Dubai'de onlarca gökdelen yapılınca, trafik sıkışıklığı da kaçınılmaz oluyor Dubai'ye 4 yıl kadar önce gitmiş, petrolden zengin olan şeyhin çölde yarattığı başarı öyküsüyle ilgili 4 - 5 yazı yazmıştım. Levent'e dikilecek Dubai Kuleleri etrafında hararetli tartışmalar sürerken, o gün neler yazdığımı merak ettim. Okuyunca ilginç buldum. 16 ocak ve 24 ocak 2002 tarihli yazılarımdan seçtiğim birkaç paragrafı sizlere aktarmak istiyorum:"Dubai'ye ayak bastığım andan itibaren gördüklerimi yorumlamakta zorlandım. Bir yanda New York'taki gökdelenlerin kopyaları (Empire State Building, hatta İkiz Kuleler bile eksik değil), diğer yanda Londra'da görmeye alıştığımız stilde yüksek katlı binalar (Dubai Dünya Ticaret Merkezi)... Dubai'nin kimliğiKentin engebesi yok, tepeleri - çukurları yok, doğal yerleşimin kargaşası, kaotik çekiciliği yok. Tarihi yok. Mirası yok. Tarımı yok... Binaların bazıları tek başlarına çok şık olsalar da, topluca bakıldığında şehircilik açısından kimliği olmayan bir yer Dubai. İstanbul'dan gidene Dubai nasıl da yapay geliyor. Ama yetkilileri dinleyip şehir turu yaptıktan ve bu noktaya nasıl geldiklerini öğrendikten sonra ortada ciddi bir başarı öyküsü olduğunu teslim ediyorsunuz.Yüzyıllar boyu balıkçılık ve inci avcılığı ile geçinen bedevi kabilesinin (Japonlar yapay inciyi geliştirince, inci avcılığı da ölmüş), 1966'da petrolün bulunmasıyla değişen kaderi... Petrol bulunduktan 2 yıl sonra son bulan İngiliz hegemonyası... İngilizler gittikten 1 yıl sonra 1969'da gerçekleştirilen ilk petrol ihracatı.Ve 1971'de Abu Dabi ve diğer 5 emirlikle birlikte kurulan Birleşik Arap Emirlikleri.26 yıllık tarihi cami!Dubai henüz 30 yıllık genç bir emirlik. Şehir turunda rehberimizin "En eski" dediği cami 26 yıllık. "En eski" dedikleri bina 22 yıllık. Yerel kültürü çağrıştıran bir ize rastlamak olası değil. İnşa halindeki Dubai Emirliği'nde camiler hariç her şey, Batı örnek alınarak yapılmış. Bence Dubai'deki en büyük eksiklik, bir Arap ülkesinde olduğunuzu hissedememeniz. Son dönemde bu eksikliği kendileri de fark etmişler. Camisinden çarşılarına tümüyle Arap kültürü ve mimarisini yansıtan bir tatil köyü inşa ediyorlar."Yapay kentin kültürüEvet, Dubai 40 yıl öncesine kadar balıkçı köyüydü. İstanbul ise 2000 yıllık, çok görmüş - geçirmiş bir dünya kenti. Dubai'nin arkasında uçsuz - bucaksız çöl, İstanbul'un gerisinde ise koskoca bir tarih var. Gökdelen ormanları, genelde kimliği ve geçmişi olmayan yapay kentlerde karşımıza çıkıyor: Singapur, bataklıkta kurulan yeni Şanghay, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur... Haluk Şahin, Radikal'deki yazısında (26 ekim) "Sermayenin ırkı ya da milliyeti yoktur, ama kültürü vardır. Sermaye, gittiği yere kendi kültürünü de götürür. Bu açıdan paranın kaynağının İskandinavya mı yoksu Suudi Arabistan mı olduğu önemlidir" diyor.Yıllar önce Singapur'da Manhattan'ın kötü kopyasıyla karşılaştığımda, bir an önce uçağa atlayıp, kimliği olmayan o yapay ülkeden kurtulmak istemiştim. Sermaye gittiği yere elbet kendi kültürünü götürmek ister, ama götürecek kültürü varsa tabii... Dubai örneğinde ise ben, Amerikan doları olarak gelecek sermayenin rengini bile bilmiyorum.Meral Tamer / Milliyet
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.