Merhaba sevgili okuyucular "Edep bir tac imiş nur-i Hüda'dan/Giy onu sen de emin ol beladan" demiş bir büyüğümüz. Edep hakkında konuşmak belki daha yüce gönüllülerin işi, ancak tasavvufla ilgili bir kitabın satırlarında çok güzel manalara rastgeldik, sizlerle paylaşmadan içimiz rahat etmedi.Aslında edepten bahsedemeyeceğimiz bir zaman ve mekan yok, yani her halin bir edebi var. Evladın anaya, babaya, öğretmenine, hocasına, askerin komutanına, beylerin hanımlarına, hanımların beylerine davranışlarında bazı edeplerin, kuralların olduğu bilinen bir gerçek. Ancak biz bu yazıda daha çok "Mevla'mıza karşı olan hürmet, saygı ve ta'zimin karşılığı olan, gönüllerimizde hasıl olacak edepten bahsetmek istiyoruz.Gönlümüze Allah'tan başkasını koymamak ve O'nun rızasına aykırı olan hallerden, düşüncelerden, hatırattan gönlü daima muhafaza etmek, vaktin kıymetinin farkında olarak en güzel şekilde değerlendirmek, Rabbimizin huzuruna vardığımız namaz esnasında da hürmet ve ta'zimi muhafaza edebilmektir. Bu da ancak gönlümüze Allah'ın, zikrini yerleştirmekle gerçekleşebilir.Cüneyd-i Bağdadi (ks) Hazretleri, huzuruna gelen Ebu Hafs ismindeki zatın talebelerinde gördükleri edeb ve terbiyenin çok yüksek oluşuna işaretle, "Dervişlerinizi, sultanlara hizmet edenlerin edebi ile edeblendirmişsiniz" deyince, Ebu Hafs (ks) Hz., "Zahiri olan bu edep gösteriş ve özenti değildir. Lakin onların kalpleri Hak celle ve ala'nın ta'ziminde mamur olduğundan, Hak celle ve ala Hazretleri onlara bu edebi, zahirlerinde ihsan buyurmuştur"der. Yani biz dışımızdan edepli görünüyorsak, bunun mutlaka batınımızla ilgili bir temeli var. İç halimiz, gönül dünyamız dışımıza, azalarımıza, görünen hallerimize yansıyor.Gönlümüze Rabbimizden başka kimseyi koymamak, O'nun zikrinden, fikrinden gayrı hatıratı kovmaktan bahsedilmişti. Peki nasıl? Bu ancak murakabe denilen nefsin her an kontrol edilmesi ile gerçekleşebilecek bir hal. Allah (cc) kullarının iç ve dış amellerini görücüdür. Murakabe dediğimiz şey bunun farkında olmaktır. Şüphesiz her an murakabede olmak kolay bir şey değildir. Tasavvuf bu eğitimi vermek için vardır. Allah (cc) bizlere batıni edebleri kazanabilmeyi nasib eylesin ki böylece zahirimizde edeblenir. Ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.
Bu yazıda M. Z. Kotku'nun 'Tasavvufi Ahlak' kitabından alıntı yapılmıştır.
Bu yazıda M. Z. Kotku'nun 'Tasavvufi Ahlak' kitabından alıntı yapılmıştır.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022