Asırlardır üzerinde en çok konuşulan, yalan yanlış yargılara varılan, uğrunda kanlar dökülen, taraftarları dinsizlikle suçlanan, dünya siyasetine yön veren, Sünni-Şii kavgalarının temelini oluşturan; sözde Ehl-i Beyt kavramıdır.Her önüne gelen kendini Ehl-i Beyt safında olduğunu iddia eder. Bu konu mutlaka kavram kargaşasından, şahsi yorumlardan, bid'at akımlardan kurtarılmalıydı. Kargaşanın ne boyutta olduğunu anlamak için Ehl-i Beyt kavramını ve özellikle de Hz. Ali'yi sevdiğini, bakınız kimler iddia ediyordu:Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; hakkında nazil olmuş ayetleri kabul etmeyenler.Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; Muaviye ve Yezide rahmet okuyanlar.Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; Onun temel davası olan Hilafet ve Velayet makamını ona layık görmeyenler. Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; ibadet ve Allah'a kulluğu reddedenler.Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; onun soyunun devamı olan diğer 11 imamın bırakın görüş ve düşüncelerini, adını bile bilmeyenler.Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; ona iftira atanlar. Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; Sakife'de hakkının gasp edilmesine göz yumanlar.Hz. Ali'yi sevdiğini iddia ettiği halde; Hz. Fatıma'nın Fedek arazilerinin gasp edilmesine kılıf uyduranlar. Ve Hatta ona iftira atanlar. Örnekleri çoğaltmak mümkün ama maksadımızı anlatmak için bu kadar örnek yeter kanaatindeyim.Önüne gelen kendini Ehl-i Beyt hayranı ve yoldaşı kabul edip kendi şahsi yorumlarına ya da sapık iddialara kılıf uydurarak kendince bir yol tutmuş gidiyordu. Prof. Dr. Haydar Baş, bugüne kadar lüzum gördüğü her konuda olduğu gibi bu konuda da çok önemli bir eser meydana getirmiş; "durun kalabalıklar buralar çıkmaz sokak" demiştir.Ehl-i Beyt Külliyatını yazmaya başladığında Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız şu ifadeyi kullanmıştı: "Ehl-i Beyt Külliyatı bir ayna hükmünde olacak. Bu aynada Sünnilik iddiasında bulunanlar da Şiilik iddiasında bulunanlar da eksiklerini görecek, gerçek Ehl-i Beyt fikriyatına kavuşacak, ortak payda olan Ehl-i Beyt'te birlik olacaktır" demişti. Gerçekten de Ehl-i Beyt külliyatını okudukça, Ehl-i Beyt hakkında Kur'an ayetlerini ve hadisleri öğrendikçe; Ehl-i Beyt'in hayat hikâyelerini ve dünya görüşlerini anladıkça; işte Ehl-i Beyt budur, işte hidayet ve sıratı müstakim yolu budur, diyebiliyoruz. Bize Ehl-i Beyt külliyatını kazandıran Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdan Allah razı olsun. Âmin.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan gençlere mesaj / 29.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024