Kim demiş, nereden çıktı bu?Hükümet diyor.Hangi hükümet?Başbakanı İmam-Hatip lisesi mezunu olan mevcut AKP hükümeti.Hacım, kızmadan okumaya devam et. Bizim yaptığımız var olan bir şeyin tespiti ve hatırlatması sadece.Binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Müslüman Türk milletinin örfünde, geleneğinde ve inancında böyle rezalet duydunuz mu?Hem domuz etini yasaklayan Kur'an ayetlerini okuyacaksın, Kur'an'ı baş tacı ettiğini ima ederek oy toplayacaksın, iktidarı ele geçirince de domuz etini kasaplık hayvan edeceksin ve senin devr-i iktidarında domuz üretimi sığır üretimine ulaşacak.Lütfen okuyalım.Arkadaşımız Orhan Dede, Yeni Mesaj'ın 10 Şubat 08 Pazar günkü nüshasında yazdı:"Bunun sorumlusu elbette AKP hükümeti. Çünkü domuz ve at gibi hayvanları kasaplık hayvanlar sınıfına dahil eden kararın altında AKP hükümetinin yetkili imzaları var. Bu iddianın dayanaksız olduğunu düşünenler Resmi Gazete'den AKP hükümetinin bu kararını aşağıdaki linki tıklayarak kendi gözleriyle görebilirler. (http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2006/07/20060707-12.htm)7 Temmuz 2006 Cuma günü 26221 sayılı ve 2006/31 Tebliğ Nolu Resmi gazetede yayınlanan, "Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et Ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği" domuz ve at gibi hayvanları kasaplık hayvan sınıfına dâhil ediyor ve bu etlerin, tekniğine uygun bir şekilde üretilmesi, hazırlanması ve işlenmesiyle ambalajlanma, depolama, taşıma ve pazarlamasını düzenliyor.Söz konusu tebliğde şu ifadeler yer alıyor: Madde 4'te "ç) Diğer kasaplık hayvanlar: Domuz, yaban domuzu, at ve tavşanı"EK 1'de 'Kıyma Bileşimi' başlığı altında, "domuz kıymasında yağ yüzdesi, % 30, domuz kıymasında Kolajen/Et Protein Oranı yüzdesi 25".AKP hükümetinin çıkardığı bu tebliğden sonra görünen o ki, Türkiye'de domuz üretimi ve kesiminde patlama yaşanmış. Tüketiciler Birliğinden yapılan açıklamada yer alan domuz eti üretim miktarı büyük baş hayvan eti miktarıyla yarışması da durumun vahametini gösteriyor. İşte "muhafaza-kâr" AKP hükümeti, domuzu kasaplık hayvanlar arasına dâhil ederek büyük (!) icraatlarına bir yenisini de bu şekilde eklemiş oldu."Hacım gördün mü? Temmuz 2006 hem de Cuma günü resmi gazetede yayınlanmış ve domuz kasaplık hayvanlar sınıfına girmiş.Hatırladın mı o tarihte hangi hükümet iş başındaydı ve Başbakan kimdi?Ne günlere kaldık değil mi?Müslümanlar, Müslüman geçinenler tarafından aldatılıyor ve domuz eti yediriliyor.Konumuzla ilgili Kur'an ayetlerinden birinin tefsirinden bir bölümü hep beraber okuyalım ve ağlayalım halimize:"Domuz Etiİlmî araştırmalar, laboratuvar çalışmaları domuz etinin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaptığını tesbit etmiştir. Bunları birkaç madde halinde sıralayabiliriz :a) Domuz eli ruh ve karakter üzerinde olumsuz yönde etki yapar.Daha çok günlük protein ihtiyacını bu etten karşılayan kimselerde kıskançlık ve gayret duyguları dumura uğrar. İbn HALDUN birçok kabileler üzerinde yapmış olduğu ciddi araştırmalarında hayvanî etlerin ruh ve karakter üzerindeki tesirlerini çok açık ve belirgin gördüğünü kaydetmiştir. Bugün bu etin Batı ülkelerinde yaşayan insanlar üzerindeki olumsuz yöndeki etkilerini bilmekteyiz.b) Vücuttaki (E) vitaminini tahrip ettiği ve bu yüzden hormonlara tesiri ve cinsî kudretin azalmasına yol açtığı görülmüştür. Özellikle domuz yağının bu husustaki tahribatı daha fazladır, diyenler her geçen gün artmaktadır.c) Domuz yağı, diğer hayvansal yağlara oranla daha ağır olduğundan fazla miktarda ve devamlı yenince kolesterolün damar kenarlarında birikmesine yol açtığı anlaşılmış, diğer yağlarda ise bu zararın daha az nisbette bulunduğu görülmüştür.d) Domuz etinde meydana gelen trişin denilen kurtçukların zararlı ve öldürücü nitelikte olduğu, toksin salgı yaptığı bilinmektedir. Bu tür parazitler -20 derecede ancak ölebiliyor. Trişinlerin 2 ilâ 4 derecelerde ette 250 gün, -15 derecede 15 gün yaşadığı tesbit edilmiştir.Halbuki domuz etleri âdet olduğu gibi dondurucu depolarda -10 derecede bırakılmaktadır. Bu yüzden gelişmiş ülkelerde bile sık sık ölüm olaylarına rastlanmakta ve bir takım çareler araştırılmaktadır. Nitekim son yıllarda Amerika ve Kanada istatistiklerinden anlaşıldığına göre bu iki ülke halkının % 18'i trişinoz hastalığından muzdariptir. Bu hastalık bilindiği gibi domuzun adalelerinde mevcut trişinin faaliyetinden meydana gelir. Sözü edilen trişinin bir kere insan adalesinde yer aldıktan sonra bir daha antibiyotikler veya başka ilâçlarla tedavisi pek mümkün olmamaktadır.Buna bir örnek verecek olursak, Kore savaşında kalp hastalığından ölen ve ortalama yaşları 22 olan 300 Amerikan askeri, yapılan otopsi muayenesinde, hepsinin bol miktarda domuz eti ve yağı yedikleri; savaşın verdiği asabî gerginlik neticesi yağ yakma mekanizmalarının bozulmasıyla öldükleri tesbit edilmiştir. Tabii, trişinlerin salgıladığı toksinleri de unutmamak gerek. Halbuki Japon askerlerinde bu tür ölüm onlara oranla % 90 düşük idi. Çünkü Japon askerleri daha çok balık ve pirinçle besleniyorlardı.Bütün bu olumsuz yönde tesir edici sebepleri bir tarafa bırakacak olursak biz mü'minlere göre, ister sözü edilen olumsuz etkileri olsun, ister olmasın, değil mi ki Allah domuz etini haram kılmıştır; o takdirde mutlaka zararlıdır ve kaçınmamız gerekmektedir." (Bakara suresi 173. ayeti ile ilgili, İlmin Işığında Kur'an Tefsiri'nden).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025