Dünyanın dengesi ve Pakistan depremi

Kardeş Pakistan'ın 7.6'lık büyük bir depremle sarsılması sonucu onbinlerce kişi hayatını kaybetti. Bu deprem Pakistan merkezliydi ancak etkileri tüm Güney Asya'yı kapladı. Hindistan ve Afganistan da bu depremden zarar gören ülkeler arasında. Şu anda yapılan en iyimser tahminler bile ölü sayısının 30 -40 bini bulabileceği yönünde. Bir dakikalık deprem Pakistan'ı yerle yeksan etmeye yetti. Özellikle Keşmir bölgesinde 30 bin civarında ölünün olabileceği belirtiliyor. Keşmir bölgesi bildiğiniz gibi Hindistan ile Pakistan'ın yıllardır paylaşamadığı bir bölge. İki ülkenin paylaşamadığı Keşmir, toprağa nasip oldu. Keşmir'in havadan çekilmiş fotoğrafları, bölgenin neredeyse tamamının toprağa gömüldüğünü gösteriyor.Depremde Pakistan'ın en büyük kaybı çocuklar. Sabah saatlerinde meydana gelen deprem, sınıflarına yeni girmiş olan binlerce Pakistanlı öğrenciyi okullarında yakaladı. Pakistanlı yetkililer "bir nesli kaybettik" diye yakınıyorlar. Gerçekten de ülkelerin geleceği olan gençlerini bu şekilde kaybetmeleri üzüntü verici. Aynı acıyı biz de yaşadık, hem de kat be kat fazlasıyla. Çanakkale savaşında şehit verdiğimiz çeyrek milyon vatan evladının önemli bir bölümü gençti. Okullarını bırakıp vatan savunması için geldikleri cephede şahadet şerbetini içen bu gençler yeni kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğiydi.Maalesef kardeş Pakistan da benzer bir kaderi yaşıyor. Binlerce Pakistanlı gence okul sıraları mezar oldu. Burada en önemli ihmal yine devletin. Okul binalarında kullanılan ucuz malzeme, deprem bölgesi olmasına karşın depremle ilgili gerekli tedbirlerin alınmaması ve iç içe geçmiş derme çatma yerleşim düzeni, beraberinde onbinlerce vatandaşın ölümünü getirdi.Depremler, özellikle 17 Ağustos Marmara depreminin ardından Türk insanının gündemine bir daha çıkmamak üzere yerleşti. Acı bir tecrübeyle de olsa deprem konusunda Türk halkının en azından bilgi düzeyinde bilinçlendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak depremlere karşı alınacak tedbirler konusunda maalesef bir devlet politikasını, tıpkı Pakistan gibi bizim de ortaya koyduğumuz söylenemez.Özellikle doğu ülkelerinde bu ihmali fazlasıyla görüyoruz. İran depreminde de benzer sonuçları görmüştük. Daha fazla nesil kaybetmeden, gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Çünkü daha fazla kaybedeceğimiz neslimiz yok!***Pakistan depreminin ardından en ilginç yorumu Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez yaptı. Chavez son doğal felaketlerin sorumlusunun kapitalizm olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Kapitalizm dünyayı yıkıma götürüyor. Dünya tehlike altında. Fırtınalar, kuraklıklar, su baskınları... Eskiden böyle felaketler olmazdı. Bu inanılmaz... Dünya tehlikeli bir şekilde rayından çıkmış durumda."Chavez'in kapitalizmden kastı tabii ki Amerika. Özellikle Katrina ve Rita kasırgalarıyla binlerce vatandaşını kaybeden ABD'nin dünyanın dengesini bozduğu kesin. Ancak bu tür felaketlerin ilahi yönünü ve evrene nizam veren ilahi dengeyi unutmamak gerekiyor. Son bir not: 17 Ağustos depreminden 6 gün önce 11 Ağustos'ta Güneş tutulması gerçekleşmişti. Son Pakistan depreminden 5 gün önce de 3 Ekim'de yine Güneş tutuldu. İki olay arasındaki bağlantı, inkar edilemeyecek kadar meydanda?