FETÖ ve bülbüllerinin geçmişlerini araştırırken emperyalizmin o vahşi yüzüyle adım adım yürüyorsunuz adeta.
Bugün Latif Erdoğan'dan Nurettin Veren'e, Tayyip Erdoğan'dan Melih Gökçek'e hatta ahmaklara kadar herkes "aldandık, aldatıldık" diyor ya! Bu aldanma yeni değil FETÖ ile sınırlı da değil. FETÖ sadece son halka.
"Aldanma da" sadece 20. Yüz yılı baz alarak gündeme gelelim. FETÖ asıl gücünü nereden alıyor? FETÖ'yü bu denli güçlü kılan nedir? Sorularına ilk cevabınız ne olur? ABD, CIA mi? Yanlış cevap... ABD sadece organizatördür.
FETÖ'yü güçlü kılan, ayakta tutan kalp ve beyinlerin daha önceden işgal edilmiş olmadır. Bu işgali gerçekleştiren, milletimize İslam'a rağmen bir İslam anlayışı kabullendirmeye çalışan (20. Yüz yıl için) Said Nursi'dir. FETÖ'nün asıl gücü Said Nursi'dir, Nurculuktur.
FETÖ'nün hayatına baktığınızda sık sık Fuller, Barkey gibi CİA ajanları, Papa, piskopos, haham gibi başka inanç mensuplarına rastlarsınız. Said Nursi'nin hayatını okurken de aynı kareleri, kurumları görürsünüz. Değişen isimlerdir.
Bunlardan bir olan CIA direktörü Allen Dulles'tır. Dulles, Said'li yıllarda (1953) Princeton Üniversitesi'nde özellikle İslam Coğrafyasında uygulamaya soktukları planı şöyle anlatıyordu;
"Hedef 'insan zihnindeki savaşı kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır; hedef beyin yıkama, zihin kontrolü, ideolojiyi değiştirme?"
Osmanlının son 2 yüz yılında bu zihniyet, devlet kademelerine sızmaya başlamış ve bu sızma zaman içerisinde askeriyesinden, sadrazamından, tüccarına kadar bütün bir devleti ele geçirmiş ve de resmi olarak Mondros Anlaşmasıyla 600 yıllık bir imparatorluk sona erdirilmiş, Sevr ile kurtlar sofrasında adeta parçalanmıştı.
Bu esareti kabul etmeyen M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Haçlı-emperyalistlere karşı başlattıkları bağımsızlık savaşını, milletimizin azmi ve gayreti ile "Manda ve himaye kabul edilemez. Ya istiklal ya ölüm" hedefi ve Allah'ın yardımı ile zafere erdirmişler ve "Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini" kurmuşlardı.
Türk'ün bu zaferini Haçlılar hiçbir zaman kabul edemediler. Milletin bozdukları itikadını, Nakşi şeyhlerinin galeyana getirmesiyle Milli Mücadeleye karşı isyan ettirdiler. O isyancı din kimlikli şahısların birçoğunun adı bile tarihten silindi ama biri var ki, o hep canlı tutuldu.
Kimdi o? Said Nursi. Abdülhamit'e isyanı, doğudaki bölücü faaliyetleri, akıl hastanesi kapatılması, İstanbul'dan sürülmesi vs. bu kişiyi yolundan döndürmedi. Milli Mücadele yıllarında İngilizlerle bir oldu, bölücü cemiyetlerin kuruluş ve faaliyetlerinde yer aldı. Hatta Yunan'a, İngiliz'e karşı vatan, iman ve namus için savaşan dedelerimizin katli için çıkarılan fetvaları imzaladı, faaliyetlere katıldı.
Tabi bu zihniyet kaybedince yer altına çekildi. Gönül ve beyinlerin işgali için o malum kırmızı kitaplar hazırlandı. Menderes dönemi ile birlikte tekrar yerüstüne çıkan bu zevat, milletimizin hem gönlünü, hem de beynini zehirledi. Bugünkü FETÖ hareketinin temeli bu kişidir. Bu kişinin ortaya koyduğu kilise eksenli inanç sistemidir. Bu zehirdir.
Bu zevat yıllardır milletimize, Allah dostu olarak tanıtıldı. Kimse nasıl dost oldun, diye soramadı. Bir sürü kırmızı kitap döktüler ortaya. Kimse açıp, okumadı. Okuyanlarda sustu veya aynı yörüngede oldukları için hikmetler çıkarmaya çalıştılar. Oysa biraz açıp, okunsa baştan sonra Kuran ve Hz. Peygambere muhalefet ettiği görülecekti.
