Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, kısaca GDO denilen doğal olmayan gıda ürünleri artık her sofrada yer buluyor. Bunlardan ne kadar kaçınırsanız kaçının tamamen korunmak neredeyse imkânsız. Çünkü katkı olarak ya da doğrudan GDO'lu ürünler kullanılmış gıdaları tüketiyoruz.GDO'lu ürünlerin üretilmesinin çok sakıncalı olduğunu savunanlar olduğu gibi bu ürünlerin üretilmesinin zaruri olduğunu savunanlar da var. GDO'lu ürünleri savunan akademik çevreler dünyadaki açlığın GDO'lu ürünler sayesinde son bulacağı tezini işliyorlar. Bunlara göre GDO'lu tarım ürünlerinde kat kat üretim artışı elde edilebildiğinden bu ürünler ekilince dünyada gıda sıkıntısı çeken ülke kalmayacak. Ama realitede böyle olmadığı görüldü. Genetiği üzerinde en fazla müdahale edilmiş olan mısır ve soya gibi ürünler bile açlık çeken ülkelerde hala bulunamıyor.Gerçekten dünyadaki açlığın çözümü GDO'lu ürünler olabilir mi? Bence GDO'lu ürünlerin dünyadaki açlığa çözüm olması imkânsızdır. Neden mi?Çünkü dünyamızdaki açlık, gıda ürünlerinin kıt olmasından kaynaklanmamaktadır. Açlık ve yoksulluk gıda ürünlerinin çarpık paylaşılmasından kaynaklanmaktadır. Çarpık paylaşım var olduğu sürece ne kadar çok üretim yaparsanız yapın bu açlık asla bitmeyecektir. Bilakis dünya nüfusu arttıkça aç kalan insanların sayısı da artacaktır.Nitekim insanlık karasabanla tarım yaptığı dönemlerde elde ettiği üretimin kat kat fazlasını makineli tarımla bugün elde etmektedir. Makineli tarıma geçileli onlarca yıl oldu. Makineli tarımla birlikte üretim kat kat arttı. Ama bu üretim artışı açlığa çözüm olmadı. Günümüzde oransal olarak karasabanla tarım yapılan dönemlerden çok daha fazla aç insan var. Çünkü paylaşım adil değil. Üretim artışı oluyor ama paylaşımdaki çarpıklık üretim artışından çok daha hızlı artıyor. Adil olmayan bir paylaşım hâkim olduğu günümüz dünyasında GDO'lu ürünlerden istediğiniz kadar çok üretim yapın, bu üretim artışı açlık çeken insanların sofralarına asla yansımayacaktır. Bilakis açlıktan ölen insanların ölümlerini hızlandıracaktır. Eskiden az da olsa doğal ürünlerle beslenen bu fakir insanlar, şimdi GDO'lu besleyici olmayan gıdalara mahkûm edilecektir. Dünyadaki açlık sorununun çözülmesi için üretimi artırmaktan önce ve bitkilerin genetiğiyle oynamaya gerek kalmadan yapılması gereken çok önemli bir şey var; Dünyada adil paylaşım, yani gelirden ve kaynaklardan insanların adilane istifade etmesi sağlanmalıdır.Bu sağlanmadan açlığa ve fakirliğe çözüm bulunması asla mümkün değildir. Peki, adil paylaşım nasıl sağlanacaktır?Bunun için ekonomiye, dolayısıyla paraya, insana ve kaynaklara var olan bugünkü bakış açısının temelden değişmesi zaruridir. Bu da kapitalizmin, sosyalizmin dışında bir iktisadi anlayışla ancak mümkün olabilir. Bahsettiğimiz bu anlayışı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli sağlamaktadır. Adil Gelir dağılımı ve kaynaklardan adil paylaşımı sadece Milli Ekonomi Modeli ortaya koymaktadır. Milli Ekonomi Modeli hayata geçtiğinde daha fazla üretmenin bir anlamı olacaktır. Ve de her üretim artışı insanların sofralarına mutlaka yansıyacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024