logo
25 TEMMUZ 2025

Güvenli bölge, ABD ve YPG için…

19.01.2019 00:00:00
Suriye'nin kuzey doğusuyla alakalı üst üste "güvenli bölge" açıklamaları yapılıyor.

Herkes "güvenli bölge" diyor ama herkesin bu ifadeye yüklediği anlam oldukça farklı…

ABD Başkanı Trump'ın "güvenli bölge"den kastının ne olduğunu şu cümlelerinden anlıyoruz:

"Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz. 20 millik (32 km) güvenli bölge kuracağız. Aynı zamanda Kürtlerin Türkiye'yi provoke etmesini istemiyorum."

Demek ki Trump'a göre "güvenli bölge", "ortağım" dediği terör örgütü YPG'yi Türkiye'nin yapacağı bir operasyondan korumak için…

Biz Türkiye'yi terörden korumak için "güvenli bölge" derken, sözde stratejik müttefikimiz ABD'nin Başkanı Trump tam tersini söylüyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un yaptığı açıklama da bunu teyit ediyor. 

Bolton, "Biliyorsunuz ki, Kürtler çok zor durumdalar ve Başkan (Donald Trump), onların bize sadık olduğunu düşünüyor. Bunu Erdoğan'a da söyledi. Kürtlerin zarar görmeyeceğine emin olmalıyız. Türkiye ile görüştüğümüz konu bu" ifadelerini kullandı.

Bolton, YPG'nin ABD'ye sadık olduğunu vurgularken, asıl endişelerinin Türkiye olduğunu belirtiyor. Ve Ankara ile yapılan görüşmelerin bu endişeleri giderme kapsamında yapıldığını söylüyor.

ABD'nin YPG'li ortaklarını korumayla ilgili endişesi sadece Türkiye ile sınırlı değil elbette… Bakın Bolton ne diyor: "(Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad rejimiyle ilgili de endişelerimiz var. Esad rejimine destek veren Suriye'deki İran güçleriyle ilgili de endişelerimiz var. Suriye'nin kuzeydoğusunu kontrol altına alabilecek Ruslarla da ilgili endişelerimiz var."

Yani Bolton kısaca, Astana süreciyle ve bu sürecin ortaklarıyla ilgili endişemiz var diyor. Diğer bir ifadeyle, "ABD ve kontrol edebildikleri dışında her ülkeden endişeliyiz" diyor.

En yetkili ağızlardan bu açıklamaları yapan, sözüm ona endişelerini dile getiren ABD'nin gerçekten siz Suriye'den çıkacağına inanıyor musuz?

ABD, Suriye'de bugüne kadar varlık bahanesi olan IŞİD'le mücadeleyi Suriye'den çekilmemek için yeniden kızıştırabilir. Münbiç'te ABD askerlerine yapılan saldırı böyle bir saldırı değil mi? Bu saldırıya "Münbiç'in 11 Eylül'ü" desek yanlış olur mu?

Terör örgütü YPG'nin diğer ismi olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) "güvenli bölge"ye nasıl bakıyor, bir de ona bakalım.

SDG, "yabancı müdahaleyi" engelleyecek uluslararası güvencelerin verilmesi hâlinde Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge kurulmasına yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Yabancı müdahaleden kastı elbette ki Türkiye'nin muhtemel operasyonu…

SDG'nin uluslararası güvence alarak desteklediği bir güvenli bölge sizce kimin menfaatine olur? Türkiye'nin menfaatine olmayacağı kesin…

SDG'li yetkili Aldar Halil, ağzındaki baklayı biraz daha çıkartıyor; Suriye'nin kuzeyindeki Türk ve Kürt güçler arasında yaşanabilecek olası bir çatışmayı önlemek için kurulacak bir bölgeye sadece Birleşmiş Milletler (BM) güçlerinin konuşlandırılmasını kabul edeceklerini belirtti. 

ABD'nin kontrolünde kurulan böyle bir güvenli bölge tabii ki ABD'nin 2011'den bu yana bu bölgede elde ettiği kazanımları (25 üs, 20 bin tır, 3 bin kargo uçağı ağır silah, petrol kuyuları vs) ve de YPG'nin buradaki varlığını korumaya yönelik olacaktır.

SDG'li başka bir yetkili Bedran Çiya Kurd ise, bu amaca yönelik farklı bir yöntem ifade ediyor; BM güçlerine alternatif olarak Suriye hükümetine bağlı birliklere de sıcak bakabileceklerini belirtiyor.

Tabi, bu, Suriye hükümetine bağlı kalacakları anlamına gelmiyor. Bunun olabilmesi için, "özerklik" şartını masaya koyuyor. Böylece aynen Barzani bölgesi gibi Suriye toprağıymış gibi gözükecek ama yerel olarak merkezi yönetim yetkilerine de sahip olacak.

