İsrail ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yol alan Küresel Sumud Filosu'nu kuşatan İsrail donanması unsurları, gemilere saldırmaya devam ediyor. Görünen odur ki yapılan eylem vicdanlara seslenmiş olacak Gazze halkı ölmeye aç kalmaya soyu kırılmaya devam edecektir. Eyleme katılanlar evlerine gönderilecekler. Aktivist denen ancak ben bu ifadeyi anlamsız buluyorum. Bunlar "aslan yürekli yiğitlerdir."
Gazze'de yaşanan soykırıma karşı insanlık onurunu korumaya çalışan bir avuç "aslan yürekli yiğit" üzerine düşen görevi yerine getirdi. Ya siz?
Dünyanın her yerinde haksızlığa başkaldırı devam ediyor. Her yerde halk uyanışları var. Zulüm ve haksızlıklara karşı direnmek için toplumsal bilinçlenme süratle devam ediyor. Halklar ayakta, iktidarlar her zamanki gibi koltuğunu, saltanatını korumak için şimdilik ayaktadır.
Bir hadisi şerifte Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed Efendimiz "Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, Îmân 78)
Vicdan sahibi insanlar herkes kendince bir şeyler yapıyor. Küçük çapta da olsa fert bazında boykot kararları alıyor ve uyguluyor. Kimileri bir çakıl taşı hükmünde de olsa bir gayret ortaya koyarken kimisi servetini kimisi canını ortaya koyuyor.
Asla kimsenin ortaya koyduğu çabayı küçümsemiyoruz ama sapla samanı birbirine karıştırıyoruz çoğu zaman. Vicdan sahibi halk her zaman her yerde zaten kendi direnişini ortaya koyuyor ama bunlar yetmez. Çünkü asıl olan iktidarların üzerine düşeni yapmasıdır.
İktidar sahipleri konuşunca mangalda kül bırakmıyor. Eylemde maalesef üzerine düşen görevleri yerine getirmiyor.
Dua ve kerametlerine güvenen, gemilerin Gazze'ye ulaşması için gerekli olan Sarıklı Cübbeli tarikat şeyhlerinden biri yoktur. (Cübbeli Ahmet hocaefendi hazretlerinin o gemilerden birinde olmasını isterdim…)
Ekranlardan millete ücreti karşılığı din pazarlayanlardan, meydanlarda sahur programı düzenleyip kendi egolarını tatmin etmek için uğraşan hoca efendilerden kimse yoktur.
Halkların egemenliğini savunduğunu iddia eden, İmralı'da yatan örgüt lideri ve dağdaki teröristin hakkını savunanlardan bir vekil yoktur.
Meydanlarda miting düzenlendiği zaman en önde yürüyen Filistin bayrağıyla yatıp kalkan Bilal Efendi yoktur.
Görev süresi dolmuş olan zaten yaşı da kemale ermiş olan Eski Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş yoktur.
Değerli dostlarım! Kimsenin şahsıyla bir sorunum yoktur. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Ne kadar eylem yaparsanız yapın, davanız uğruna isterse canınızı verin ama asıl yapılması gerekeni kaçırıyorsunuz.
Zulme direniş oy sandığında başlar. Bu gerçeği kaçırıyorsunuz. Bu kaçıncı yanılma bu kaçıncı aldatılma saymakla bitmez. Seçim zamanı gelince birkaç kelama birkaç menfaate, sizi seçimden sonra unutacaklara oy veriyorsunuz. İktidar ettiğiniz kimseler de sizi unutup nefislerinin âli menfaati uğruna çaba ortaya koyuyorlar.
Bu kısır döngüyü kırmak için Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş sizi iktidar etmek istiyor. Diyor ki "geliniz ülkeyi beraber yönetelim. İnancınızı duygularınızı sömüren hiç kimseyi iktidar etmeyin."
Devletin ve milletin âli menfaatini, halkın ve insanlığın selametini düşünen özü sözü bir ahlaklı gençler siyaset sahnesinde Hüseyin Baş'ın yanında yer almalıdır. Yaşı kemale erenler destek vermeli gençler yürümeli. İhtiyarlar torun sevmeye "marş marş" deyip evlerine istirahate yollanmalıdır. Hemen bugün, yarın geç olur.
