logo
06 EYLÜL 2025


Farkında mısınız elimiz kesildi!

19.10.2019 00:00:00

"Bulunmaz Hint kumaşı" deyiminin ne zaman ve neden dilimize yerleştiğini hiç merak ettiniz mi?

Nadir bulunan veya kıymetli olan değerlerimiz için kullandığımız bu deyim, 18. yüzyılda Hint kumaşının bir anda piyasadan çekilmesi üzerine dilimizde ve deyimler sözlüğümüzde yerini almıştır.

Nasıl mı? 

İngilizlerin Hindistan'ı işgali 1612'de British East India Company şirketi ile başlar. Şirket 17. yüzyılın başlarından itibaren Hindistan'ın önemli şehirlerinde ticaret merkezleri kurar. Demirden kömüre birçok madenin işletmesini ele geçirir. Ayrıca Hindistan çay ve pamuk üretiminde de oldukça bereketli topraklara da sahiptir.

1757'ye gelindiğinde İngiliz ordularının da desteğiyle şirket artık bir devlete dönüşmüştür. Böylece Britanya 1803'e gelindiğinde hemen hemen ülkenin tamamını sömürgeleştirmiştir. Hindistan'ın verimli topraklarında ucuz işgücüyle üretilen pamuklar gemilerle İngiltere'ye götürülür ve İngiliz tezgahlarında kumaş olarak dokunur. 

İngiliz tekstil fabrikalarında üretilen bu kumaşlardan üretilen mesela milyonlarca fes, 1838 yılında İngilizler ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Balta Limanı Antlaşması ile Osmanlı coğrafyasına da sıfır gümrük vergisi ile ve İngiliz tüccarlar tarafından pazarlanmaya başlar.

Ayrıca İngiliz tezgahında dokunan bu kumaşların pazar ağına Hindistan da eklenir. Ancak bu girişim İngilizlerin büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına yol açtı. Çünkü Hintliler, İngiliz kumaşını beğenmez ve daha pahalı olduğu halde yerli ürünleri almayı tercih ederler. Böylece ülkede ithal kumaş kullanımı bir türlü yaygınlaşmaz.

Peki, ne yapılmalıdır!

Önce, "kapitalizm size uygarlık getirecek" dediler. Sonra, "siz ilkelsiniz, modern olmak için İngiliz kumaşı kullanın" dediler. Hintliler ise, "ama bizim çıkrığımız var, kumaşımız var…" dediler.

Sonra ne mi oldu?

İngilizler, kendi tekstil mallarını Hint kumaşlarına karşı rakipsiz kılabilmek için, Hint tekstil sanayiini ayakta tutan 100 bine yakın Hintli kumaş imalatçısı ustanın parmaklarını, elini veya kolunu kestiler. Neticede Hint kumaşı birdenbire piyasadan çekildi ve pazar tamamen İngiliz ürünlerine kaldı. Ve bizlerin dilinde ise o deyim meşhur oldu; "Bulunmaz Hint kumaşı mısın!"

İngiliz emperyalizmi Hindistan'da aslında bir şeyi daha tecrübe ile öğrendi! Bir milleti işgal etmek istiyorsan, ekonomisini ve ekonomisini meydana getiren kültürel değerlerini elinden alacaksın. Elinden alamıyorsan elini keseceksin!

Biz zamanlar tarımda kendine yeten 7 ülkeden biri iken bugün sapı samanı ithal eden bir ülke haline geldi isek, bu çiftçimizin elinin kesildiği anlamına gelmez mi? Bugün gerek hammadde gerek çırak ve gerekse pazar bulamadığı için tezgahını kıran bir kilimci ustasının elinin kesildiği anlamına gelmez mi?

Bakır el işlemeciliğinden kutnu dokumacılığına kadar binlerce çeşit yöresel el sanatlarımız bir bir yok oluyorsa bu, ustalarımızın parmaklarının, elinin ve kolunun kesilmesi demek değil midir!

Ahiliğin kurucusu Ahi Evran der ki, "zanaat, genci kötü ahlaktan, yaşlıyı hastalıktan korur."

Eğer bugün gençlerimiz her türlü ahlaksızlığın içerisine düştü ise, belli bir yaşın üstüne çıkan insanımız başta kanser olmak üzere tansiyon, şeker ve her türlü kalp ve damar hastalığına yakalanıyor ise bunun sebebi kültürel manada kesilen parmağımız, elimiz kolumuz değil de nedir?

O halde kültürümüze, bu kültürü dokuyan parmağımıza, elimize, kolumuza, o parmağın, o elin, o kolun sahibi olan ustalarımıza sahip çıkalım.

Bin bir emek ile meydana getirilen kültürel değerlerimiz ile yaşamaya gayret edelim.

Evlatlarımızı en azından tatil dönemlerinde zanaatkâr ustalarımıza çırak vererek onların hayatta tutunabilmeleri için onlara bir şans verelim. 

Çocuğumuz doktor, mühendis, avukat dahi olsa, en azından çocukluk yıllarında bir ustanın terbiyesine tabi olmanın tecrübesi ile büyür ise daha ahlaklı bir doktor, mühendis veya avukat olmaz mı!

Kültürümüze sahip çıkalım.

Kültürümüzün yaşamasına, yaşanmasına ve yaşatılmasına önem verelim, katkı sağlayalım.

Aksi takdirde yaşayacak bir kültürümüz kalmayacak.

Kültür kalmadığı gibi kültürümüz içinde barındırdığımız her türlü ahlaki, milli ve dini değerlerimiz de kaybolup gidecek.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mustafa Doğan / diğer yazıları
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
İsrail Savunma Bakanı: ‘Gazze’de cehennemin kapıları açıldı’
Gazze'de can kaybı 64 bin 300'e yaralı sayısı 162 bin 5'e yükseldi
'İfade özgürlüğü yargılanıyor
BTP'den Hüseyin Baş davası açıklaması
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
İsrail Savunma Bakanı: ‘Gazze’de cehennemin kapıları açıldı’
Gazze'de can kaybı 64 bin 300'e yaralı sayısı 162 bin 5'e yükseldi
'İfade özgürlüğü yargılanıyor
BTP'den Hüseyin Baş davası açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.