Dünya piyasalarını yönlendiren kuruluşlardan biri de, kredi derecelendirme şirketleridir. Bu şirketler ülkelere ve büyük ölçekli firmalara kredi notu veriyor. Bizi, daha çok ülke kredi notu ilgilendirdiğinden, ülke kredi notlarını analiz edeceğiz.
Derecelendirme (rating) şirketleri, ülkelerin özellikle ekonomik ve politik gelişmelerine bağlı olarak, kredi notunu indirip yükseltebiliyor. Birçok derecelendirme şirketi olmasına rağmen, en itibar gören şirketler, Moody's, Standart & Poor's ve Fitch.
Yeri gelmişken, yerli derecelendirme firmalarımızın bulunduğunu da ifade edelim. Söz konusu yabancı derecelendirme şirketlerinin verdikleri notlar genelde, yatırım yapılabilir, spekülatif ve riskli olmak üzere üç kategoride değerlendirilir. Ve bunlar genelde harflerle (AA, BB+, … vb gibi) ifade edilir. Yüksek kredi notu, daha düşük borçlanma maliyeti anlamına gelmektedir.
Diğer bir ifade ile, piyasalardan tahvil satmak-ihraç etmek suretiyle borçlanacak bir ülkenin kredi notu eğer yüksek ise, daha düşük faizle borç bulabiliyor, demektir. Buna ek olarak, yüksek kredi notu daha yüksek-rahat borçlanma kapasitesi anlamına da gelmektedir. Yani hem daha düşük faiz hem de daha fazla borçlanma.
Bu konuya neden girdik diye soracak olursanız, şöyle ifade edelim. Birkaç gün önce, söz konusu uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody's, Türkiye'nin kredi notunu, B1'den B2'ye indirdi ve not görünümünü de "negatif"te bıraktı. Bunun anlamı şu: hali hazırda "aşırı spekülatif" seviyesine düşmüş olan Türkiye'nin kredi notu, eğer bir kere daha düşürülürse, spekülatif seviyenin en altına düşecektir. Bu da zaten yüksek olan borçlanma-faiz maliyetimizin, daha da yükseleceği anlamına gelmektedir.
Şirket, bunu yaparken gerekçelerini de, dış kırılganlıkların artması, mali kapasitenin erimesi, sermaye akımlarının azalması, ödemeler dengesinin bozulması şeklinde saymıştır. Şirketin diğer değerlendirmesi şu şekilde: "Türkiye'nin dış kırılganlıkları, muhtemelen artan bir şekilde ödemeler dengesi kriziyle sonuçlanacak." "Altın hariç brüt rezervleri bu yıl % 40'dan fazla eridi, ayrıca jeopolitik riskler de artıyor." Bu açıklamayı, gelecekte de benzer bir not düşürme şeklinde yorumlayanlar oldu. Şartlar böyle gider ve kredi notumuzu daha da düşürürlerse, işte o zaman, finansman maliyetlerimiz çekilmez hale gelebilir.
Derecelendirme şirketlerinin açıkladıkları notları beğeniriz, beğenmeyiz; kabul ederiz, etmeyiz; siyasidir veya değildir. Ancak bilinen bir (acı) gerçek vardır ki o da yabancı sermaye sahiplerinin, söz konusu şirketlerin raporlarına göre hareket ettiğidir. Zaten konunun ne yazık ki Ülkemizi ilgilendiren kısmı da tam burası. Yani ekonomiyi şu veya bu şekilde, dışa bağımlı hale getirirsek, istesek de istemesek de, tabir yerinde ise bu adamların ağzına bakmak durumunda kalırız. Notun ardından yaşadığımız TL'deki değer kayıplarının nedenini, biraz da burada aramakta yarar var.
- Bari burada yapmayın!! / 09.08.2021
- Keşke dokunmasaydım! / 24.07.2021
- Rusya yaptı da ya biz? / 02.07.2021
- Birisi işsizlik mi dedi? / 15.06.2021
- Korkmalı mıyız? / 17.05.2021
- Pandemi turnusolu / 05.05.2021
- Sanal vurgun / 27.04.2021
- Olması gerekendi / 20.04.2021
- Yeni başkanın ilk sınavı / 12.04.2021