Tek parti hükümetinin yönetim anlayışı yüzünden ülkemizin hemen her alanda yaşadığı acı gerçekler ortada. Tek parti hükümeti bu gerçekleri görmek istemediği gibi göstermemek içinde çok büyük gayret ortaya koyuyor.
Örneğin dış politika… Devletimizin bir dış politika anlayışı var mı? Yok. AKP iktidarının dış politika anlayışı var. O da içeride çokça laf ve tehdit, dışarıda ise teslimiyet üzerine kurulu.
"Artık o eski emir alan Türkiye yok. Emir veren Türkiye var… Türkiye sadece bölgesel değil küresel bir oyun kurucu rolündedir… Türkiye olarak sadece bölgesel bir güç değiliz. Türkiye artık küresel bir güç" şeklinde cümlelerle ifade ediyorlar.
Böyle bir Türkiye tablosunu istemeyenlere lanet olsun. Ama ortada maalesef böyle bir tablo yok.
Bakın! Sayın Erdoğan ilki dört yıl önce olmak üzere son beş ayda "Çok yakında Fırat'ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz… Bir gece ansızın gelebiliriz" cümlelerini kuruyor.
Bizden başka duyan var mı?
Var. ABD duydu ve 6 gün önce ABD-PKK-YPG ile Fırat'ın doğusunda tatbikat yaptı. Tatbikatı yöneten ABD'li komutan "Bu noktadaki ilk tatbikatımız oldu, ancak son olmayacak" dedi.
Başka?
TSK, ülkemize yönelik terör unsurlarını yok etmek için harekatlar, operasyonlar düzenliyor. Çok sayıda terörist etkisiz hale getiriliyor.
'Kadim dost, stratejik ortak, müttefik' dedikleri ABD ne yapıyor? Öldürülen teröristler için taziye yayınlıyor.
Başka?
Son olarak ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) komutanı Michel Erik Kurilla, Suriye'de PKK-YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin'i ziyaret ederek moral veriyor ve tam desteklerini açıklıyor.
Sonuç: Hemen her gün şehit haberleri geliyor. İktidar ve siyaset dünyası taziye sırasına giriyor.
Bu mu dış politika? Bu mu emir veren, bölgesel güç tablosu?
Ya Yunanistan!
Adalarımızı işgal etti. Hava ve denizde her gün ortalama 4 veya 5 tacizde bulunuyor. Uçaklarımıza kilit atıyor. En son gemimize ateş de açtı.
Biz ne yaptık?
"Bir gece ansızın gelebiliriz" dedik.
Bu çıkışın ardından Yunanistan ne yaptı?
2020 yılında uluslararası hukuka göre asker bulundurmanın yasak olduğu, topraklarımıza bin 700 metre mesafedeki Meis Adasına gidip askeri törenle karşılanan Yunan Cumhurbaşkanı anında yine Meis Adasına gideceğini açıkladı. Yani lafa icraat ile karşılık verdi.
Yunan Başbakanı Miçotakis ise "Bir gece ansızın gelebiliriz" açıklamasına "Ben de, onların anlayacağı dilde kendilerine, Yunanistan'da dayılığa geçit yok diyorum" şeklinde cevap verdi.
Sayın Erdoğan'ın o sert çıkışlarını neden bizden başka kimse duymuyor, kale almıyor? Nasıl yorum yapalım, ne diyelim bilmiyorum?
Diğer taraftan da 2006'dan bugüne 18 adamıza Yunan bayrağı çekilmiş, askeri mevzilenmiş ve bu işgali bugün kabul edip, "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyorsan, karşı tarafın bunu kale almaması da çok normal.
O normali Erdoğan ve AKP sağladı
Yunanistan'ı, Rumları, Ermenistan'ı cesaretlendiren de AKP'dir, AKP'nin dış politika anlayışıdır. Tek örnek:
2004 yılında Sayın Erdoğan, Harvard Üniversitesi'nde 'Ortadoğu'da Demokrasi, Avrupa'da Çoğulculuk ve Türkiye Perspektifi' konulu konferans vermişti.
Erdoğan, bir Türk katılımcının ''Kıbrıs konusunun çözümünde adadan karşı tarafa toprak verilecek mi?' sorusuna cevabı şu şekildeydi:
"Kıbrıs konusunda arkadaşımızın sorusu, oradan 1 metre toprak verecek misiniz? Adanın şu an yüzde 36'sı KKTC'nin yaşam alanıdır. Belli bir oranda bu tür toprağı verebiliriz. Biz garantör ülke olarak tavsiye ederiz, KKTC bu yaklaşımı gösterir. Buranın çözüme kavuşturulması çok çok daha önemlidir.''
İşte bu anlayış şimdi, "Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız" diyor.
Her şey ortada. Lafa kanıp, işgali görmüyorsanız ben ne yapayım? Herkes yaptığından sorumludur ve bu milletin akıbeti ile oynayanların sonu hayret verici olacaktır.
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025