logo
20 MAYIS 2025

Elbiseyi ters giyenler Apo’yu da Hüseyin yaparlar (2)

01.12.2012 00:00:00
Suriye’de her gün onlarca insanın öldüğü iç savaşta acaba kim haklı kim haksız? Kim Hakk’a kim batıla hizmet ediyor?
Dün kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Yukarıdaki soruya doğru cevap vermek zorundayız. Bu soru unutmayalım ki son derece hayatidir. Aksi takdirde pek çok meselede olduğu gibi (Örneğin en AB’ci kesimin Müslümanlar olması gibi) garabet bir duruma düşeriz.
Önce Esad… Türkiye’de bir kısım insanların zalim, Başbakan’ın Kerbela tarifi üzerinden “Yezid” dediği Esad’a bakalım.
Cevabı Lübnan direnişinin kahramanı, İsrail’i yenilgiye uğratan tek isim olan ve herhalde olanı biteni imajlarla değil, kan gözyaşı ve şehadet ile yaşayan Hizbullah lideri Nasrallah’dan dinleyelim:
“Bu Kudüs Günü’nde Suriye’deki gelişmeler hakkında Filistin çerçevesinde kınayıcının kınamasından korkmadan söylenilmesi gereken şeyleri söyleyeceğiz. Bu gerçek, hiç kimsenin görmezden gelemeyeceği ya da unutamayacağı Suriye’nin duruşudur.
Bugün, Suriye yönetiminin Arap-İsrail mücadelesinde ve Filistin davasındaki duruşu üzerinde duracağım. Birincisi, Suriye yönetiminin, aziz Suriye halkının ve cesur askerlerinin ulusal sabitlerine bağlı kalmasıdır. Bu liderliğin, Suriye’nin kendi haklarına, Suriye topraklarının her zerresine, suyunun her damlasına ve Arap haklarına bağlı kalmasıdır. Amerika ve batının baskılarına rağmen geçtiğimiz son 10 yılda, Sovyet rejiminin çöküşü, Arap dünyasının hezeyanı, Amerika’nın körfez bölgesine doğrudan saldırması, son olarak Irak işgali, işte bu gelişmelerin hiçbirisi, Suriye yönetiminin sarsılmasına sebep olmamıştır.
Suriye ve Arap haklarına olan bağlılığını etkilememiştir. Eğer Suriye yönetimi, taviz verseydi, boşlasaydı, zayıflasaydı Filistin davası ve Filistin ortadan yok olurdu. Suriye, baskılara maruz kaldı. Fakat direnen Suriye, teslim olmadı.
O halde değerli kardeşlerim, Araplar ve Filistinliler, Suriye direndi. Filistin gidişatında ise müzakerelerde parçalanmalar oldu. Eğer Suriye, taviz verseydi ne olurdu? Suriye, İsrail’le sorunu halletseydi, Filistin davasını terk etse ve Filistinlileri kendi hallerine bıraksaydı ne olurdu. Bugün Filistin davası ne halde olmuş olurdu? Bunun için ben “Suriye yönetiminin Filistin davasının varlığı, korunması, tasfiyesinin engellenmesi –ki bu daima Amerika ve batının bölgede gerçekleştirmek istediği en büyük hedefti- hususunda büyük bir payı vardır” diyorum. Unutulmaması gerekir ki Suriye’nin bu duruşu, Filistin davasının varlığını sürdürmesi ve tasfiyesinin engellenmesi için olmazsa olmaz bir şarttır. Bu Suriye’yle ilgili değinmek istediğim birinci konudur.
İkincisi ise unutmamalıyız ki Suriye’nin, özellikle bu yönetimin Filistin ve Lübnan’daki direnişin yanında duruşu, sadece bir duruştan ibaret değildir. Lübnan’daki ve Filistin’deki direnişi desteklemiştir. Bu en önemli etkenlerden birisidir. Hatta İran’ın desteği bile, Suriye kanadıyla direnişe ulaşmaktadır. Eğer Suriye’nin iradesi ve duruşu olmasaydı, İran’ın desteği ne Lübnan’a ne de Filistin’e ulaşırdı.
Eğer siz bugün, burada güney Lübnan’da, Amil dağında bulunuyorsanız, insanlar sizleri televizyondan izliyorsa bu direnişin 2000’deki zaferinin sayesinde gerçekleşmektedir. Eğer direniş, 2000 yılında Suriye’nin yardımı ve desteği olmasaydı asla galip olamazdı. Siz, bugün Arapların ve Lübnanlıların başının dik durmasını sağlayan Marun er Ras topraklarında oturuyorsanız. Siz burada Suriye’nin desteğiyle direnen ve savaşanların sayesinde oturmaktasınız. Şu an bu detayları, Suriye yönetimini zor durumda bırakmamak için girmiyorum.
Onların destekleri sadece manevi bir destek değildi. Aynı zamanda siyasi bir destekti. Filistin’deki ve 2008 yılında Gazze’deki direniş, Gazze şeridinin bugün ulaştığı güçte –hiç kimseyi zor duruma sokmamak için bu konuda da detaylara girmek istemiyorum- Suriye’nin payı vardır. Gazze’deki Filistin direniş hareketleri ve liderleri, Suriye yönetiminin Gazze’nin direnmesi, Gazze’nin güçlü olması için göstermiş olduğu çabanın farkındadırlar. Suriye’nin Gazze’yi desteklemesi sebebiyle, Amerika ve batı güçleri tarafından sürekli tehdit ve baskı altında kalmıştır. Bu iki konuyu, hiç kimsenin unutmaması gerekmektedir”.
Bugün dost olduğunu iddia eden, kendisini Suriye’nin dostu ve kardeşi olduğunu iddia eden, Suriye’nin ve halkının güvenliğini isteyen, Suriye’nin bağımsızlığını, bütünlüğünü, arzulayan herkes, Suriye’de sükûnet ve istikrarın devam etmesi için işbirliği içerisinde olmalıdırlar. Diyalog ve barışçıl çözümleri desteklemelidirler.