Şunu da ifade etmeliyim ki! 15 Temmuz ile beraber din ekseninde bu sapık yapılanma aleyhine konuşan, eleştiren ama kırmızı kitaplardan bahsetmeyen bütün kişilerin bu küfürden nasipleri vardır. (yarın devam edelim)
Bugün Latif Erdoğan'dan Nurettin Veren'e, Tayyip Erdoğan'dan Melih Gökçek'e hatta ahmaklara kadar herkes "aldandık, aldatıldık" diyor ya! Bu aldanma yeni değil FETÖ ile sınırlı da değil. FETÖ sadece son halka.
"Aldanma da" sadece 20. Yüz yılı baz alarak gündeme gelelim. FETÖ asıl gücünü nereden alıyor? FETÖ'yü bu denli güçlü kılan nedir? Sorularına ilk cevabınız ne olur? ABD, CIA mi? Yanlış cevap... ABD sadece organizatördür.
FETÖ'yü güçlü kılan, ayakta tutan kalp ve beyinlerin daha önceden işgal edilmiş olmadır. Bu işgali gerçekleştiren, milletimize İslam'a rağmen bir İslam anlayışı kabullendirmeye çalışan (20. Yüz yıl için) Said Nursi'dir. FETÖ'nün asıl gücü Said Nursi'dir, Nurculuktur.
FETÖ'nün hayatına baktığınızda sık sık Fuller, Barkey gibi CİA ajanları, Papa, piskopos, haham gibi başka inanç mensuplarına rastlarsınız. Said Nursi'nin hayatını okurken de aynı kareleri, kurumları görürsünüz. Değişen isimlerdir.
Bunlardan bir olan CIA direktörü Allen Dulles'tır. Dulles, Said'li yıllarda (1953) Princeton Üniversitesi'nde özellikle İslam Coğrafyasında uygulamaya soktukları planı şöyle anlatıyordu;
"Hedef 'insan zihnindeki savaşı kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır; hedef beyin yıkama, zihin kontrolü, ideolojiyi değiştirme?"
Osmanlının son 2 yüz yılında bu zihniyet, devlet kademelerine sızmaya başlamış ve bu sızma zaman içerisinde askeriyesinden, sadrazamından, tüccarına kadar bütün bir devleti ele geçirmiş ve de resmi olarak Mondros Anlaşmasıyla 600 yıllık bir imparatorluk sona erdirilmiş, Sevr ile kurtlar sofrasında adeta parçalanmıştı.
Bu esareti kabul etmeyen M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Haçlı-emperyalistlere karşı başlattıkları bağımsızlık savaşını, milletimizin azmi ve gayreti ile "Manda ve himaye kabul edilemez. Ya istiklal ya ölüm" hedefi ve Allah'ın yardımı ile zafere erdirmişler ve "Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini" kurmuşlardı.
Türk'ün bu zaferini Haçlılar hiçbir zaman kabul edemediler. Milletin bozdukları itikadını, Nakşi şeyhlerinin galeyana getirmesiyle Milli Mücadeleye karşı isyan ettirdiler. O isyancı din kimlikli şahısların birçoğunun adı bile tarihten silindi ama biri var ki, o hep canlı tutuldu.
Kimdi o? Said Nursi. Abdülhamit'e isyanı, doğudaki bölücü faaliyetleri, akıl hastanesi kapatılması, İstanbul'dan sürülmesi vs. bu kişiyi yolundan döndürmedi. Milli Mücadele yıllarında İngilizlerle bir oldu, bölücü cemiyetlerin kuruluş ve faaliyetlerinde yer aldı. Hatta Yunan'a, İngiliz'e karşı vatan, iman ve namus için savaşan dedelerimizin katli için çıkarılan fetvaları imzaladı, faaliyetlere katıldı.
Tabi bu zihniyet kaybedince yer altına çekildi. Gönül ve beyinlerin işgali için o malum kırmızı kitaplar hazırlandı. Menderes dönemi ile birlikte tekrar yerüstüne çıkan bu zevat, milletimizin hem gönlünü, hem de beynini zehirledi. Bugünkü FETÖ hareketinin temeli bu kişidir. Bu kişinin ortaya koyduğu kilise eksenli inanç sistemidir. Bu zehirdir.
Bu zevat yıllardır milletimize, Allah dostu olarak tanıtıldı. Kimse nasıl dost oldun, diye soramadı. Bir sürü kırmızı kitap döktüler ortaya. Kimse açıp, okumadı. Okuyanlarda sustu veya aynı yörüngede oldukları için hikmetler çıkarmaya çalıştılar. Oysa biraz açıp, okunsa baştan sonra Kuran ve Hz. Peygambere muhalefet ettiği görülecekti.
Şunu da ifade etmeliyim ki! 15 Temmuz ile beraber din ekseninde bu sapık yapılanma aleyhine konuşan, eleştiren ama kırmızı kitaplardan bahsetmeyen bütün kişilerin bu küfürden nasipleri vardır. (yarın devam edelim)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025