilerimiz Roma'da, Türk düşmanlığı ile tanınan Papa 10. İnnocent'in heykelinin önünde AB anayasasına imza attılar.
Piyalepaşa Kur'an Kursu yıkıldı. Sadece 2010 yılında 1711 Kur'an kursu kapandı.
AB'nin isteğiyle, nüfus cüzdanlarından "Dini İslam'dır" ifadesi çıkartıldı.
2006 yılında bir yönetmelikle domuz eti kasaplık statüsüne alındı.
Zina suç olmaktan çıkartıldı. Fuhuş yüzde 220 arttı.
Siyasilerimiz haçlı Batının ve Büyük İsrail hayali kuranların Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon sahibi, hatta eşbaşkan oldular. Haçlının safında Müslüman'a namlu doğrultuldu, hatta haçlı orduları İslam coğrafyasına saldırsın diye davetler yapıldı.
Ve Dinlerarası Diyalog'la başlayan süreçte daha nice icraatlar ortaya konuldu. 
Müslüman'a yakışan günah çıkartma değil, tövbe etmektir. Tövbe de bir daha işlememek üzere yapılır ve yapılan yanlışlar da acilen düzeltilmeye çalışılır.
Siyasilerimiz Dinlerarası Diyalog'un zararları konusunda gerçekten samimilerse, yanlışları derhal durdurmalı, bugüne kadar yapılanları düzeltme yoluna gitmeli ve her şeyden önemlisi, onları yıllar öncesinden bu konuda ikaz eden, milli çözümler sunan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermelidir. 
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.