Eskiden toplu iğne bile üretemiyorduk deniliyor.
Oysa eskiden bırakın toplu iğneyi, uçak üretip ihraç ediyorduk.
Savaştan yeni çıkmıştık.
Kalkınma hızımız, yani büyüme oranları ortalama yüzde 8-10 civarındaydı.
Türkiye'nin dört bir köşesinde planlı kalkınma anlayışı hakimdi.
Şimdi savaşta mıyız ki her yanımız tel tel dökülüyor?
Dünyanın en verimli toprak ve iklimine sahibiz.
Dünyanın en stratejik madenlerine fazlasıyla sahibiz.
Yetişmiş insan kaynağımızda çok iyi.
Peki, neyimiz eksik?
Atatürk gibi düşünemeyen siyasetçilerimizin, yönetimde söz sahibi olması.
Liyakate göre değil, biat esasına göre görevlendirilmelerin yapılması.
Sorgulamayan bir topluma, kötü giden her şeye kader diyen bir anlayışa sahibiz.
Böyle olunca asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamlar neden istenilen seviyelerde olsun ki.
Milletimiz bir acayip, bir garip.
Yaşadığına değil, satılmış medyanın yalanlarına inanıyor!
Cebindekine değil, borsanın yükselmesine seviniyor.
Çünkü okuma kültürü çok düşük seviyelerde olan bir milletiz.
Araştırma ve sorgulama gibi bir alışkanlığımız yok.
Her şeyi duyma yöntemi ile kavrayan bir millet yapımız var.
Öyle olunca da bakın tablo nasıl oluyor.
Şimdi gündemde asgari ücret ve emekli maaş zamları var.
Gündemde var ama, kimsenin umurunda değil.
Hangi politikalarla asgari ücretli ve emekliye adam gibi zam yapılabilir?
Yok ki adamların planı projesi.
İktidara gelirken milletimizi dünyanın en müreffeh milleti, ülkemizi dünyanın süper gücü yapacaklarını söylemediler ki.
Şarkı-türkü söylediler, milletimizde tıpış tıpış oy verdi.
Kızmaca darılmaca yok.
Tablo tam olarak ta bu.
Bakınız sürekli olarak eleştirilen eskilerde bir asgari ücretle kaç çeyrek altın alınabiliyordu.
Kaldı ki, bu iktidar döneminin ilk yılları da bugünden çok daha iyiydi.
İşte geçmiş dönem ve yıllara göre asgari ücretle alınan çeyrek altın sayısı.
İlk asgari ücret uygulamasına geçildiği 1969'dan bugüne kadar, bir aylık asgari ücretle alınabilen çeyrek altın sayısı aşağıdaki gibidir:
1969: 33 çeyrek altın.
1971: 20
2003: 14,4
2007: 9,5
2010: 5,6
2018: 3,9
2022: 2,9
2025: 2.4 adet.
Sanırım uzun uzun yazmaya ve kafanızı boş rakamlarla meşgul etmeye gerek yok.
Zira 2026 yılı bütçesi ve dağılımına ilişkin söylenecek o kadar söz var ki, ancak bu konuların vatandaşlarımız tarafından çok fazla irdelenmediğini ve ne manaya geldiğinin de anlaşılamadığını düşünüyorum.
Özet şu:
Çok fena soyuluyorsun ve acayip kazıklanıyorsun ey millet!
Oysa eskiden bırakın toplu iğneyi, uçak üretip ihraç ediyorduk.
Savaştan yeni çıkmıştık.
Kalkınma hızımız, yani büyüme oranları ortalama yüzde 8-10 civarındaydı.
Türkiye'nin dört bir köşesinde planlı kalkınma anlayışı hakimdi.
Şimdi savaşta mıyız ki her yanımız tel tel dökülüyor?
Dünyanın en verimli toprak ve iklimine sahibiz.
Dünyanın en stratejik madenlerine fazlasıyla sahibiz.
Yetişmiş insan kaynağımızda çok iyi.
Peki, neyimiz eksik?
Atatürk gibi düşünemeyen siyasetçilerimizin, yönetimde söz sahibi olması.
Liyakate göre değil, biat esasına göre görevlendirilmelerin yapılması.
Sorgulamayan bir topluma, kötü giden her şeye kader diyen bir anlayışa sahibiz.
Böyle olunca asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamlar neden istenilen seviyelerde olsun ki.
Milletimiz bir acayip, bir garip.
Yaşadığına değil, satılmış medyanın yalanlarına inanıyor!
Cebindekine değil, borsanın yükselmesine seviniyor.
Çünkü okuma kültürü çok düşük seviyelerde olan bir milletiz.
Araştırma ve sorgulama gibi bir alışkanlığımız yok.
Her şeyi duyma yöntemi ile kavrayan bir millet yapımız var.
Öyle olunca da bakın tablo nasıl oluyor.
Şimdi gündemde asgari ücret ve emekli maaş zamları var.
Gündemde var ama, kimsenin umurunda değil.
Hangi politikalarla asgari ücretli ve emekliye adam gibi zam yapılabilir?
Yok ki adamların planı projesi.
İktidara gelirken milletimizi dünyanın en müreffeh milleti, ülkemizi dünyanın süper gücü yapacaklarını söylemediler ki.
Şarkı-türkü söylediler, milletimizde tıpış tıpış oy verdi.
Kızmaca darılmaca yok.
Tablo tam olarak ta bu.
Bakınız sürekli olarak eleştirilen eskilerde bir asgari ücretle kaç çeyrek altın alınabiliyordu.
Kaldı ki, bu iktidar döneminin ilk yılları da bugünden çok daha iyiydi.
İşte geçmiş dönem ve yıllara göre asgari ücretle alınan çeyrek altın sayısı.
İlk asgari ücret uygulamasına geçildiği 1969'dan bugüne kadar, bir aylık asgari ücretle alınabilen çeyrek altın sayısı aşağıdaki gibidir:
1969: 33 çeyrek altın.
1971: 20
2003: 14,4
2007: 9,5
2010: 5,6
2018: 3,9
2022: 2,9
2025: 2.4 adet.
Sanırım uzun uzun yazmaya ve kafanızı boş rakamlarla meşgul etmeye gerek yok.
Zira 2026 yılı bütçesi ve dağılımına ilişkin söylenecek o kadar söz var ki, ancak bu konuların vatandaşlarımız tarafından çok fazla irdelenmediğini ve ne manaya geldiğinin de anlaşılamadığını düşünüyorum.
Özet şu:
Çok fena soyuluyorsun ve acayip kazıklanıyorsun ey millet!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025
- Dini kullanan HAİNLER! / 19.11.2025
- İsrail KKTC’yi işgale hazırlanıyor / 18.11.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025
- Dini kullanan HAİNLER! / 19.11.2025
- İsrail KKTC’yi işgale hazırlanıyor / 18.11.2025




















































































