Ömer bin Abdülaziz
Halifeliği zamanında yaptığı bütün işlerde gözleri önüne kıyamet gününü getirirdi; halkının haklarını layıkıyla yerine getirememekten çok korkuyordu. Halifeliğini adalet ile yürütüp Hulefâ-i Râşidin'in (Dört büyük halife) yolundan ayrılmadı. Önemli memuriyetlere dirayetli ve adil bildiklerini tayin etti.
Müslim ve gayr-i müslim tebeasına çok adil davranıp, yaptığı işlerde adaleti yaygınlaştırdı. Ehl-i Beyte dil uzatanların çirkin hareket ve sözlerine mani olup, son verdi. Ehl-i Beyte çok saygı gösterir ve yardım ederdi. Hazret-i Muâviye'nin vefatından sonra, hutbelerde Ehl-i Beyte lanet okumak adet olmuştu. Halife olunca, ilk iş olarak bu adeti kaldırdı. Ehl-i Beyte karşı çok saygılıydı. Onlara devamlı yardım ederdi. Peygamberimizin vakıf ettiklerinden, Fedek bahçesini tekrar Ehl-i Beyten Muhammed Bakır'a iade etti. Toprak hukûku ve maliye alanlarında Peygamber Efendimizin emirlerini yerine getirdi. Müslüman olan gayr-i müslimlerden cizye vergisini kaldırdı. Her tarafta müslüman olanların sayısı arttı. Doğuda ve batıda milyonlarca gayr-i müslim, müslüman oldu. İslam orduları doğu ve batıda fetihlere girişti. Malatya şehri, Rumlar'dan yüz bin esir karşılığı satın alındı. Preneler aşılıp Fransa'ya girildi. Narbonne ele geçirildi. Burada güçlü üsler kuruldu. Afrika'da bütün Berberîler onun zamanında müslüman oldu. Mûsevi, hıristiyan ve ateşperestlere gösterdiği yapıcı siyaset karşısında, onların arasında İslamiyet geniş ölçüde yayıldı. Müslüman ve gayr-i müslim bütün tebeası tarafından sevildi. Hak ve adaletin yayılmasında ve zulmün kalkmasında çok hizmet etti. Zamanında kurt ile kuzu beraber yaşadı.
Devrinin alim ve velilerinden Mâlik bin Dinâr Hazretleri anlatır: "Ömer bin Abdülaziz halife olduğunda bir çobanın şöyle dediği işitildi. "Acaba bu temiz, adil halife kimdir?" Çobana; "Böyle olduğunu nereden anladın?" diye sorulduğunda; vazifesi dağ bayır demeyip koyun otlatan, çeşitli yırtıcı hayvanların tehlikesini pek iyi bilen çoban, safiyetle bulduğu teşhisiyle şu cevabı verdi: "Adil bir halife başa geçince, kurtlar kuzulara saldırmaz. Oradan anladım."
Halifeliği zamanında yaptığı bütün işlerde gözleri önüne kıyamet gününü getirirdi; halkının haklarını layıkıyla yerine getirememekten çok korkuyordu. Halifeliğini adalet ile yürütüp Hulefâ-i Râşidin'in (Dört büyük halife) yolundan ayrılmadı. Önemli memuriyetlere dirayetli ve adil bildiklerini tayin etti.
Müslim ve gayr-i müslim tebeasına çok adil davranıp, yaptığı işlerde adaleti yaygınlaştırdı. Ehl-i Beyte dil uzatanların çirkin hareket ve sözlerine mani olup, son verdi. Ehl-i Beyte çok saygı gösterir ve yardım ederdi. Hazret-i Muâviye'nin vefatından sonra, hutbelerde Ehl-i Beyte lanet okumak adet olmuştu. Halife olunca, ilk iş olarak bu adeti kaldırdı. Ehl-i Beyte karşı çok saygılıydı. Onlara devamlı yardım ederdi. Peygamberimizin vakıf ettiklerinden, Fedek bahçesini tekrar Ehl-i Beyten Muhammed Bakır'a iade etti. Toprak hukûku ve maliye alanlarında Peygamber Efendimizin emirlerini yerine getirdi. Müslüman olan gayr-i müslimlerden cizye vergisini kaldırdı. Her tarafta müslüman olanların sayısı arttı. Doğuda ve batıda milyonlarca gayr-i müslim, müslüman oldu. İslam orduları doğu ve batıda fetihlere girişti. Malatya şehri, Rumlar'dan yüz bin esir karşılığı satın alındı. Preneler aşılıp Fransa'ya girildi. Narbonne ele geçirildi. Burada güçlü üsler kuruldu. Afrika'da bütün Berberîler onun zamanında müslüman oldu. Mûsevi, hıristiyan ve ateşperestlere gösterdiği yapıcı siyaset karşısında, onların arasında İslamiyet geniş ölçüde yayıldı. Müslüman ve gayr-i müslim bütün tebeası tarafından sevildi. Hak ve adaletin yayılmasında ve zulmün kalkmasında çok hizmet etti. Zamanında kurt ile kuzu beraber yaşadı.
Devrinin alim ve velilerinden Mâlik bin Dinâr Hazretleri anlatır: "Ömer bin Abdülaziz halife olduğunda bir çobanın şöyle dediği işitildi. "Acaba bu temiz, adil halife kimdir?" Çobana; "Böyle olduğunu nereden anladın?" diye sorulduğunda; vazifesi dağ bayır demeyip koyun otlatan, çeşitli yırtıcı hayvanların tehlikesini pek iyi bilen çoban, safiyetle bulduğu teşhisiyle şu cevabı verdi: "Adil bir halife başa geçince, kurtlar kuzulara saldırmaz. Oradan anladım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.