Ehl-i Beyt'i inkâr ediyorsun!

Herkes birlikten, tevhidden bahsediyor. Ama bu birliğin nasıl sağlanacağını kimse söylemiyor. Birliğin merkezinde ne olacak bunu kimse dillendirmiyor.
Ama neden?
Dünyada bir tek delikanlı var gerçeği haykıran...
Birlikten ve tevhidden bahsederken bu birliğin nasıl mümkün olacağını hangi merkezde buluşmamız gerektiğini söyleyen tek bir delikanlı...
Prof. Dr. Haydar Baş 'Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt'tir diyor.
İşte asıl gizlenen ve görmek istenilmeyen gerçek bu.
Haydar Hoca'dan başkası bilmez mi ki bu topraklar Ehl-i Beyt'in nefesiyle İslam oldu bir oldu, beraber oldu.
Bugün Müslümanlar bir ve beraber olmak istiyorlarsa Nuh'un gemisine, Allah'ın ipine Ehl-i Beyt'ine sımsıkı sarılmak mecburiyetinde.
Bugün özellikle ülkemizde görmezden gelinen, yokmuş gibi davranılan, üstü örtülen, inkâr edilen Prof. Dr. Haydar Baş gibi görülse de, Haydar Hoca'nın şahsında inkâr edilenin Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt'i olduğu bir hakikattir.
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu bu gerçeği tüm insanlığın görmesi gerekiyor.
Anadolu'da yaşayanlar bilir. En ufak meselelerde bile bir arabulucu aranır.
Mesela benim babam aile büyüğü olarak sevilen birisidir. Küçüklüğümde çok net hatırlarım bir kavga, bir ayrılık olsa hemen babamın yanına gelirlerdi. "Ya gel de bu bizim sorunumuzu çöz dargınlığı küskünlük sona ersin" derlerdi. Sorunlu iki tarafta babamı çok sevdiğinden hatırını kırmaz aradaki husumet dargınlık ortadan hemen kalkardı.
Aileler arasında bu böyle, ülkeler arasında da bu böyledir.
İki ülke kavgalı olsa bir arabulucu ülke görevlendirilip o sorun ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Şimdi en basit meselede bir birleştirici merkez tayin edilirken, Allah, yarattığı insanları sahipsiz-başıboş mu bıraktı yani?
Kavgalar, savaşlar olacak birbirlerini boğazlayacaklar ve bu insanları biraraya toplayan, dargınlıkları bitirip onları bir yapacak, onlara yol gösterecek birisi olmayacak.
Her dönem ve devrin bir Ali'si ve birden çok Yezid'i var.
Dün olduğu gibi bugün de insanlar bildiğine sırtını dönüyor.
Dün olduğu gibi bugün de bunun karşılığı sürünmektir, dağılmaktır, helak olmaktır yok olmaktır. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir ki Haydar Hoca'nın zıttı olan adamlara kıymet verilip destek devam ettiği sürece dünyanın başı belalardan, insanlık ise zifiri karanlıktan çıkamayacaktır.
Bugün Haydar Hoca dinlenmediği için bu belalar artıyor.
Farkında mısınız?
Maalesef değilsiniz.
Allah'ın ve Peygamberi'nin (s.a.v.) Ehl-i Kitap (Hıristiyan ve Yahudi) ile hukukumuz nasıl olmalı ve Allah'ın ve Peygamberin (s.a.v.) sevip seçtiği bizlere emanet olarak bıraktığı Ehl-i Beyt'i salat ve selam onların üzerine olsun.
Hz. Muhammed, Hz. Fâtıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve ıtreti Resûlullah ile bağımız birlikteliğimiz nasıl olmalı?
Bu soruların cevabını arıyor isen Allah sana Haydar Hoca ile olmayı nasip etsin kardeşim.
"İnsanlığın bir olması kavgaların sona ermesi ve kurtuluşa ermesi için Allah'ın ve Peygamberimiz (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'in peşinden gitmek şart, Haydar Hoca ile birlikte olmak farzdır."