Son yaşanan cemaat-iktidar kavgasından sonra birbirlerine karşı takındıkları tavırları ibretle izliyoruz. Bir yandan da hayıflanmadan duramıyoruz. Çünkü geçmişte yaşanan olayları çarpıtarak adeta birbirinin değirmenine su taşıyanlar, şimdi de taşıdıkları suyu kesmeye çalışıyorlar. Şu ana kadar ortaya konan kirli ilişkiler, sadece MGK ve gezi olayları ile alakalı meydana çıkan gerçekler, başka bir ülkede olsa hükümetin istifa nedeni olarak yeterdi. Bizimkiler koltuğa yapıştıkları için bir türlü ayrılamıyorlar. Gezi olaylarında, özellikle gençlerin ortaya koyduğu toplumsal tepkiyi topluma mal etmemek için ne iç güç koydular, ne dış güç koydular. "Dışardan para yardımı aldılar" dediler. CIA-MOSAD-MUHABERAT vs. ne kadar istihbarat örgütü varsa gençlerle aralarında sözde bağlantı kurdular. Gençlere neler demediler ki: "Başörtülü bir kadına sarkıntılık etti" dediler. "Camide bira içtiler" dediler. "Camide ahlaksızlık etti" dediler. Bunları sıradan biri değil. Bizatihi Başbakan meydanlardan haykırdı. Yandaş medya çarşaf çarşaf gençlere atılan bu iftiralara ait düzmece haberler ve görüntüler yayınladılar. Hâlbuki gençler asla camide bira içmediklerini, ahlaksızlık etmediklerini, hatta başörtülülerle bir sorunlarının olmadığını dile getirdiler. Maalesef o gün için susanlar ya da iktidara yandaş olanlar, gençlerin haklı seslerini kimseye duyurmadılar. Böylece gençler hem linç edildi, hem yargısız infaz edildiler; hem de dindarların gezi olayına katılanları dışlayarak bu hareketin kırılmasını sağlamış oldular. Basına yansıdığı kadarıyla şimdi birileri "Camiye bira şişesi sonradan kondu" diyerek, gençlere bu konuda iftira atıldığını haber veriyor. O gün sustunuz ya da yanlışa destek çıktınız. Şimdi çıkarınıza ters düştü diye doğruları yazmaya çalışıyorsunuz da; gençlere atılan iftira nedeniyle toplumun onları dışlamasını, camiden sürgün edilen görevlilerin vicdanında açtığınız yaraları, nasıl tamir edeceksiniz. Ve her şeyden önemlisi size bundan sonra vatandaş nasıl güvenecek. Bizden size tavsiye: Herkes eteklerindeki taşları bir an önce döksün de yapılan yanlışlar, çevrilen dolaplar, milletimizin başına örülen çoraplar meydana çıksın. Hep birlikte; Milletimiz ve devletimiz üzerinde oynanan oyunlar bozarak; askeriyle siviliyle, Alevi'siyle Sünni'siyle, Türk'üyle Arap'ıyla Kürt'üyle bir bilek, bir yürek olduğumuzu bütün âleme gösterelim.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024