Gazze'de yaşanan soykırıma karşı insanlık onurunu korumaya çalışan bir avuç "aslan yürekli yiğit" üzerine düşen görevi yerine getirdi. Ya siz?
Dünyanın her yerinde haksızlığa başkaldırı devam ediyor. Her yerde halk uyanışları var. Zulüm ve haksızlıklara karşı direnmek için toplumsal bilinçlenme süratle devam ediyor. Halklar ayakta, iktidarlar her zamanki gibi koltuğunu, saltanatını korumak için şimdilik ayaktadır.
Bir hadisi şerifte Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed Efendimiz "Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, Îmân 78)
Vicdan sahibi insanlar herkes kendince bir şeyler yapıyor. Küçük çapta da olsa fert bazında boykot kararları alıyor ve uyguluyor. Kimileri bir çakıl taşı hükmünde de olsa bir gayret ortaya koyarken kimisi servetini kimisi canını ortaya koyuyor.
Asla kimsenin ortaya koyduğu çabayı küçümsemiyoruz ama sapla samanı birbirine karıştırıyoruz çoğu zaman. Vicdan sahibi halk her zaman her yerde zaten kendi direnişini ortaya koyuyor ama bunlar yetmez. Çünkü asıl olan iktidarların üzerine düşeni yapmasıdır.
İktidar sahipleri konuşunca mangalda kül bırakmıyor. Eylemde maalesef üzerine düşen görevleri yerine getirmiyor.
Sumud Filosunda kimler yoktur
Gazze düşerse Ankara düşer diyen AKP ve MHP milletvekillerinden biri dahi Sumud Filosunda yoktur.Dua ve kerametlerine güvenen, gemilerin Gazze'ye ulaşması için gerekli olan Sarıklı Cübbeli tarikat şeyhlerinden biri yoktur. (Cübbeli Ahmet hocaefendi hazretlerinin o gemilerden birinde olmasını isterdim…)
Ekranlardan millete ücreti karşılığı din pazarlayanlardan, meydanlarda sahur programı düzenleyip kendi egolarını tatmin etmek için uğraşan hoca efendilerden kimse yoktur.
Halkların egemenliğini savunduğunu iddia eden, İmralı'da yatan örgüt lideri ve dağdaki teröristin hakkını savunanlardan bir vekil yoktur.
Meydanlarda miting düzenlendiği zaman en önde yürüyen Filistin bayrağıyla yatıp kalkan Bilal Efendi yoktur.
Görev süresi dolmuş olan zaten yaşı da kemale ermiş olan Eski Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş yoktur.
Değerli dostlarım! Kimsenin şahsıyla bir sorunum yoktur. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Ne kadar eylem yaparsanız yapın, davanız uğruna isterse canınızı verin ama asıl yapılması gerekeni kaçırıyorsunuz.
Zulme direniş oy sandığında başlar. Bu gerçeği kaçırıyorsunuz. Bu kaçıncı yanılma bu kaçıncı aldatılma saymakla bitmez. Seçim zamanı gelince birkaç kelama birkaç menfaate, sizi seçimden sonra unutacaklara oy veriyorsunuz. İktidar ettiğiniz kimseler de sizi unutup nefislerinin âli menfaati uğruna çaba ortaya koyuyorlar.
Bu kısır döngüyü kırmak için Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş sizi iktidar etmek istiyor. Diyor ki "geliniz ülkeyi beraber yönetelim. İnancınızı duygularınızı sömüren hiç kimseyi iktidar etmeyin."
Devletin ve milletin âli menfaatini, halkın ve insanlığın selametini düşünen özü sözü bir ahlaklı gençler siyaset sahnesinde Hüseyin Baş'ın yanında yer almalıdır. Yaşı kemale erenler destek vermeli gençler yürümeli. İhtiyarlar torun sevmeye "marş marş" deyip evlerine istirahate yollanmalıdır. Hemen bugün, yarın geç olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gazze ve insanlık için onlar görevini yaptı ya siz! / 04.10.2025
- Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti hakkında sorular / 03.10.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -4- / 27.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -3- / 26.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -2- / 25.09.2025
- Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti hakkında sorular / 03.10.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -4- / 27.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -3- / 26.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -2- / 25.09.2025