Bakara Sûresi'nin 217. ayeti kerimesi Medine'de hicretin 2. yılında Bedir gazvesinden iki ay önce nazil olmuş bir ayeti kerimedir. Cenab-ı Hak bu ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır."Sana yasak aydan, bu ayda savaşmaktan sorarlar deki; O ayda savaşmak büyük bir günahtır. Fakat insanları Allah yolundan alıkoymak, Allah'ı ve Mescid-i Haram'ın saygınlığını inkâr etmek, buranın halkını yurtlarından çıkarmakta Allah katında büyük günahtır. Fitne çıkarmak ise adam öldürmekten de büyük bir günahtır. Onlar yapabilseler sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse böylelerinin bütün yaptıkları dünyada da ahirette de boşa gider. Bunlar cehennemliktirler ve orada ebedi olarak kalacaklardır."Birçok müfessire göre bu ayetler Abdullah bin Çahş komutasındaki keşif müfrezesi hakkında nazil olmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) Muhacirlerden oluşan sekiz kişilik bir müfrezeyle kapalı bir mektubu Abdullah bin Çahş'a vermiş, iki gün geçmedikçe o mektubu açmamasını tembihlemişti. Müfrezenin komutanı Abdullah bin Çahş iki gün yol gittikten sonra o mektubu açınça, içinde şunların yazılı olduğunu gördü:"Bu mektubu okuyunca yoluna devam ederek hurmalık vadisine var. Orada pusuya yatarak Kureyş'lileri gözetle ve bize onlar hakkında edindiğin bilgileri getir." Müfreze hurmalık vadisine vardıktan sonra Kureyş'in ticaret kervanıyla karşılaştı. Kervanda bulunan dört kişinin biri öldürüp ikisini esir aldılar, dördüncü kişi ise kaçtı. Kervanın malları ganimet olarak alındı. Müfrezedekiler olay gününü Cemaziyelahir ayının son günü olarak biliyorlardı. Oysa olay günü Recep ayının ilk günü idi ve haram olan, savaşılması yasak aylar girmiş oluyordu.Bu gazvede ele geçirilen mallar İslam tarihinde ilk ele geçirilen ganimetler, ilk esir alınanlar ve ilk öldürülen düşman oluyordu. Müfreze, iki esir ve ganimetle Medine'ye varınca Peygamber Efendimiz (s.a.a) kendilerine;"Ben sizlere haram ayda savaşmanızı emretmedim" buyurdu. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ganimet mallara ve esirlere dokunmadı. Peygamber Efendimiz (s.a.a) böyle deyince müfrezedekilerin elleri kolları yanlara düştü, ölü gibi kaskatı kesildiler. Ashabın çoğundan azarlayıcı sözler işittiler. Müşrikler Muhammed haram ayı çiğnedi diye fitne çıkardılar. Yahudiler de ağızlarına bu olayı dolayıp Müslümanlarla alay ettiler.Haram aylar, İbrahim'in (a.s.) getirdiği Hanif dininden beri Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları idi. Arap cahiliyesi ve Mekkeli müşrikler de dâhil olmak üzere herkes tarafından hürmet gösterilen aylardı. İslamiyet'te, haram aylarla ilgili bu ayeti kerime nazil olmuş, haram aylarda savaşmanın büyük günah olduğu nasla hükme bağlanmıştır. Bu ayetlerin tazeliği kıyamete kadar muhakkak ki ona inanlar tarafından hissedilecek ve uygulanacaktır. Fakat nasıl olur da, daha Peygamberinin Ashabı hayattayken, bu aylardan biri olan Muharrem ayının onunda, Peygamberin torunu, canparesi, İmam Hüseyin (r.a.) şehit edilmiş, yetmiş iki yareniyle Kerbela'da katledilmiştir. Muharrem ayı gibi, haram bir ayda savaş açmak nas ile haramlık hükmüne bağlanmışken, bir de Peygamberinin torununu Muharrem ayının onuncu günü katleden, alçak, kahpe, bir insana nasıl olur da Müslüman denilebilir?Nisa Sûresi 93. ayeti kerimede Cenab-ı Hak, "Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır" buyurmaktadır.Yoksa iki cihanın serveri buyurmamış mıydı: "Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir" diye. "Ben Hüseyin'denim, Hüseyin de bendendir. Kim beni severse Allah'ı sever, kim Hüseyin'i severse Allah'ı sever" buyurmuşlardır."Bir günaha azmettiren o günahı işlemiş gibidir.""Lailaheillallah diyen cennete girer" (Taberani)Bu ayeti kerime, bu hadisi şerifle tefsir edildiğinde Müslüman'ın cehennemde kalmayacağı, haksız yere Müslüman'ı katledenin de cehennemde ebedi kalacağı, Allah-ü Teâlâ'nın gazabına ve lanetine muhatap olacağı göz önüne alındığında, varın siz söyleyin İmam Hüseyin'i şehit eden veya ettirenlerin; imandan ve İslam'dan nasipliksizlerini?
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023