YPG'nin bu şekilde özerk olması demek, çekileceğim yalanıyla dünyayı kandırmaya çalışan ABD'nin Suriye'deki varlığının tescillenmesi, kalıcı hale gelmesi demektir.

Siyasilerimiz, kurulacak olan güvenli bölgenin kontrolünün Türkiye'ye ait olacağını düşünüyorlar. Yukarıdaki açıklamalara bakıldığında sizce bu ne kadar mantıklı?

ABD'nin bölgedeki asıl hedefini öngöremediğiniz müddetçe işgalcilerin attığı adımları asla doğru yorumlayamazsınız. Bir beklentiniz olur ama ters köşeye yatarsınız.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 1991 yılında Körfez Harekatı zamanında öngörmüştü, "Irak'ı üçe bölecekler, asıl hedef Türkiye'dir" diye…

Suriye'de de Kobani surecinde, "Bu bir Büyük İsrail adımı" demişti.

Yıllardır da ABD'nin bu bölgeyi vatan olarak seçtiği uyarısında bulunuyor.

Dolayısıyla, ABD'nin hedeflediği "güvenli bölge"nin Türkiye'nin menfaatine olmayacağı, hatta Türkiye için büyük bir tehdit oluşturacağı açık ve net…

Kendi kendimizi kandırmanın hiçbir mantığı yok…

Dün Irak'ı güvenli bölge diye parçaladılar, bugün Suriye'yi parçalıyorlar, aynı güvenli bölgeler Türkiye ve İran'da da hedefleniyor.

Alın size büyük İsrail, alın size ABD'nin vatan projesi…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
'Bu hafta Trump ve Putin ile görüşebilirim'
Erdoğan İstanbul konuştu
Filistin'e yardım götürüyordu
Hanzala gemisiyle tüm iletişim kesildi
25 yıl sonra bir ilk
Suriye ve İsrailli yetkililer Paris'te bir araya geldi
Bir yangın haberi de Diyarbakır'dan...
Petrol kuyusunda çıkan yangında 3'ü ağır 8 kişi yaralandı
Macron: 'Filistin devletini tanıyacağız'
ABD Dışişleri Bakanı'ndan tepki
PKK, Suriye'de 11 askeri alıkoydu
Fesih de yok, silah bırakma da...
Karabük Valisi yangınlarla ilgili açıklama yaptı
"613 hanede 1006 vatandaş tahliye edildi"
5 ilde 2 bin 619 kişi güvenli bölgelere alındı
AFAD son durumu paylaştı
İsrail'in Hayfa kentinde 'Gazze' protestosu
24 kişi gözaltına alındı
Katil Netanyahu'nın gözü Suriye'de
'Silahsızlandıracağız'
Kredi faizlerinde değişiklik
Tüm oranlarda 25 baz puan indirim
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’ın ve Peygamberin, hayat verecek emirleri
Arda Turan'dan Beşiktaş karşısında farklı galibiyet
Dolmabahçe'de hayal kırıklığı
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
Sanayici perişan durumda
15 yılda kazanılan 2 yılda kaybedildi
'Bu hafta Trump ve Putin ile görüşebilirim'
Erdoğan İstanbul konuştu
Filistin'e yardım götürüyordu
Hanzala gemisiyle tüm iletişim kesildi
25 yıl sonra bir ilk
Suriye ve İsrailli yetkililer Paris'te bir araya geldi
Bir yangın haberi de Diyarbakır'dan...
Petrol kuyusunda çıkan yangında 3'ü ağır 8 kişi yaralandı
Macron: 'Filistin devletini tanıyacağız'
ABD Dışişleri Bakanı'ndan tepki
PKK, Suriye'de 11 askeri alıkoydu
Fesih de yok, silah bırakma da...
Karabük Valisi yangınlarla ilgili açıklama yaptı
"613 hanede 1006 vatandaş tahliye edildi"
5 ilde 2 bin 619 kişi güvenli bölgelere alındı
AFAD son durumu paylaştı
İsrail'in Hayfa kentinde 'Gazze' protestosu
24 kişi gözaltına alındı
Katil Netanyahu'nın gözü Suriye'de
'Silahsızlandıracağız'
Kredi faizlerinde değişiklik
Tüm oranlarda 25 baz puan indirim
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’ın ve Peygamberin, hayat verecek emirleri
Arda Turan'dan Beşiktaş karşısında farklı galibiyet
Dolmabahçe'de hayal kırıklığı
Soykrım tam gaz sürüyor
59 bin 587 Gazzeli katledildi
Sanayici perişan durumda
15 yılda kazanılan 2 yılda kaybedildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.