logo
25 NİSAN 2024

Düşmanı bile Atatürk için "olağanüstü kişilik" diyordu

24.09.2017 00:00:00
Bugün Ankara'da, "Atatürk Vatandır Sempozyumu"nun ikincisi yapılacak. Üç oturumda gerçek Atatürk, bütün yönleriyle birçok değerli akademisyen tarafından delillerle, belgelerle anlatılacak. Ve kapanış konuşmasını sempozyumun şeref konuğu; sadece gerçek ve dindar Atatürk'ü önümüze koymakla kalmayan, aynı zamanda Atatürk'ün izini takip ederek, Milli Ekonomi Modeli'yle, Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle, birlik ve beraberlik duruşuyla milli çözümler ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş Bey yapacak.

Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, "Dindar Atatürk, devlet millet kaynaşmasının, hatta asker ve sivil birliğinin harcıdır"; bu sebeple ilki Trabzon'da, bugün de Ankara'da yapılan ve tüm Türkiye'de yapılacak olan Atatürk Vatandır sempozyumları tarihi önemdedir.

Önümüzdeki hafta, 1 Ekim tarihinde de İstanbul'da olacak. Cenab-ı Hak, Ata'mızı ve onu bizi gerçek yönleriyle tanıtan Hoca Atatürk Prof. Dr. Baş'ı anlamayı nasip etsin.

Bugüne kadar, düşmanlarının bile methettiği, sadece askeri dehasını değil, üzerinde manevi bir elin olduğunu fark edip eserlerinde aktardıkları Mustafa Kemal Atatürk'ü "Dinsiz Atatürk" zannettiğimiz için ondaki harikulade halleri hep görmezden geldik. Ta ki Prof. Dr. Haydar Baş gerçek Atatürk'ü önümüze koyana kadar? İşte size bir örnek?

Atatürk'ü kötülediği ve hakaretler yağdırdığı için bazı kitapları Türkiye'de yasaklanan İngiliz H.C. Armstrong, Atatürk'ün Çanakkale'deki kahramanlığını anlatmak zorunda kalmıştır:

"Bir keresinde, yeni kazılmış bir siperi dışında oturuyordu. Bir İngiliz bataryası sipere ateş açtı. Toplar menzili buldukça, şarapneller gitgide daha yakına düşmeye başladı; vurulması matematiksel olarak kesindi. Kurmaylar sipere girmesi için yalvarmaya başladılar.

'Hayır' dedi, 'Saklanmak, adamlarım için daha kötü olur."

İlgisiz ve soğukkanlı bir tavırla kurmaylarıyla konuşurken bir sigara yakıp, gayet sakin onu içti. Bu arada aşağıda siperin güvenliği altında duran adamları, büyülenmiş gibi onu seyrediyorlardı. Düşman topları bir başka hedefe yöneldiler. Patlayan şarapnellerin tozlarına bulanmış olsa da Mustafa Kemal'e yine bir şey olmamıştı.

Bir başka olay da; Gelibolu'ya dönerken bir İngiliz uçağı, bindiği otomobili baştan aşağı taradı. Bombalar arabanın önünde ve arkasındaki yolda patladı, bir tanesi de ön cama çarpıp şoförü öldürdü. Fakat Mustafa Kemal'e hiçbir şey olmadı.

Zaman zaman eline bir tüfek alıp siperden dışarıya uzanıyor, Avustralya siperlerindeki belirli bir hedefe dikkatli ve telaşsız birkaç atış yapıyordu. Açık alanlarda adamlarına cesaret vermek için yavaş yavaş hareket ediyor, kısa menzilde bile, düşman avcıları onu vurmayı başaramıyorlardı. Kesinlikle ve tümüyle hiçbir kurşunun ona rastlamayacağına inanmıştı. Bu inanç, ona olağanüstü korkusuzluk aşılamaktaydı. (H.C. Armstrong, Bozkurt, Çev. Gül Çağalı Güven, İstanbul, 1997, s.47)

"Tekrar tekrar ateş altına girmekten geri durmuyordu. Kendini hiç sakınmıyor; adamlarının karşı karşıya kaldığı tehlikeleri onlarla paylaşıyor, ama çevresindeki tüm adamlar öldüğü halde ona hiçbir şey olmuyordu." (a.g.e, s.46)

"Ancak bir seferinde az kalsın ölüyordu. Sabaha karşı 03.00'de Mustafa Kemal siperlerden çıktı, yürüyerek ilerledi. İngilizler ateş açtı. Bir kurşun saatini parçaladı; fakat kendisine gene bir şey olmadı. Yaralanmış olsaydı, hücum asla gerçekleşmeyecekti. Türkleri zaferi kazandıran ve yarımada ile İstanbul'u kurtaran, eldeki bu bir avuç asker ile Mustafa Kemal'in olağanüstü kişiliği oldu." (a.g.e, s.53)

Mustafa Kemal'in "olağanüstü kişiliğini", inancından doğan cesaretini ve ölüme karşı korkusuzluğunu, onun en büyük düşmanlarından İngiliz Armstrong görüyor ve ifade ediyor ama bizler yıllardır bu gerçekten gözümüzün önüne konulan "dindiz Atatürk" perdesi sebebiyle uzak kaldık.

Millet olarak ne kadar utansak azdır, liderimiz konusunda ne kadar tövbe etsek azdır; bizi dindar Atatürk'le buluşturan Prof. Dr. Haydar Baş'a da ne kadar teşekkür etsek azdır.

Asıl teşekkürün; sadece tebrik etmek, alkışlamak olmadığını; Prof. Dr. Haydar Baş'ın sadece Atatürk konusunda değil, her konuda haklı olduğunu bilmek ve haklı olduğu bu konularda onu yalnız bırakmamak olduğunu da bilmeliyiz.

Yanlış anlamayın, onun buna ihtiyacı yok, bizim ona ve onun ortaya koyduğu doğrulara, ölçülere, çözümlere ihtiyacımız var.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.