İnsanoğlunun köleleştirilmesinin, en acımasızca en zalimce yapıldığı günleri yaşamaktayız.
Köleliğin tarihi insanlık tarihi kadar eski. Hıristiyanlara göre kölelik Hz. Adem ile başlar. Köle olmak, insanın kendi iradesini özgürlüğünü ortadan kaldırıp yok sayması ve kendi cinsinden başka birine, iradesiz istemsiz olarak tabi olması demektir. Aristo'ya göre kölelik; ilkel insanların yaşayamayacağı yüksek hayat standardını, medeni insanlara hizmet ederek, kölelik yaparak yaşaması demektir. (Batılıların bizlere yaşattığı köleliğe ne kadar da benziyor.)
Tarihteki yaşanılan kötü kölelik örnekleri, zincirlere vurulmuş köleler olarak beynimize resmettirilen vahşi kölelik, günümüzde bitmiş gözükse de, İnsanoğlunun ihtiraslarının peşinden gitmesi neticesinde, zamanımızdaki kölelik, tarihteki kölelikten daha vahşi ve tehlikeli bir görünüm arz etmektedir.
Kâinatın Yaratıcısı olan, Allah-ü Teâlâ'nın Halifesi olarak yeryüzünde yaratılan insan, nasıl olur da kendi irade ve özgürlüğünden mahrum bırakılıp, kendi hem cinslerinin arzu ve isteklerine hizmetkâr olabilir?
Çağımızdaki kölelik sistemi; insanoğlunun bir dakika dahi düşünmesine fırsat vermeyecek şekilde, insanın özgürlüğünü ve iradesini, insanın kendi arzu istek ve ihtiraslarını kullanarak, insanı köleleştirmesidir.
İçinde yaşadığımız ekonomik sistemler, başta kapitalizm olmak üzere, insanı köleleştirmenin, gücünü kendi istediği doğrultuda kullanmanın, beynini kendi istediği şekilde bilinçaltı algı yöntemleri ile yönlendirmenin, çabası içindedir.
İnsanoğlunun hayatta kalabilme ihtiyaçları, beslenme giyinme ve barınmadan teşekkül ettiği halde, günümüz erkleri, insanın köleleştirilmesinde göze çarpmayan tepki çekmeyen, doğanın kendisinde insanı köleleştirmek varmış gibi 'izm' ler oluşturma çabasındadır.
Bazen de köle ticaretini aleni olarak yapan devletler başta İngiltere olmak üzere sömürgeci batılılar, insanları köleleştirmek ellerindeki maddi birikimleri gasp edebilmek için, akıllara durgunluk verecek yollara, katliamlara başvurmuşlardır.
Kapitalizmi insanlığı köleleştirmek için kullanan sömürgeci güçler, kapitalist piyasaya boğun eğmeyen devletleri ve milletleri çeşitli hainlikler ve vahşiliklerle boyundurukları altında köleleştirmeye çalışmışlardır.
Bunun en vahşi örneğini İngilizler 18. yüzyılda ortaya koymuşlardır. İngilizler, Çinlilerden aldıkları çay ve seramiğin karşılığında gümüş ve altın ödememek için, yapmış oldukları ticarette yalnız satın alan müşteri olmamak, aynı zamanda Çinlilere mal satabilmek için, Afyonun ticaretini yapmaya başlamışlar, bütün Çin halkına da afyonu alıştırmışlardır.
Çin İmparatorunun afyon satışını yasaklamasından sonra da, İngiliz birlikleri 1841 Mayıs'ında Kanton'a saldırarak Çin İmparatorluğuna savaş açmış ve altı milyon dolar tutarında yüklü bir fidye alarak geri çekilmişlerdir.
Daha sonra 1842 yılında afyonun Çin'de kullanımı ile ilgili ikinci bir savaş daha çıkmış ve bunun sonucunda Nanking Anlaşması imzalanarak İngiltere'ye 21 milyon dolar yükünde bir savaş tazminatı ödenmiş, Hong-Kong İngiltere'ye verilmiştir.
İngilizlerin bu sömürü ve köleleştirmesinin bilançosu, kimi tahminlere göre 200 milyon, kimi tahminlere göre ise 500 milyon kadar Çinlinin yaşamına mal olmuştur.
Vatanımızı iç ve dış mihrakların sömürülerinden ve boyunduruğundan kurtaran ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü ve dava arkadaşlarını rahmet ve minnetle anar, ekonomisinden sosyal hayatına her alanda tam Bağımsız bir Türkiye hayali ile çalışan tüm BTP kadrolarını Genel Başkan Av. Hüseyin Baş'ın şahsında saygı ve sevgilerimle selamlarım.
Son söz rahmetli Atamızdan: Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024