Dünyada nerede Müslüman varsa; orada kan, orada gözyaşı, orada zulüm ve işkence hüküm sürmektedir. İslam düşmanları da adeta keyiften dört köşe olmuş; dökülen kana, yapılan zulüm ve haksızlıklara seyirci kalmaktadırlar. Dinlerarası diyalog, medeniyetler ittifakı, projeleriyle dünya barışı yalanına hizmet edenler, dökülen Müslüman kanının, yapılan kardeş kavgasının durması için bir çaba dahi göstermiyorlar. Böylece bu projelerin kime hizmet ettiği de açığa çıkmaktadır.BOP kapsamında yapılan sahte baharlarla aldatılan Müslümanlar, bid'at akımlara hizmet edenlerin fetvalarıyla ve çabalarıyla açık ya da gizli bir mezhep kavgasına sürüklenmiş, dinde yeri olmadığı halde birbirinin kanını dökmektedirler. Bu anlamsız kavgaların ortadan kalkıp dünya barışının tekrar sağlanması ancak ve ancak sağlam ölçülerle gerçekleşir. Bu ölçü Kur'an ve Ehl-i Beyt'tir. Çünkü Kur'an'da ve Ehl-i Beyt'in hayat ölçülerinde asla Müslüman kanı dökmek, Müslümana silah doğrultmak yoktur.Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, "Uluslararası Gadir-i Hum Bayramı ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt Programında" yaptığı kapanış konuşmasında Müslümanı öldürmenin yasak olduğunu ayet ve hadislerle açıkladılar: "Şimdi beni iyi dinleyin. "Kim bir mümini kasten öldürürse onun cezası içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." Nisa suresi, 92'inci ayet. Bir Müslüman'ı öldürme yetkisini sen kimden alıyorsun? Bir tane senin gibi adamdan alıyorsun. Başka bir ayette "Kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir canı öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu yaşatırsa bütün insanları yaşatmış olur" buyruluyor. Başka bir ayette, "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir" buyruluyor. Yani Müslümanlar birbirinin hamisidir, birbirini korumaya mecburdur. "İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar işte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır." Yani beni koruyan, seni koruyan Allah'ın rahmet edeceği insan budur. Al-i İmran suresi 28'inci ayette Allah, "Müminler müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa artık onun Allah ile hiçbir bağı kalmamıştır" buyurmaktadır. Sen Müslüman'ı terk eden adamla beraber olursan namluyu da Müslüman'a çevirmiş olursun. Bundan büyük bela olmaz arkadaşlar. En büyük bela budur. Bir hadiste Allah'ın sevgilisi, "Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, ona hıyanet etmez, ona yalan söylemez, onu düşmana teslim etmez. Onu yardımsız bırakmaz. Müslüman'ın diğer Müslüman'a ırzı, malı ve canı haramdır" buyuruyor. Peygamberimiz veda haccında Arafat hutbesi irad ederken şöyle buyuruyor: "Şüphesiz sizin kanlarınız ve mallarınız bu gününüzün, bu ayınızın ve bu beldenizin haram olduğu gibi birbirinize haramdır." Yani her Müslüman'ın Müslüman'a canı haramdır, malı haramdır, namusu haramdır. Onu Müslüman korumakla mükelleftir. Daha çok hadisler var arkadaşlar. Bir hadiste şöyle buyruluyor: "Kim 'La ilahe illallah Muhammedun Resulullah' derse artık onların kanları ve malları haram olur. Onların kanları Allah'ın emanı altındadır." Allah'ın koruması altında olmasına rağmen eğer sen bunun canına, malına vesair değerlerine tecavüz edersen sen Allah'ın hududuna, hukukuna aykırı hareket etmiş olur, katil olursun. "Mümini öldürmek kâfir işidir, mümine sövmek fasıkların işidir. Bir müminin kardeşini üç günden fazla konuşmayarak terk etmesi de helal değildir." Şimdi İslam böyle bir hukuk geliştirmişken kalkıp da Müslümanların arasını açanlar çeşitli bahanelerle canına, malına, namusuna, iffetine, izzetine, haysiyetine kastedenlerin İslam'la, Müslümanlarla ve Allah'a kullukla zerre kadar alakası yoktur."Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu konuşmasında sunduğu deliller ışığında bölgemizde yaşananlara baktığımız zaman, dünya barışının teminatının da Kur'an ve Ehl-i Beyt olduğunu görüyoruz. Ehl-i Beyt'in kurtuluş gemisine binmeyenlerin ise bid'at akımlara saparak, Allah'ın hükümlerini çarpıtarak; birbirinin kanını döktüklerini ve dinden çıkmaya varan tehlikeli sonuçlara ulaştıklarını görüyoruz.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan gençlere mesaj / 29.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024