Diyalogcuların ipliği bir kez daha pazarda

İsrail'de toplanan hahamlar şurasının yayınladığı fetvayı herhalde duymuşsunuzdur. Yahudi din adamları toplanmış, savaş sırasında kadın ve çocukların da katledilebileceğine karar vermişler. Zannedersiniz ki, onbeş günden beri Filistin ve Lübnan'ı bombalayan, yoğun top ateşleri ile cehenneme çeviren İsrail ordusu, önüne kadın ve çocuklar çıkınca silahları indiriyor, atışları durduruyor da, din adamları böyle bir fetva yayınlayarak Siyonist ordunun önünü açmış oluyor.Elli yılı aşkın bir süredir zaten İsrail ordusunun yaptığı ne ki? Masum savunmasız kadın ve çocukları bombalamak, top ateşine tutmak değil mi? Filistinli Müslümanları, çayır biçer gibi biçerek kendi dindaşlarına yerleşim yeri açmak değil mi? Demek ki kurulduğu günden beri İsrail hahamlar şurasının fetvasına uyarak kadın ve çocukları katlediyor. Doğrusu hiç şaşırmadık bu yeni karara. Diyalogcu arkadaşlar şaşırdılar mı bilmiyoruz? Çünkü onlar yıllardır, kadın ve çocukların da öldürülebileceğine dair ilkeleri olan bu batıl dini, üç büyük dinden biri olarak bu millete yutturmaya çalıştılar. Hem yazılı ve sözlü beyanları ile hem de icraatları ile sürekli bu yalanın altını çizdiler.Yayın organlarını açarsanız, arşivlerine girerseniz; "üç büyük din,üç tek tanrılı din, İbrahimi dinler" ifadelerine çokça rastlarsınız.Diyalogcu ekibin sözcülerinden koca koca  profesörler; diyaloğun faziletlerini sayıp döktükten sonra genellikle sözü şöyle bitirmeyi adet edindiler: "Çünkü hiçbir din terör ve şiddeti onaylamaz". Şimdi buyurun bakalım, hahamlar şurasının fetvasına ne diyeceksiniz? Bu hahamlar, sizin yıllardan beri üç büyük din, üç hak dinden biri olarak anlattığınız Yahudiliğin din adamları ve bunlar toplandı, kadın ve çocukların da katledilebileceğine dair karar yayınladılar. Demek ki terörü ve şiddeti onaylayan, hatta teşvik eden din varmış ve siz bu dini hak dinler arasında saymaya devam ediyorsunuz.Üç büyük din, üç tek tanrılı din, üç hak din diye  yutturmaya çalıştığınız dinlerden ikisi, yani Yahudilik ve Hıristiyanlık, İslam'ı ortadan kaldırmak için güç birliği, fikir birliği içinde oldukları halde,Yahudiler ve Hıristiyanlar dünyanın dört bir yanında Müslümanları katlettikleri halde, sizler mazlum Müslümanların gözüne bakarak, adeta onlarla alay edercesine ısrarla diyalog ve hoşgörü tavsiye ettiniz. Israrla, bu batıl dinleri İslam'la yan yana, aynı listeye yazmayı sürdürdünüz. Patlak veren her hadise, şahit olduğumuz her olay sizi söylediklerinizin aksini söylüyor, savunduklarınızın yanlışlığını ortaya koyuyor.Haçlı ordularının, Afganistan ve Irak gibi İslam topraklarında oluk oluk Müslüman kanı akıttıkları bir ortamda, Siyonist ordusunun Filistin ve Lübnan'ı topa tuttuğu, kan gölüne çevirdiği bir zaman diliminde ve en son; hahamlar şurasının Müslümanların kadın ve çocuklarının katledilebileceğine dair fetvalar yayınladığı günlerde hala Müslümanlara diyalog ve hoşgörü tavsiye edenler şunu mu demek istiyorlar: Katillerinize, işgalcilerinize sakın el kaldırmayın, kaşlarınızı çatmayın, payınıza düşen ölümlere ve zulümlere razı olun.Hahamlar şurasının yayınladığı bu utanç verici, yüz kızartıcı, tüyler ürpertici kararla bir kez daha diyalogcuların ipliği pazara çıkmış oldu. Tez zamanda yanlışlarından dönmelerini ve aziz milletimizden özür dilemelerini temenni ediyoruz.