(Peygamberimizin (s.a.a.v) Veda Haccından dönerken Gadir Hum'da irat ettiği hutbenin tam metnini bölümler halinde köşemden paylaşıyorum. 5. Bölüm)
(dünden devam) "Ey Kitap verilenler! Bir takım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden yahut cumartesi ashabını (Yahudileri) lânetlediğimiz gibi lânetlemeden önce, elinizdeki Kitab'ı tasdik ederek indirdiğimiz Kur'an'a iman edin." (Nisa suresi 47)
Ey insanlar! Allah'a yemin olsun ki bu ayette kendilerini isim ve soylarıyla bildiğim ashabımdan bir grup kastedilmiştir. Ama onları ifşa etmemekle görevlendirildim. O halde her kim amel ederse, kalbinde Ali'ye karşı taşıdığı sevgi veya kinle mutabık olan şeyi bulacaktır.
Ey insanlar! Aziz ve celil olan Allah tarafından bana bir nur verilmiş, benden sonra Ali b. Ebi Talib'e ve ondan sonra da Mehdi-i Kaim'e (a.s) kadar onun nesline verilmiştir. Mehdi de, Allah'ın hakkını ve bize ait olan her hakkı geri alır.
Zira aziz ve celil olan Allah bizleri kusur edenlere, düşmanlık gösterenlere, muhaliflere, hainlere, günahkarlara, zalimlere ve tüm alemlerden gasp edenlere karşı hüccet karar kılmıştır.
Ey insanlar! Sizleri, Allah'tan korkutuyorum ve uyarıyorum ki ben, Allah'ın Resulüyüm. Benden önce de peygamberler var olmuştur. Ben ölür veya öldürülürsem, sizler gerisin geriye mi döneceksiniz?
Her kim gerisin geriye dönerse, Allah'a hiçbir zarar veremez. Allah çok yakında şükredenlere ve sabredenlere mükafat verecektir. Biliniz ki sabır ve şükürle nitelendirilen Ali'dir. Ondan sonra da O'nun neslinden olan çocuklarım da aynen böyledir.
Ey insanlar! Müslüman oluşunuz sebebiyle bana, hatta Allah'a minnet etmeye kalkışmayın. Aksi taktirde amelleriniz ortadan kalkar, size gazap edilir ve Allah sizleri ateşten ve (erimiş) bakırdan alevlere müptela kılar. Şüphesiz rabbiniz pusudadır.
Ey insanlar! Benden sonra da ateşe davet edecek olan imamlar olacaktır. Onlar kıyamet günü yardım görmezler. Ey insanlar! Allah ve ben, onlardan uzağız.
Ey insanlar! Onlar ve yardımcıları, onlara tabi olanlar, onları takip edenler ateşin en alt derecesinde olacaklardır ve kibirli kimselerin yeri nede kötüdür. Biliniz ki onlar, Ashab-ı Sahife'dir. O halde sizden her biriniz kendi sahifesine baksın."
(Peygamber (s.a.a), "Ashab-i Sahife" adını zikredince insanların çoğu Peygamberin bu sözden neyi kastettiğini anlamadılar. Kendileri için bir soru teşkil etti. Oradakilerden çok azı Peygamber'in maksadını anlayabildi.)
"Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar İmamet ve veraseti olarak neslime emanet ediyorum. Ben tebliğ etmekle görevli olduğum şeyi tebliğ ettim ki, burada hazır olan ve olmayan, dünyaya gelen ve gelmeyen herkese hüccet olsun. O halde kıyamet gününe kadar, burada hazır olanlar, hazır olmayanlara ve babalar, çocuklarına ulaştırsınlar.
Çok yakında benden sonra İmameti, padişahlık olarak zulüm ve zorbalıkla alacaklardır. Allah gasp edenlere ve (bu hakka) tecavüzde bulunanlara lanet etsin.
Bu esnada ey insanlar ve cinler! Sizlere dökülmesi gerekeni döker, sizlere ateş ve (erimiş) bakırdan alevler gönderir ve siz, onu asla def edemezsiniz.
Ey insanlar! Aziz ve celil olan Allah sizleri kötüyü iyiden ayırt etmek için sizleri başı boş bırakmamıştır. Allah, sizleri gaipten haberdar kılmamıştır.
Ey insanlar! Allah kıyamet kopmadan önce yalanlamaları sebebiyle bayındır olan her bölgeyi helak edecektir ve onu, Hz. Mehdi'nin hakimiyeti altına geçirecektir. Allah, kendi vaat ettiği şeyi uygulayacaktır.
Ey insanlar! Sizden öncekilerin çoğu helak oldu. Allah, onları helak etti ve gelecek nesilleri de helak edecek olan O'dur. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur:
"Öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız. Suçlulara böyle yaparız. O gün! Yalanlamış olanların vay haline!" (Mürselat suresi, 16-19. Ayetler)
Ey insanlar! Allah, bana emretmiş ve beni sakındırmıştır. Ben de, Allah'ın emriyle Ali'ye emrettim ve onu sakındırdım. Emir ve yasaklama ilmi, onun nezdindedir. O halde onun emrini dinleyiniz ki esenlikte kalasınız. Ona itaat edin ki hidayet bulasınız. Onun yasaklamalarını kabul edin ki doğru yolda olasınız ve onun maksat ve muradına doğru hareket edesiniz ve bilinmedik yollar sizleri onun yolundan alıkoymasın." (Gadir Hum hutbesinden kaynaklar için Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali eserine bakınız)
(Yarın devam edecek)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024