Bunun dışındaki her tutum, Suriye ve Filistin için, tüm bölge için tehdit oluşturmaktadır. Bugün, NATO’nun Suriye’ye askeri müdahalede bulunmasını isteyenler, Suriye’nin aydınlık geleceğini mi yoksa Suriye’nin yerle bir edilmesini mi istiyorlar?
Suriye’yi iç çatışmaya sürüklemek isteyenler ekranlara çıkarak, Suriyelileri mezhepsel ve ırksal bölücülüğe sevk etmektedirler. Suriye daima milli ve ulusal, duygularla yönetilmiştir. Onlar, Suriye’nin Lübnan gibi olmasını istiyorlar. Parçalanmış, bölük pörçük olmuş bir halde olmasını hedeflemektedirler. Bugün Lübnan’da herkes, ırkçı bir bölücülüğün içerisine girmiştir. Lübnan sürekli olarak iç savaş yaşama tehlikesindedir. Suriye, tarih boyunca milli ve ulusal söylemleri sayesinde birliğini korumuştur. Ve böyle kalması gerekmektedir. Suriye’deki ayrışmayı, mezhepçiliği, ırkçılığı destekleyenler, Suriye’nin yıkılıp tahrip edilmesini ve Suriye’nin misyonunu kaybetmesini hedeflemektedirler.
Başkan Esad’ın birkaç gün önce ifade ettiği üzere Amerika ve batı, Suriye’den reformlar değil tavizler istemektedir. Amerika’yı ilgilendirecek en son şeyh reformlardır. Çünkü dünyada diktatörlükle yönetilen devletler –isimlerini şimdi açıklamak istemiyorum- var. Bu ülkelerde ne demokrasi ne ifade özgürlüğü ne de ferdi özgürlüklerin önemi var. Fakat bu ülkeler Amerika’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin ve diğer batı ülkelerinin desteğini, himayesini kazanmaktalar.
O halde meselenin reform değil de taviz olmasından ötürü bizim Suriye’yle birlikte durmamız gerekmektedir. Ki Suriye, taviz vermemeye devam etsin. Milli duruşunu sürdürebilsin. Ve güçlü kalabilsin.
Devam edeceğiz…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
Türkiye’de özel okulların tarihi
Özel okullar ticarethane mi?
Stratejik ortaklık konusunda anlaştılar
İngiltere-AB arasında mutabakat
19 Mayıs'a coşkulu kutlama
Hüseyin Baş'tan Lozan çıkışı
Hüseyin Baş’tan 19 Mayıs mesajı
‘Biz o umudun adıyız!’
İran'dan denetime 'evet', durdurmaya 'hayır'
İran'ın 'uranyum zenginleştirme' duruşu net
İsrailli bakan: 'Gazze'de kalan her şeyi yok ediyoruz'
"Dünya bizi durduramıyor"
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
Türkiye’de özel okulların tarihi
Özel okullar ticarethane mi?
Stratejik ortaklık konusunda anlaştılar
İngiltere-AB arasında mutabakat
19 Mayıs'a coşkulu kutlama
Hüseyin Baş'tan Lozan çıkışı
Hüseyin Baş’tan 19 Mayıs mesajı
‘Biz o umudun adıyız!’
İran'dan denetime 'evet', durdurmaya 'hayır'
İran'ın 'uranyum zenginleştirme' duruşu net
İsrailli bakan: 'Gazze'de kalan her şeyi yok ediyoruz'
"Dünya bizi durduramıyor"
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.