Bugün 10 Kasım. Türk milletini Haçlı esaretinden kurtaran, kula kulluktan kurtarıp 'efendi' yapan, tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bizlere kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 85'inci yıldönümü.
Ata'mızı ve silah arkadaşlarını saygıyla, rahmetle anıyoruz, ruhları şâd olsun.
Milli bayramlarda Atatürk'ü hatırlamamaya ısrarla devam eden Diyanet'e, Bağımsız Türkiye Partisi'nden 10 Kasım öncesi uyarı geldi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Atatürk sayesinde makam sahibi olanlar O'nu yok sayamaz" notuyla "Ey Diyanet! Bu sefer de hutbede Atatürk'ü anmazsanız, bu bardağı taşıracak son damla olacak. Milletçe istifa etmeniz için ne gerekiyorsa yapacağız" uyarısında bulundu.
BTP lideri Baş, 10 Kasım vesilesiyle yayımladığı mesajında şu dikkat çekici açıklamaları yaptı:
"Bu yıl 10 Kasım, Cuma gününe denk geliyor. Gözlerimiz o gün bir kez daha Diyanet'in üzerinde olacak."
"Şimdiden uyaralım; 18 Mart'ta, 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta, 30 Ağustos'ta Atatürk'ü anmadınız. Dahası Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılını sözde kutlarken bile Atatürk'ü anmadınız! Bu sefer de Atatürk'ü yok sayarsanız, farklı hesaplar içinde olduğunuz tescillenecektir."
"Diyanet'in başkanı olan şahıs unutmasın ki, Atatürk olmasaydı o koltuklarda oturamazdınız. Atatürk sayesinde makam mevki sahibi olup maaş alanlar, O'nu yok sayamaz!"
"Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizin güzide bir kurumudur. O koltuk siyaset yapılan değil, halka gerçek İslam'ı anlatan ve bunun için kurulan bir kurumdur."
"Siyaset yapmak isteyenler istifa edip istediği partiye katılabilir."
"Bu güzide kurum, 10 Kasım öncesi soluğu fesli iftiracıların yanında alanların değil, Rıfat Börekçi gibi gerçek İslam alimlerinin layık olduğu bir makamdır."
"Bu vesile ile bir kez daha 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefat yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad olsun."
Yetkililer, kendilerine, "Neden Atatürk'ü hutbelerde anmıyorsunuz?" diye her sorulduğunda, "Atatürk hutbelerde kendisinin anılmasını istemedi" şeklinde cevap veriyorlar. Halbuki böyle bir şey yok. Tarihi belgeler net olarak gösteriyor ki, hutbelerde anılmasının istenmediği kişi, ilga edilmiş olan Osmanlı halifesidir, Atatürk değildir. Atatürk'e en azından milli bayramlarda hutbelerde rahmet okumak, "Ruhu şad olsun" demek başta Diyanet olmak üzere tüm milletimizin vefa borcudur.
'Dinsiz' iftirasıyla yıllarca milletinden koparılmak istenen Atatürk'ün gerçekte dindar, hafız, hatta Ehl-i Beyt soyundan büyük bir şahsiyet olduğunu Prof. Dr. Haydar Baş belgelerle önümüze koydu. Atatürk ile ilgili gerçekleri, eşi ve benzeri olmayan Hoş Geldin Atatürk eseriyle açığa çıkartan Prof. Dr. Baş hep "Türk milleti olarak başımıza hangi felaketler geldiyse, bunların Mustafa Kemal Atatürk'e hakkıyla sahip çıkmayışımız sebebiyle olduğunu" vurguladı.
Vefalı olana vefasızlık, nimetlerden mahrumiyeti de beraberinde getirir.
10 Kasım'da Atatürk'ü saygıyla andığımız zaman;
Bugün nefes aldığımız, karnımızı doyurduğumuz, güvenle yaşadığımız, namusumuzu koruyabildiğimiz, ibadetlerimizi özgürce yapabildiğimiz bir vatanı, bir devleti bizlere kazandıran vefalı bir insana sevgimizi ifade etmiş oluyoruz.
Atatürk'ün vefatından önceki son sözü "Aleykümesselam" olmuştur. (Hoş Geldin Atatürk, s.137-140; Ali Güler, Atatürk'ün Son sözü: Aleykümesselam, s.44-46)
Atatürk; en büyük mücadelenin cehaletle yapılacağını bilmektedir, bu sebeple, milletimizin İslam'ı 'kaba softa ham yobazlardan' değil, doğru kaynaklardan öğrenebilmesi için Elmalılı Hamdi Yazır'a Kur'an tefsiri yazdırmıştır. (Hoş Geldin Atatürk, s.615-617)
İlk Diyanet Reisi olan Rıfat Börekçi'ye de 51 adet Türkçe hutbe hazırlatmıştır. (Hoş Geldin Atatürk, s.677-752). Atatürk, düşman işgali sebebiyle harabeye dönmüş olan pek çok camiyi tamir ettirmiştir. (Hoş Geldin Atatürk, s.753-758)
İşte BTP'nin, ruhu için her yıl Kur'an ve Mevlid okuttuğu, Prof. Dr. Baş'ın "Kabrine mutlaka abdestli gidin" dediği Atatürk böyle kıymetli bir şahsiyet.
Vefalı olalım, o güzel insanı, ulu önderimizi, kurtarıcımızı en azından milli bayramlardaki hutbelerde unutmayalım.
- Gazze’de soykırımın 1. yıl dönümü / 08.10.2024
- Ekonomide günü kurtarmak için yarın feda ediliyor / 05.10.2024
- Soykırımcı İsrail’e Haçlı ittifakı kalkanı / 04.10.2024
- İsrail için Lübnan Gazze olacak mı? / 02.10.2024
- ‘İsrail vahşetinin karşısında şimdi kim duracak?’ / 01.10.2024
- Türkiye için yeni bir işgal planı devrede / 28.09.2024
- İsrail’in hedefi Gazze ve Lübnan’la sınırlı değil / 27.09.2024
- Çözümün tek adresi BTP 23 yaşında / 25.09.2024
- Suriye ile normalleşmek çözüm ama AKP yapar mı? / 24.09.2024