Halifelik denilince benim aklıma hep Osmanlılar ve onların en Yavuz Padişahı Selim gelirdi. En çok sevdiğim örnek aldığım kişilik! Ta ki, hayranı olduğumuz ecdadımız Osmanlıların İslam âleminde pek sevilmediğini öğrenene kadar.
Evet, bazen haklı olarak, bazen haksız olarak eleştirilen Osmanlıların en çok eleştirildikleri konu hiç şüphesiz ki, halifelik ve hilafetti.
Halifenin seçimi bizlere öğretildiği şekli ile ilk dört halifenin seçim yöntemleri ile şekillenip İslam ümmetine genel örnek olmuştur. Hz. Ebu Bekir'in Sakife'de seçilmesi, Hz. Ömer'in, Hz. Ebu Bekir tarafından kendi yerine tayin edilmesi, Hz. Osman'ın altı kişilik şura ile seçilmesi, Hz. Ali'nin (a.s) bütün ümmet tarafından halife seçilmesi, bizlerin halife seçimi ve halifelik için örnek aldığımız deliller olmuştu!
Her konuda örnek aldığımız, gözümüzün nuru dediğimiz; anam, babam, nefsim sana feda olsun dediğimiz, Efendimizin (s.a.a.) hilafet ve halifelikteki uygulaması ne idi, hiç düşünebildik mi?
Halifelik müessesesi Şii, Sünni bütün ümmet tarafından kabul edilen bir müessesedir. İhtilaf edilen konu halifenin kim tarafından nasıl seçilmesi gerektiğidir.
Halife, halefe kelime kökünden türemiş; geride kaldı, sonradan geldi, anlamındadır. Istılahta ise halife, selefinin yerini alan, sonradan gelen, yerine geçen kişi olarak kullanılmıştır.
Efendimiz (s.a.a.) bütün gazvelerine giderken, Medine'de, geride kalanlar için kendi yerine vekil olarak idareciler atamıştı. Gazvelerine çıkarken kendi yerine dahi vekil, vali atayan, O Kâinatın Efendisi (s.a.a.) ahiret yolculuğunda kendi yerine vekil atamayı, vali bırakmayı mı unutmuştu?
Efendimiz (s.a.a.) fethedilen şehirlere bizatihi kendisi hemen idareciler atamıştı. O şehri fetheden komutanlara şura kurdurup, vali atamalarını emretmemişti!
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de, bir komutanın veya bir idarecinin toplumun diğer bireyleri tarafından seçilmesinin örneği var mıdır, sizce?
Oysaki Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Bakara sûresi 247. ayet-i kerimede şöyle buyuruyor. "Peygamberleri onlara 'Allah size şüphesiz, Talut'u hükümdar olarak gönderdi' dedi. 'Biz hükümdarlığa ondan layık iken ve ona malca da bir bolluk verilmemişken bize hükümdar olmağa o nasıl layık olabilir?' dediler, 'Doğrusu Allah size onu seçti, bilgice ve vücutça gücünü artırdı' dedi. Allah mülkü dilediğine verir. Allah'ın mülkü ve kudreti çok geniştir. Ve o her şeyi bilendir."
Bu ayeti kerimede, Talut'un (a.s.) nasıl hükümdar ve komutan olarak Allah (c.c.) tarafından tayin olunduğunu, naspedildiğini açık olarak beyan buyurmaktadır.
İsrailoğullarına halifeyi naspederek gönderen Rabbimiz, böyle bir halife naspını son Peygamberin ümmetinden mahrum mu bırakmıştı?
Müslümanların, Yüce Kitaplarına bakarak halifenin nasıl naspedildiğine göz atmalarını âcizane rica ederim.
Maide sûresi 67. ayet-i kerime ve Gadir-i Hum hutbesini, Sünni âlimlerimizin yazmış oldukları müdellel kaynak eserlerle yazıp ortaya koyan, çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Tehvidin Merkezi Ehl-i Beyt" adlı eserini okumalarını, halifeliği anlayabilmeleri için tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024